Musab Seyithan
Musab Seyithan Alparslan Kuytul Vakası; İtikâf Bahane Provokasyon Şahane

Alparslan Kuytul Vakası; İtikâf Bahane Provokasyon Şahane

Yüce İslam davasını kendilerine amaç edinen bazı cemaatler, biraz palazlanıp taraftar bulunca kendilerini amaca yerleştirmektedirler. Bu sefer İslamî değerler amaç olmaktan çıkıp kendi ikballeri için araca dönüşmektedir. Bütün istismarlar çirkindir. Fakat dini kendi ihtiras ve muhalefetleri için istismar etmek çirkinlikten öte iğrençtir.

Bu günlerde sicili bozuk biri ve onun haşhâşileri itikâf ibadetini bahane edip fesat çıkarmakta, Ramazanın son on gününü zehir ederek nifak tohumları etmekte. Bu provokatörün, Alparslan Kuytul denen Fetö sevicisi, hoca kisveli, “Bizi korkutacaklarmış, sizden korkan şerefsizdir lan” diye haşhâşilerine kahraman görünümü veren ve devleti tehdit eden bir aciz.

Böyle ucuz efelenmeler yapan bu provokatör, 15 Temmuz’dan hemen önce darbe tehdidinde bulunan bir Fetö muhibbidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işinin bitirileceğini iddia ederek “Tayyip Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır, yakında işi bitirilecektir. İşi bitirildiği zaman ona kimsenin acımaması için, sevenlerinin kalmaması için ona verilen bütün bu şerefler ya da onun elde ettiği bu şereflerin geri alınması lazım” diye buyurmuşlardı.

15 Temmuz 2016’da Fetöcülerin darbe kalkışmasının ilk saatlerinde Fetö’nün başarılı olacağını öngören Kuytul, darbe girişimi için “hayırlı olsun” temennisinde bulunarak şunları ilave etti: “Türk Silahlı Kuvvetleri ülke yönetimine el koymuş ve şu anda darbe yapılmış vaziyette. Bu darbenin İslami faaliyetlere darbe olmamasını ve İslami faaliyetlerin bundan olumlu yönde etkilenmesini, Müslümanların hayrına olmasını vesile kılsın.

Darbe girişimi başarısız olunca “tiyatro” olarak nitelendirdi. Bu açıklamanın, Fetö elebaşı Fetullah’ın, 16 Temmuz 2016’da yaptığı “Tiyatro gibi bir şey” açıklamasının hemen ardından gelmesi de dikkat çekti.

Bu Fetö sevicisi mahlûk; Fetö tutuklularına sahip çıkarak, Fetö’den tutuklananları mağdur göstermeye gayret etti.

Fetö soruşturmalarındaki en önemli delillerden biri olan ByLock da Kuytul’un hedefine girdi. ByLock delilini itibarsızlaştırmaya çalışarak kendini hâkim yerine koyarak, ByLock kullanmanın suç olmadığını iddia etti.

Fetö’ye bağlı sivil toplum kuruluşlarına üye olanların ya da Fetullah Gülen’in talimatıyla Bank Asya’ya para yatıranların da masum olduğunu öne sürdü.

2020 yılında internet üzerinden Fetöcü gazeteci Asım Yıldırım’ın programına konuk olmuş ve onun “Fethullah hocaefendiye çok benziyorsunuz” iltifatı(!) karşısında sırıtmıştı. “Hayır, 250 şehidin katili, dış odakların kuklası ve meşru hükümete karşı darbe yapan bir hâine beni nasıl benzetirsiniz” diyemedi. Diyemezdi çünkü yaptıkları ile ona çok benziyor.

Alpaslan, tüm bu sözleri sarfederken mensupları içinden bir akıl ve ilim sahibi çıkıp da; “Hocam, hiçbir darbe Müslümanların lehine olmamıştır. Aksine Müslümanlar lehine bir gelişme olsa onu yok etmek için hemen darbeye başvurulur. 27 Mayıs 1960 darbesi ve 28 Şubat postmodern darbesi bunun tipik örnekleridir. Hem de bütün darbelerin gerisinde dış mihraklar vardır. Bu dış mihraklar ‘bizim çocuklar bu işi başardı’ diyerek yerli kuklaları aracıyla darbeyi gerçekleştirirler. Fetö’nün bu darbesine nasıl ‘hayırlı olsun’ diye destek verebiliriz” diyememiştir.

