Aradığınız kişi yok!
Beklenen bir İstanbul depremi var. Ama gördük ki bu deprem sadece bekleniyor.
‘Depreme hazırız’ türküleri çağırmayı bırakıp gerçekleri gördük önceki gün. Şu durumda sadece ölmeye hazırmışız gibi gözüküyor.
İstanbul halkı geçmişte yaşadıklarını hatırlatan bu depremle epey tedirgin oldu. İstanbul ve çevresinde yakınları olanlar da öyle… Tabi herkes deprem sonrası ilk olarak telefonlarını alıp; ‘İyiyim’ sözcüğünü duymak istedi.
Ama sürpriz! Hatlar çalışmıyordu.
Büyük bir depreme bu denli hazır olacağımızı hiç düşünmemiştik değil mi?
Hatta depremin ardından Konya’daki insanlar bile birbirleri ile görüşemediler. Bu nasıl bir rezillik anlamam mümkün değil…
Demek ki daha büyük bir deprem olsa ülkece kaos yaşayacağız.
Tuhaf olan şu ki, insanlar veryansın ederken, bu GSM şirketleri hiçbir açıklama yapmadı. Vatandaşı başka hattan kendi hatlarına taşımak için atmadıkları takla kalmayan şirketlerin şu durumda suskun kalması çok fazla trajikomikti.
Depremin üstünden bir gün geçmiş ofis arkadaşımın telefonu hala açılmamış. Ve tekrar ediyorum biz Konya’dayız. Birinin çıkıp bunun izahını yapması gerekmez miydi?
En azından “Beceremedik. Depreme hazırlıklı değilmişiz. Konu ile alakalı çalışmalarımızı artıracağız. Halkımızdan özür dileriz.” Gibi gibi gibi açıklamalar bekledik. Ama yapılmadı maalesef…
Hatta Turkcell; “Acil durumlarda yoğun arama trafiği nedeniyle GSM aramalarında kısa süreli kesintiler yaşanabilmektedir. Bu anlarda hangi operatörü kullanıyor olursanız olun internet üzerinden arama ve mesajlaşma sağlayan BiP ile kesintisiz iletişim sağlayabilirsiniz.” diye paylaşım yaparak hala reklam peşindeydi. Bu nasıl bir tezatlıktır!
Türk Telekom ise; önce kendi hatlarında bir sıkıntı olmadığını belirtti. Ardından bir sonraki gün tam tersi bir açıklama ile abonelerine; “Meydana gelen deprem, şebekemizde aksamalara neden olmuştur. Yaşanan bu olumsuzluğu bir nebze de olsa telafi edebilmek adına, tüm mobil abonelerimize 2 ay boyunca aylık 5 GB, toplam 10 GB mobil internet tanımlanacaktır.” şeklinde bir mail yolladı. Sonuçta şebekedeki sorunları gideremezlerse, halkımızın internete bağlı iletişim ağlarını kullanacağını düşünmüş olabilirler. Yoksa bu hediyenin başka bir açıklaması olamaz.
Vodafone’dan iyi ya da kötü bir açıklama bile yapmadı. Gerçi diğerlerinin yaptığı açıklamalarda bizi tatmin etmemişti. Ama en azından bir açıklama metni görmek halka bir miktar saygı gösterdiklerini hissettirdi.
İnsanlar şu durumda; “İyi ki whatsapp var” dediler. Çünkü tek iletişimi oradan sağladık. Ben şahsen “Hatlarda sıkıntı varsa whatsappta da vardır ama şansımı deneyeyim” diyerek arama yaptım. Fakat whatsapp beni şaşırttı.
Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone, her türlü sömürgecilikte halkın telefonlarının diğer ucuna oluşu, her köşe başında durup kendi hatlarına geçirmek için politikalar yürüttürmeleri, birbirleri ile sözde teknolojileri konusunda değil de felaket anlarında nasıl bir politika sergilemeliyiz diye yarışmalılar.
Yoksa biz böyle teknolojiyi ne yapalım.