Ömer İnal
Ömer İnal Ahmet Hakan Olayı…

Ahmet Hakan Olayı…

Geçtiğimiz hafta içinde, Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’a bir saldırı olayı gerçekleşti.. Olayın failleri yakalandı ancak arkasında kimin yada kimlerin olduğu araştırmaları sürüyor…

Biz bu yaşanan olaya başka bir açıdan bakarak, görülmeyen ya da gösterilmek istemeyen boyutlarına değineceğiz…

Ahmet Hakan, 24.09.2015 tarihindeki köşe yazısında  ‘’YÜREKTEN iman ederek söylüyorum: Türkiye’nin en önemli ve en büyük sorunudur ‘paralel yapı’.’’ Şeklinde daha önce hiç tanık olmadığımız çok dikkat çeken ifadeler kullandı…

Ahmet Hakan’ın bu sözleri kullandıktan 2 gün sonra 26.09.2015 tarihindeki köşesinde ise ‘’Bak Cemaatçi kardeşim’’ alt başlığıyla yeniden cevap verme ihtiyacı hissetti…

Ahmet Hakan’ın cevap sözleri aynen şu şekildeydi: ‘’ …. Devlet içinde sizin cemaat’e bağlı savcı, sizin cemaat’e bağlı hâkim, sizin cemaat’e bağlı polis olmasına da şiddetle karşıyım. ‘Paralel Yapı, Türkiye’nin en büyük sorunu’ derken kastettiğim budur.  …… Ben ancak bildiğimi söylerim. Ölüm tehdidi, protesto, kampanya falan… Vız gelir tırıs gider.’’

Bu olaydan önce ise, Ağustos ayı sonunda yine Ahmet Hakan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik yazılarından dolayı, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın Ahmet Hakan’a bir ‘’uyarıda’’ bulundu…  İfadelerinden bir kısmı aynen şu şekildeydi:   ‘’ Sayın Devlet Bahçeli’ye olan özür borcunuzu 48 saat boyunca bekleyeceğiz. Aksi takdirde sizi Milliyetçi-Ülkücü hareketin hasmı olarak ilan edeceğiz. Açıklamalarımız bu kadar yumuşak ve kibar olmayacak’’

Son olarak ise twitter üzerinden Cem Uzan’la Ahmet Hakan’ın atışması ve hakaret dolu sözleri vuku buldu…

Tüm bu yaşananlardan sonra Ahmet Hakan’a saldırı olayı gerçekleşti. Fakat gerek Doğan Medyası gerek ‘’himmet medyası’’ ve diğer marjinal kesimler, yaşanan olayın ardında adeta ‘’hükümet’’ varmış algısına yönelik yayınları dikkat çekti…

Peki neden?

Son günlerde hatırlanacağı üzere, Doğan Grubunun yaptığı yayınlar ‘’teröre destek vermek’’ iddiasıyla eleştirilmekteydi.. hatta bu durum savcılık nezdinde soruşturma açılmasına dahi sebep olmuştu..Bu nedenlerle Aydın Doğan, Hürriyet Gazetesinin birinci sayfasında yayınlanan bir hafta içerisindeki üç mektupla cevap verme ihtiyacı dahi hissetmişti..

İşte böylesine tepkilerin yoğunlaştığı, ülkemizin terör belasıyla baş etmeye uğraştığı, şehit haberleriyle halkımızın üzüntüye gark olduğu bir dönemde, teröre karşı gerekli tepkiyi ve hassasiyeti göstermediği için Doğan Grubu’nun eleştirildiği bir zaman diliminde Ahmet Hakan’a saldırı olayı gerçekleşti…

‘’Teröre destek vermek’’le eleştirilen ve bu konuda hakkında soruşturma açılan bu yayın gurubu, kendisini eleştirenlere karşı cılız kalan sesini yaşanan bu olay ile birlikte aniden yükselterek, olayın sorumlusunu kendini eleştirenlere yüklemek istemesi, bu olayı hasımlarına karşı kalkan olarak kullanmak istediği algısının oluşmasına zemin hazırladı…

Bir olay henüz tam olarak aydınlanmadan, kendine en uygun ihtimal sorumlu olarak ilan edilirse, bir başkası da, olayın sahibine ne derece faydalı olup olmadığını sorgulamaya başlar. Bu nedenle soruşturma ve yargılama safhası beklenmeli, haksız ve gereksiz ithamlardan kaçınmak gerekmektedir…

Selametle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer İnal Arşivi