Otuz yıllık cemaat tecrübeme dayanarak diyorum ki diyemez. “Hocaefendili” hiçbir çalışmada cemaat içinden bir fert çıkıp da “Hocamızı severiz ama hakikati daha çok severiz” diyerek hocaya muhalif fakat hakikate uygun bir sözü söylemek mangal gibi yürek ister. “Hocaefendi” hazretlerine muhalif düşünenler de çabucak harcanır. Ama şunu da unutmayalım ki Muhalefeti olmayan her hareket haşhâşî üretir. Böyle yapılanmalarda cemaate bağlı elaman değil cemaat bağımlıları yetişir. Bu da bir hastalıktır. Bunlar da hakikate karşı kör ve sağırdırlar. Onları hocaefendilerinin dedikleri bağlar. Ayet ve hadis okursun ama o “Hocaefendi bu konuda farklı düşünüyor” diyerek senin söylediğin ayet ve hadis, “Hocaefendi” hazretlerinin sözünün yanında bir anlam ifade etmez. İşte muhalif görüşlere yer vermeyen haşhâşî hareketlerden biri de Alpaslan Kuytul’un “hocaefendiliğini” yaptığı Adana merkezli Furkan vakfı mensuplarının hareketidir.

Bu gürûh, dinî değerleri, iktidara karşı duydukları kin, öfke ve hırslarının tatmininde kullanmaktadırlar. Maksatları üzüm yemek değildir. “Efendim itikâf sünnet-i müekkededir. Rasûlullah, her ramazanın son on gününde, vefatından önceki ramazanın da son yirmi gününde itikâfa girmiştir. Biz bu sünneti yaşatacağız” duyarlılığı(!) ile cami işgalleri gerçekleştirerek provokasyon çıkarmışlardır.

Sanki olayı bilmeyenler de zannedecek ki, ramazanın son on gününde bütün sahabe mescitlerde itikâfa girdi, hayat durdu, bütün erkekler evde itikâftaydı… Be Allahtan korkmazlar! Şu dinî kavramları süflî çıkarlarınız için kullanma densizliğini göstermeyin. İtikâf ibadeti, sünnet-i kifayedir. Bir beldede bir veya birkaç Müslüman beş vakit namaz kılınan bir camide itikâfa girse bu sünnet yerine getirilmiş olur. Aynen farzı kifayede bir kişinin o farzı yerine getirdiğinde diğer insanlardan sorumluluğun düştüğü gibi.

Devlet, “İtikâf yapamazsınız, bütün camiler itikâfa kapalıdır” dememiştir. Pandemi döneminde tedbirlere uyularak, bir disiplin dâhilinde, müracaata göre müftülüklerin gösterdikleri camide itikâf yapılabilmektedir. Maksatları üzüm yemek yerine adam dövmek, iktidarı yıpratmak, Fetö ve chp’nin değirmenine su taşımak olunca, şov ağırlıklı provokatif eylemlere teşne olmuşlardır Gaziantep ve diğer illerde…

Chp sözcüsü Öztrak, tam da olayların seyrinde “Ne yahu burası İsrail işgalindeki Kudüs mü?” diyerek taşı gediğine koymuştur(!). Breh breh breh… Ezelî İslam düşmanı, camileri ahır ve genelev yapan chp’nin sözcüsüne bakar mısınız? İşte buna, dini değerleri kendilerine payanda yapan istismarcı şovmenlerin bulandırdığı suda balık tutmak, olayları fırsata dönüştürerek buradan kendilerine bir ekmek çıkarmak derler. Chp boşuna heveslenmesin buradan onlara ekmek çıkmaz. Çünkü bu konuda sicilleri çok bozuk.

Kısaca, bu Alparslan Kuytul vakası kimin işine yaramıştır? Olaya o pencereden bakarsanız, kim kime hizmet ediyor, gayet rahat anlaşılacaktır. İtikâf bahane, İslam düşmanlarının işine yarayan provokasyon şahane. Allah, iz’an, insaf, ahlak, şuur ve istikamet vererek ıslah etsin. Kâfirlere yem etmesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Musab Seyithan Arşivi