Aile yürüdü, mesaj ulaştırıldı
Küresel aile terörü şebekesinin tüm dünyada uygulamakta olduğu cinsiyet dayatmasına karşı Türkiye ayakta. Giydirilmek istenen deli gömleğini yırtıp, atıyor.
Bu kapsamda geçtiğimiz Cumartesi günü Konya yürüdü. Mesajını net bir biçimde verdi.
Saldırıya, yeni bir formatta, ilk karşı çıkış olması nedeniyle önemliydi. Bundan sonra hem geleneksel yöntemleri kullanarak bu akımla mücadele edecek hem de özellikle bu kesimlerin kullandığı yeni metottan yararlanacak.
Dijital platformlar maalesef küresel çetenin emrinde. En küçük bir karşıt paylaşımı bile engellerken, kendi dayatmalarını ahlaksızca ve fütursuzca yapıyorlar.
En iyisi kendi platformumuza sahip olmak.
Bunun da zorlukları var. Çünkü internetin fişi yine onların elinde. İstediklerinde çekiyor, istediklerinde takıyorlar.
İlk düğme iliklendi, ilk adım atıldı. Ama sadece bir başlangıç aşaması olarak.
Yeni dönem çok zor geçecek. Kültür, sanat ve spor gibi gençlerimize cazip gelen bir kaynağın başını tuttukları için herkese ulaşabiliyorlar.
Yaptıklarını da masum söylemlerin, tarafsız görünen faaliyetlerin arkasına saklayarak sinsice gerçekleştiriyorlar.
Dünyanın her yerinde ailenin ayaklandığı durumlarda durum vahim demektir. Konya’da aile yürüdü: Kadın, çocuk, genç ve ihtiyar herkes vardı.
Konunun uzmanı arkadaşlarımız katılımcı sayısının 100 bini bulduğu tahmininde bulundular.
Grubun başı Kayalıpark’a ulaştığında, sonu Kılıçarslan Meydanı’ndan yeni hareket etmişti.
İnsanımız böylesi bir etkinliği özlemiş. Gençlerimizin ve çocuklarımızın çok büyük kısmı ilk kez bir yürüyüşe katıldılar.
Küresel çeteye karşı verdikleri mesajın farkında olduğunu gördüğümüz katılımcıların meseleye bundan sonraki dönemde de sahip çıkacaklarını düşünüyorum.
Programa her kesimden insan iştirak etti. Tertip heyeti olarak sadece duyuruyu yapıp, katılım bekledik. Çok şükür insanımız duyarlılığını kaybetmemiş. Duyan katıldı.
Programa katılamadıkları halde kaldırım ve otobüs-tramvay duraklarındaki insanlar sevgi ve destek mesajları verdiler.
Bu, toplumumuzdaki hassasiyetin devam ettiğinin en önemli göstergesidir.
Önümüzdeki dönemde sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu da fark etmiş olduk. Demek ki, insanımızın aslından koparılmaya rızası yok.
Miting konuşmamda da ifade ettiğim gibi, Konya Sivil Toplum Kuruluşları olarak 2023 yılını Aile yılı olarak ilan ettik.
Yılın ilk yarısı strateji belirleme, yol ve yöntem geliştirme, ikinci yarısında ise eyleme geçme dönemi olacak.
Önümüzdeki dönemdeki uzun yürüyüşe herkes kapasitesi oranında katkı sağlayabilir. Zaman ayırabilen, enerji harcamaya hazır her ferde bir görev düşüyor aslında.
Konunun çok boyutlu yönünü asla ihmal etmeyeceğiz. Hukuki, sosyolojik, psikolojik, tıbbi, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi yönlerine cevap bulmamız gerekiyor.
Sadece karanlığa küfrederek başarı elde etmek mümkün değil.
Sivil toplum olarak bizim yapabileceğimiz şey, bir dernek kurmak ve örgütlü bir faaliyet yürütmek.
Cumartesi tecrübemiz sorumluluğumuzun boyutlarını da ortaya koydu.
Artık harekete geçme zamanıdır.
Cumhurbaşkanımız, programımızla aynı saate denk gelen Malatya konuşmasında, niyetimizin ne kadar gerçekçi olduğunu açıkça gösterdi. Söylediklerimizi teyit etti.
Milli ve fıtrata inanan güçler mutlaka birleşmelidir.
Tehlike o kadar büyük ki, kimsenin çekimser bile kalma lüksü bulunmuyor.
Yeni bir döneme girdik.
Uygun adımları atacağız inşallah. Destek vermek isteyen, katkı sunacak olanlar lütfen öne çıksınlar.