200 Yıllık Ermeni Projesinin Çöküşü
Yaklaşık bir hafta önce, Türk tarihinin dönüm noktalarından birisi yaşandı. Türk ve Azerbaycan basını belki olayın ciddiyetini anlayamadı ancak, 28 Eylül tarihinde Karabağ’da 200 yıllık ermeni projesi çöktü. 200 yıllık bu Ermeni projesinden önceki yazılarımda bahsetsem de hatırlatmak adına, yeniden anlatmakta yarar görüyorum.
Rusların, Kuzey Azerbaycan topraklarının tamamını işgal ettiği 1828 yılından sonra İran ve Osmanlı coğrafyasından, günümüz Ermenistan, Nahçivan ve Karabağ’a Ermeni aileleri göç ettirildi. Sadece birkaç yıl içersinde bölgeye 200 binden fazla ermeni ailesi getirildi. Rusların niyeti, Kafkasya’daki varlığının devamını sağlamak için bölgede piyon olarak kullanacakları bir yapı oluşturmaktı. Çünkü, Ruslar çok iyi biliyorlardı ki, Kafkasya’da hem nüfus, hem siyasi, hem de ekonomik olarak üstünlüğü elinde bulunduran Azerbaycan, fırsatını bulunca Rusya’yı bölgeden gönderecek. Bu sebeple, bölgede her zaman kaos ve çatışma oluşturabilecekleri bir yapıya ihtiyaç vardı. Tarihi sürece baktığımızda da ne zaman Azerbaycan bağımsız hareket etmeye kalkışmışsa, hep bölgedeki Ermeniler kullanarak Azerbaycan’ı dizginlemeye çalışmışlardı. Bu süreç günümüze kadar devam etti. Yani, bölgede Ermeniler olmasaydı, Ruslar çoktan Güney Kafkasya’da bitmişlerdi.
Sonraki süreçte emperyalist devletlerin baskısıyla 1918 yılında, tarihi Azerbaycan’ın bir parçası olan Revan Hanlığının toprakları Ermenilere verildi. Tarihi Revan Hanlığında devlet kuran Ermeniler, burayı alma karşılığında ne Azerbaycan, ne de Osmanlı coğrafyasından toprak istemeyeceklerini taahhüt ettiler. Ancak, Osmanlı Birinci Dünya Savaşından mağlup ayrılıp Kafkaslardan çekilince Ermenistan, hem Osmanlı, hem de Azerbaycan topraklarını istediler. Bunun içindir ki, Bolşevik işgaline kadar Azerbaycan, Ermenilerin iç isyanlarıyla uğraştı. Bolşevikler, Azerbaycan’ı tamamen kontrol altına alınca, Ermenileri de kendi taraflarına çekmek için topraklar vaat ettiler. Vaat edilen topraklar, Azerbaycan’ın Nahçivan, Zengezur ve Karabağ’dı.
Nahçivan meselesinde Türk Ordusunun ileri harekatı ve akabinde Türkiye ile Rusya arasında imzalanan Kars Anlaşması, burayı kurtardı. Ancak, maalesef Zengezur, Ruslar tarafından Ermenilere verildi. İlave olarak, yukarda da belirtildiği gibi Karabağ’ın Ermenistan’a verilmesi konusu gündeme geldi. Bazı devlet adamlarının uğraşı sayesinde Karabağ Ermenistan’a verilmeyip, Karabağ’ın içersinde “Dağlık Karabağ” isminde otonom bölge oluşturularak, Azerbaycan’a bırakılması kararı alındı. Karar özellikle Azerbaycan Türklerinin yaşadığı bölgeler dışarıda bırakılacak şekilde, 1923 yılında uygulandı. Yani kurulan bu özerk yapı, nüfusunun çoğunu Ermenilerden oluşacak biçimde hayata geçirildi.
1991 yılında da yönetimin kadrosunu Ermenilerin oluşturduğu bu yapı, Rusya ve Ermenistan’dan da destek alarak, sözde “Dağlık Karabağ” devletini kurduklarını ilan etti. İşte uluslararası hukuka aykırı olarak Azerbaycan topraklarında kurulan bu sözde “devlet”, Azerbaycan’ın bir günlük Antiterör Operasyonuyla silahlı teröristlerden arındırıldı. 28 Eylül 2023 tarihinde de gayrı meşru “devletin lideri” Samvel Şahramanyan’ın imzaladığı kararla kendini feshettiğini duyurdu. Bu da Karabağ’daki 200 yıllık Ermeni Projesinin sonu demek oluyor.
Karabağ Meselesi Azerbaycan’ın yumuşak karnı ve ayak bağıydı. Azerbaycan ne kadar bağımsız hareket etmek isterse istesin, Azerbaycan’ı durdurmak için Karabağ’ı her zaman koz olarak kullandılar. Şükürler olsun, bugün Azerbaycan, Karabağ Meselesini tamamen bitirdi. Karabağ meselesini halleden Azerbaycan ve Türkiye, artık Güney Kafkasya’nın tek büyük gücüdür. Güney Kafkasya’da artık güç dengeleri Türklerin elinde. Bize bu günleri gösteren Allaha şükürler olsun. Bize bu sevinci yaşatan kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyoruz. Bu işte bize destek olan en başta Türkiye olmak üzere herkese, Azerbaycan halkı olarak minnettarız.