5 Nisan 1990 Barın Katliamı
Yıllar önce Doğu Türkistan’da yaşanan zulümlerden bahsedilen bir yazı okumuşum. Yazının tam detaylarını hatırlamasam da ismi hala aklımdadır. Yazının adı “Zulmün Coğrafyası Doğu Türkistan”dı.
Çin’in, Doğu Türkistan’ı işgalinden sonra yaptığı zulümler ve bu zalimlere karşı Uygur Türklerinin direnişi hiç bitmemiştir. Çin tarafından defalarca Türkistan devletleri yıkılmasına rağmen, Uygur kardeşlerimiz direnişlerine devam etmiş ve her zaman, her fırsatta özgürlükleri için mücadele vermişlerdir. Bu başkaldırıların birisi de 1990 yılında Doğu Türkistan’ın Kaşgar vilayetine bağlı Aksu ilçesinin Barın kasabasında yaşandı.
Aile planlaması adıyla Uygurlara konulan doğum yasağı, Çinlilerin Doğu Türkistan’a yasal olmayan göçü ve Uygur varlığının tehdit edecek iskan politikalarının uygulanması, halk yeteri kadar bunalmıştı. Bardağı taşıran son damla, Ramazan ayının 17. Günü, bir cami onarımına izin vermeyen Çinli askerlerin silahsız Uygur Türklerine ateş açması oldu. Çinli askerlere karşı Zeydin Yusuf liderliğinde toplanan halk, civar bölgelerden destek gelmesiyle büyük bir mücadele başlattı. Önce sopalarla karşı saldırıya geçen Uygur Türkleri, daha sonra Çinlilerin ellerinde aldıkları silahlar ile Çin askerlerini bölgeden çıkardı. Direnişin büyüdüğünü gören Çin, bölgeye ağır silahlı ordular göndermeye başladı. Etkisizleştirdikleri Çinli askerlerden aldıkları hafif silahlarla direnmeye çalışan halkın üzerine Çin rejimi, 22750 kişilik ağır silahlı askeri birlik, tank ve uçaklarla saldırıya geçti. Bu saldırıyla 20000 nüfusa sahip olan Barın kasabası yerle bir edildi. Zeydin Yusuf, İshak Hoşur, Muhammad Turdi, Muhammad Tursun başta olmak en az 5000 fazla kişi şehit edilirken, 7000 sivil de tutuklandı. 9 köy ise haritadan tamamen silindi. Çinliler olaylara karışmayan kadınlar ve çocuklara bile acımamıştı. Anlatılanlara göre, o gün beşikteki bir bebeğin vücudundan 70 tane mermi çıkarıldı. Bununla da yetinmeyen Çin rejimi, Kaşgar, Artuş, Aksu ve Hoten şehirlerinde olaylara karıştığı iddiasıyla binlerce Uygur Türkü genci tutuklayıp, müebbet ve idam cezası verdi.
Bu katliam, Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı ne ilk, ne de son vahşeti oldu. Barın katliamını sırasıyla 5 Şubat 1997’daki “Gulca” ve 5 Temmuz 2009 tarihinde yaşanan “Urumçi” katliamları izledi. Ama 2016 ve 2017 yılından sonra Çin, Doğu Türkistan’da öyle bir zulüm projesi başlattı ki, önceki katliamlar bunun yanında düğün, bayram kalır. Çin bu projeyle, Türksüz Doğu Türkistan hedefliyor. Eğer bu zulme müdahale etmezsek, çok kısa bir zaman sonra Türk milletinin ata yurdu olan Doğu Türkistan’ımız, Çinliler için gerçek anlamda “Sincan” bölgesi olacak.