Ömer İnal

Ömer İnal

Prangalar kırılıyor

Prangalar kırılıyor

Yaşadığımız son gelişmeleri, en açık şekliyle Türkiye’nin zincirlerinden kurtulması olarak özetlemek mümkün. Zira HDP’li vekillerin tutuklanması ve Cumhuriyet Gazetesine yönelik soruşturmalara diğer ülkelerden gelen ‘’yorumlar’’ bu durumu doğrular niteliktedir.

Son dönemde Türkiye’de yaşanan bombalı olaylara ve 15 Temmuz gibi demokrasi tarihi yazılan bir geceye yönelik hiçbir söylem üretmeyen batı dünyası, Türkiye’nin aleyhinde iş tutanlara dokunulunca birden ‘’kaygılıyız’’ moduna geçtiler..

Batı dünyasının bu kadar endişeye kapılması bi bakıma anlaşılır bir durum, zira Türkiye’deki son piyonlarını da kaybetmek üzereler. Yani Türkiye üzerinde operasyon yapacak, istediklerini almak için hükümete baskı aracı olarak kullanacakları başka bir enstrümanları kalmıyor artık. Böyle bir durumda kaygılı olmaları gayet normal değil mi?

Uzun yıllar yatırım yaptıkları FETÖ’nün  bir gecede iflas etmiş olması, Batının en büyük kabusu oldu. Bu yapı sayesinde Türkiye’de birçok işlerini hallettiler. Faili meçhul cinayetler, Aselsan’ daki mühendislerin şüpheli ölümleri, askeri ve siyasi bilgi casusluğu ve daha aklımıza gelmeyen birçok şey. Bu yapının sahipleri kim diye aklınızda bir soru işareti oluşursa, kaçak FETÖ üyelerini himaye eden ülkeleri hatırlamanız yeterli olacaktır. En iyi örneğin ABD ve Almanya olduğu şüphe götürmez bir gerçek halini almış durumda…

İçimizdeki muhaliflerde ise yaşananlara bir kafa karışıklığı var ki, boyutları inanılmaz dereceye ulaşmış vaziyette… HDP’li vekiller için ‘’seçimle gelen seçimle gider’’ diyorlar… Daha dün Ak Partili vekiller söz konusu iken neden seçimle geldiklerini düşünmediler acaba? Yoksa onların aldıkları oylar daha mı değersiz?

Bazı medya organlarında ise, HDP’li vekillerin tutuklanmasını açıkça eleştirip, ‘’Türkiye’nin imajı bozuluyor’’ tarzındaki cümlelerin arkasına saklanıyorlar… Hukuk devletinde herkes eşit değil midir peki? Vatandaş gerektiğinde ifade verecek, Anayasa değişikliği sonrası dosyası olan vekiller ifade verecek lakin sırf Türkiye’nin imajı bozulur diye, sokağa çıkın çağrısından dolayı 50 kişinin hayatını kaybettiği olayların sorumlusu pas geçilecek… Bu mudur adalet anlayışınız? Bu mudur demokrasi anlayışınız?

Türkiye’nin imajı sizi için madem bu kadar önemliydi, neden 17-25 Aralık’ta hükümete destek vermediniz? Yargı-polis içindeki yapılanmanın bakanlara hatta başbakana uzanmasını hedefleyen süreçte neden şimdiki gibi ‘’demokrasi’’ diye ‘’seçimle gelen seçimle gider’’ diye haykırmadınız?

Sizin bu tür olaylara bakış açınız, tıpkı Batının ikircikli tavırları gibi, işinize geliyorsa demokrasi, gelmiyorsa ‘’demokrasiye müdahale’’  şeklinde görür ve ona göre davranırsınız, çünkü sizin vatan millet diye bir derdiniz yok, nasıl isteniyorsa ona göre davranıyor ve ona göre yaşıyorsunuz…

Lakin artık o eski devirler Allah’ın izni ve inayetiyle bitiyor, Türkiye prangalarını kırıyor, zincirlerinden kurtuluyor… Dünyaya gerçek adaleti, demokrasiyi, hak ve hukuk konularını gerçek anlamıyla yaşayarak öğretmek için bir dev yeniden uyanıyor inşallah…

Rabbim devletimize zeval vermesin, Milletimizin birlik ve beraberliğini daim eylesin, Ordumuzu peygamber ocağı eylesin, Muzaffer eylesin…

Selametle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer İnal Arşivi