Akıl hocası Davutoğlu mu?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçenlerde Akşehir’e gelerek Seyyid Mahmud Hayrani Türbesi’ni ziyaret etti.
Ziyaret sırasında Akşehir’i il yapma sözü veren Kılıçdaroğlu’nun aslen Akşehirli ve dedesi Seyyid Mahmud Hayrani’nin Kureyşan Ocağı’na mensup olduğu, soyunun Ehl-i Beyt’e dayandığı öne sürüldü.
Seçimlere kısa süre kalmasına ve seçim tarihi dahi belli olmasına rağmen Altılı Masa henüz cumhurbaşkanı adayını belirleyememişken CHP Genel Başkanı ile Anadolu turuna çıkan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında kıyasıya bir rekabetin yaşandığı, Kılıçdaroğlu’nun türbe ziyaretinin İmamoğlu’nun umre ziyaretine misilleme olduğu konuşuluyor.
Misilleme iddiasının ne kadar doğru olduğunu bilemesek de CHP Genel Başkanı’nın Akşehir ziyaretiyle ilgili Twitter’da yaptığı paylaşımın altının “Seni seviyoruz dede, ama ne olur aday olma” şeklinde ifadelerle Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığına aday olmasına karşı çıkan İmamoğlu trollerinin yorumlarıyla dolu olduğu açıkça görülüyor.
Cumhurbaşkanı adaylığında kararlı olduğu anlaşılan CHP Genel Başkanı son dönemde ilginç işlere imza atıyor.
Bir süre önce Seyyid Kutub’un Yoldaki İşaretler kitabıyla poz veren Kılıçdaroğlu, şimdi de CHP Genel Merkezi’ne üzerinde “Yeter! Söz milletin!” sloganının yazılı olduğu dev bir posterini astırdı.
Akşehir’de türbe ziyaret edip soyunun Mekkeli ünlü Arap kabilesi Kureyş’e dayandığını iddia etti.
Bu arada bir de başörtüsü sorununu çözmek için yasa teklifi vereceklerini söylemişti.
Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü konusundaki çıkışı gibi muhafazakâr, sağcı ve İslamcı seçmenin oylarını almak için yaptığı hamlelerin arkasında Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun olduğu öne sürülüyor.
Gerçekten de Davutoğlu masa arkadaşı CHP Genel Başkanı’na “Başörtüsü sorununu çözme sözü verirsen, Adnan Menderes’in sloganına sahip çıkarsan, türbe ziyaret edip dua edersen muhafazakâr seçmenin oylarını alabilirsin” şeklinde akıl vermiş olabilir mi?
Kılıçdaroğlu’nu son dönemde kimin yönlendirdiği bir yana, verdiği taktiklerin işe yaramadığı kesin.
CHP Genel Başkanı’nın Meclis’e başörtüsüyle ilgili yasa tasarısı sunma girişimi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasa değişikliği hamlesiyle boşa çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü konusundaki açıklamalarına en büyük tepki “Zaten çözülmüş bir sorunu neden gündeme getirdin?” diyen CHP yanlılarından geldi.
Muhafazakâr partileri yıllardır “Dini siyasete alet ediyorlar” diye eleştiren CHP’lilerin büyük bir bölümünün seçim öncesi yapılan türbe ziyareti gibi adımlardan hoşnut olmayacağını tahmin etmek zor değil.
Yine azımsanmayacak oranda CHP seçmeninin Araplardan nefret ettiği malumken Kılıçdaroğlu’nun Kureyş kabilesinin soyundan geldiğini iddia etmesi tam bir akıl tutulması.
“Yeter! Söz milletin!” sloganının da ne anlama geldiğini bu millet çok iyi biliyor ve CHP’nin geçmişte idam ettirdiği rahmetli Menderes’in sloganını bugün “takiyye” amacıyla dillendirmesine inanmanın Marx’ın, Lenin’in ve Stalin’in “Yaşasın hür teşebbüs” demiş olduğunu düşünmek kadar saçma olduğunun farkında.
CHP Genel Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı adaylığı henüz kesinleşmiş değil.
Kılıçdaroğlu şayet Altılı Masa’nın ortak adayı olmayı başarabilirse muhafazakâr seçmenin oyunu almak için attığı taklalar kendisine belki yüzde sıfır virgül bilmem kaç oy getirebilir.
Fakat karşılığında daha büyük oranda CHP’linin oylarını kaybetme riski ortaya çıkacaktır.
Yani CHP Genel Başkanı, Konya’ya muhafazakâr seçmen oyuna giderken İzmir’deki ultra-laik seçmen oyundan olabilir.
