Prof. Dr. Önder Kutlu
Prof. Dr. Önder Kutlu Anayasa değişikliği gündemi

Anayasa değişikliği gündemi

1982 Anayasasının olağan dışı şartlarda ve baskıyla kabul edilmesini kimse içine sindirememişti. Nitekim uzun yıllar boyunca gerek kendisini sol olarak gören kesimler, gerekse sağda yer aldığını ifade edenler karşı çıktılar.

20. Yüzyılın son çeyreğinde yapılan anayasanın yapılma, kabul edilme ve uygulanma dönemleri hep eleştirildi. Hakikaten toplumla ve ihtiyaçlarıyla alakası olmayan bir temel metin kabul ettirilmişti.

Aradan geçen zaman içinde sayısız değişikliğe muhatap olsa da hiçbir zaman ‘iyi oldu’ denilmedi. Kimse kabullenmek istemedi.

Başörtüsü ve aileye dair son düzenlemeler aslında toplumun yeni bir anayasa talebinin tezahürleri olarak görülmelidir.

‘Kanun çıkaralım’ diyen Kılıçdaroğlu söylediğine, söyleyeceğine pişman oldu. Çünkü başörtüsünü önemseyen seçmene göz kırpmak isterken, önce kendi mahallesinden sonra karşı kitleden eleştirilere muhatap oldu.

Ak Parti’nin ‘anayasayı değiştirelim’ teklifi bir gerçekliğe tekabül ediyor. Kanunla düzenleme yapmaya kalkılmış olsa, ileride yeni bir kanun ya da kanunun farklı bir yorumuyla mesele yine içinden çıkılmaz hale gelebilir.

İyi Parti bir cevap veremiyor. HDP ‘olabilir’ diyor teklife.

Anlaşılan o ki, teklif seçimden sonra güçlü biçimde gündeme gelecek.

Bugünlerde bir netice alınacağını zannetmiyorum.

Ancak, 2023 seçimleri yeni bir anayasanın önünü de açmak zorunda. Bu anayasa ile buraya kadar ve zahmetli biçimde gelinebildi.

Bundan sonra toplumu taşıması mümkün değil.

Bir defa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bile başlı başına bir anayasa gerektiriyordu. 16 Nisan 2017 referandumuyla yapılan değişiklikler sınırlı kapsamda olmuştu.

Yeni anayasa söyleminin toplumda bir karşılığı var.

Bunu tüm partiler biliyorlar aslında.

Ancak, Cumhur İttifakı dışındaki partilerin çok istekli olduğunu söylemek zor.

Bu kesim açısından çelişki de buradan kaynaklanıyor. Zira onlar güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi istediklerini söylüyorlar.

Bunun yeni bir anayasa ile olacağını bilmiyor olamazlar.

Biliyorlarsa ve değişiklik fikrinde samimilerse mutlaka anayasa değişikliğine gitmek zorundalar.

Biliyorlarsa ve değişiklik fikrinde samimi değillerse yapacak bir şey yok. Ancak, bunu seçmene izah etmek zorunda kalacaklardır.

Bilmiyorlarsa ciddi bir sorun var demektir.

Bütün bu alternatiflerin önümüzdeki dönemde tartışılması gerekiyor.

Muhalefet bu tür tartışmalardan ısrarla kaçı(nı)yor. İktidar ise konuyu bu çerçeveye çekmeye çalışıyor.

Yeni anayasanın yeni haklar ve özgürlükler olduğunda kuşku yok. Bu saatten sonra kimse ‘eski tas, eski hamam’ düşüncesinin arkasına saklanamaz.

Yeni anayasayı talep edebileceği kesin olan kesim daha çok gençlerden oluşuyor. 2023 seçimlerinin kesin sonucunu bu gençler belirleyeceğine göre, Cumhur İttifakı bu meseleye vurgu yapacaktır.

Millet İttifakı ise meseleyi kişiselleştirerek, kendisine alan açmaya çalışacaktır. Cumhurbaşkanı üzerinden veya bir şahıs üzerinden saldırılara ağırlık verecektir.

Mahir Ünal meselesi bunu gösterdi.

Acaba, Cumhur İttifakı veya Ak Parti bölünebilir mi, hesabı yapıyorlar.

Hülasa, seçimlerde Cumhur İttifakı mega projelere, vizyon tartışmalarına ve ileriye yönelik pozitif noktalara yoğunlaşacak.

Millet İttifakı ise daha mikro ve bireysel meselelere ağırlık verecek.

Peki bunu seçmen nasıl değerlendirir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi