Zamane “Z” Kuşağı Kimin Hedefinde
Bir kuşağı alfabedeki son harfle isimlendirdik. Onların yerinde ben olsam önce buna itiraz ederim. Neden “z” kuşağı? Farkındayım onların yerinde değilim. Gençlik yaşını geçeli oldu biraz. Hemen her nesil kendinden sonraki nesil için umutsuz cümleler kurdu sanırım. Bizden önce gelenler de bizlere diyordu “zamane gençliği, nerede bizim çocukluğumuz, nerede bunlar” yakıştırmalı sözleri.
Farkındayım her nesil başka da şimdiki nesil daha bir başka. Teknoloji ve sanal dünya değişimi, başkalaşımı çok hızlandırdı. Devasa bir dünyanın avantajları da var riskleri de. Ben, gençliğin hak ve hakikat yolunu, iyi ve doğruyu bulacağından ümitli olanlardanım. Lakin şimdinin genci çok daha dikkatli, rikkatli ve hakikatli olmak zorunda. “Z” kuşağı üzerine kurgulanan dünya, Dünya için nasıl bir son getirecek?
Gençliğin taşıdığı enerji ve debisi yüksek güç, yaşadığı dönemden ziyade geleceği şekillendirme potansiyeline sahip. Bundan dolayıdır ki her devlet, her ideoloji, her rejim, gençliğin ekser çoğunluğunu yanında görmek ister, kendi ideallerine göre yetiştirmek istiyor. Aynı zamanda ideolojiler kendi düşünce yapısının devamı için gençliğin bir köprü olduğunu bilir ve buna göre tedbir almaya çalışıyor.
Gençlik, bir örnek ve yaşanmışlık olmadan yönünü bulmada zorlanır. Bunun için kendinden önceki nesle bakar. Buna rağmen, kendi hayat görüşü ve inanç yapısını oluşturmak için yeterli cevhere sahiptir. Bu cevherin işlenip değerli bir maden haline gelmesi, ustaların mahareti ile olur. İp de burada kopuyor çünkü dünya sisteminin sürgit devam etmesini arzu eden kimi ustalar, her şeyden önce gençlik denen cevheri işleyip, kıymetli bir mücevher yapmak yerine bu cevheri bozup başkalaştırmak niyetindeler.
Gençliğin sahip olduğu öz bozulursa, bugünden yarının sistem çarkları kurulmuş olur. Zamanı gelince bu çarkların manivelası çevrilip makine büyütülecektir. Sistem gençlerin sahip olduğu enerji ve cevhere göre değil kendi istediği şekilde gençleri budamakta, kendince bir kalıba sokmaktadır. Çağımız dünyası, kurulu düzenin bekası için gençlerin fazlalıklarını atıp geriye kalanı da kontrol etmeyi becerebilmiştir.
Gençlerin istenen kıvama gelmesi ve hesapsız, ölçüsüz, fikirsiz, sözsüz, idealsiz ve derinliksiz bir kalıba dökülmesi için uygulanagelen faaliyetlerin neredeyse tamamı önce bozmayı sonra biçimlendirmeyi amaçlamaktadır. Söylediğimiz şu değildir; gençler bilimden, gelişmeden, üretimden uzaklaştırılıp başıboş bırakılıyorlar… Bunu söylemiyoruz hatta bilimin yüceliğine o kadar inanıyor ve teslim oluyor ki genç, boyutlardan birini unuttuğunu fark etmiyor.
Dediğimiz şu ki ideallerin şekillenmesinde yüksek ahlak, manevi bilinç, erdemler, insani değer yargıları gözetilmeden girilecek her yol, harcamak üzerine kurulu dünyanın işine gelecektir.