İpek Özkayaalp

İpek Özkayaalp

Zaman Hırsızları!

Zaman Hırsızları!

Sabah uyanıp akşam yatana kadar farkına varmadığımız ama en çok harcadığımız şey zaman. Bu değerin çok kıymetli olduğunun bilincine varmamız gerektiğini düşünüyorum.

Sabah uyandığımızda gözlerimizi açtığımız ilk andan itibaren, beynimizin bize verdiği belirli komutlarla harekete geçiyoruz. Bu süreçte zamanın yanı sıra enerji harcamaya da başlıyoruz.

Enerji: Fiziksel ve zihinsel enerji harcarız, bu da günlük faaliyetlerimizde, sosyal etkileşimlerde, çalışırken veya eğlenirken kendini gösterir. Enerji harcaması, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde sürekli devam eden bir süreçtir. Bu enerjinin kaynağı, yeme içme, dinlenme ve uyku gibi temel ihtiyaçlarımızdır, ama modern yaşamın ritmi içinde bu enerjiyi nasıl tükettiğimizin, tüketirken de zamanımızı nasıl harcadığımızın farkında olmayışımızdır.

Zaman denince akla ilk gelen şeyler genellikle şunlar olabilir:

Saat veya takvim: Zamanın ölçülmesi ve takibi için kullanılan araçlar.

Geçmiş, şimdi ve gelecek: Zamanın üç temel boyutu.

Ömür: Kişinin yaşam süresi veya hayatının uzunluğu.

Anı yaşamak: Mevcut anın değerini bilerek ve o anda tamamen bulunmak.

Zamanın geçiciliği: Hayatın ve anların hızla geçip gittiği duygusu.

Zaman yönetimi: Zamanı verimli kullanma sanatı.

Tarih: Geçmişte yaşanmış olayların kaydı ve kronolojisi.

Her birey için bu ilk akla gelen şey farklılık gösterebilir, çünkü zaman kavramı kişisel deneyimler, kültür, yaşam tarzı ve bireyin felsefi bakış açısına göre değişiklik gösterebilir.

Zamanın, ömür ve geçiciliğini ele almak naçizane benim için başta gelen en önemli konulardan biridir.

Zaman: Her anımızda bir şeyler yapıyoruz, düşünüyoruz, konuşuyoruz veya dinleniyoruz. Ancak, bu süreç içinde geçen zamanın değerini tam olarak bilemeyiz. Zamanın ne kadar kıymetli olduğunu anladığımızda, onu nasıl harcadığımız konusunda daha dikkatli olabiliriz.

Zaman ve enerji, maddi anlamda para gibi somut bir şey değildir, ama hayatın kalitesini ve verimliliğini doğrudan etkiler. Zaman ve enerjinin nasıl kullanıldığı, kişisel gelişim, sağlık, ilişkiler ve genel yaşam memnuniyeti üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Aynı zaman da Peygamber Efendimizin Hadisleri, zamanın değerini, nasıl geçtiğini ve onu nasıl değerlendirmemiz gerektiği hakkında önemli rehberlikler sunarlar. Zamanın kıymetinin bilinmesi, İslâm'da ibadet ve ahlâki değerlerin yerine getirilmesinde önem taşır.

İşte zamanla ilgili bazı hadisler:

Zamanın Kıymeti: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "İki nimet vardır ki, birçoğu bunlarla aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman." (Buhari, Rikak,1)

Zamanın Hızlı Geçmesi: "Zaman yakında öyle bir hızla geçecek ki, insanlar bir yılı bir ay, bir ayı bir hafta, bir haftayı bir gün, bir günü bir saat, bir saati de bir namaz vakti gibi bilecekler." Bu hadis, zamanın nasıl hızla geçtiğini ve ahir zamanda bu hissin nasıl artacağını ifade eder.

Zamanın Değerlendirilmesi: "İnsanlar içinde en hayırlısı, ömrü uzun olup amelini güzel yapan kimsedir." (İbn Mace, Zühd,1) Bu hadis, sahip olduğumuz zamanı nasıl değerlendirmemiz gerektiğine dair bir öğüttür.

Günün Değeri: "İki günü eşit olan ziyandadır." Bu hadis, insanın her gününü daha iyi hale getirme çabasında olması gerektiğini anlatır.

Ölümün zamanını bilmeyen bizler, mesul olduğumuz tek bir zaman dilimi olduğunu ve bu dilimin şu an olduğunu neden idrak edemiyoruz, değerini neden bilemiyoruz? Anın ömrü kısadır, an bu andır!

Hayat veya ömür dediğimiz şey bir anın uzantısıysa, o anın değerini bilmemiz gerekir. Allah'ın bize bahşettiği bu değeri kime ve nasıl harcadığımız çok önemli. Eğer bizler bize verilen anın kıymetini bilmezsek, başkaları bizden o zamanı alır, ömürlerine ömür katar.

Hani deriz ya, "sana harcadığım zamana yazık!" veya "ömrümü yedin!" işte tam da burada, bize verilen ömrümüzden, yani zamanımızdan başkalarına zaman ayırmak aslında bizim karşımızdaki kişiye verdiğimiz en değerli şeydir, zaman! Bizden çalınan zamanımız bizim ömrümüz. Zamanımızı çalanlarda zaman hırsızı! Bizler zamanımıza, bize verilen bir hazine gibi davranmazsak, onu bizden çalacak zaman hırsızları çok.

Zaman geri gelmeyen ve bizi her an ölüme bir adım daha yaklaştıran tek şeydir. Zamanı kendimize yatırım olarak ayırmak ve kullanmak en büyük lüksümüz. Zamanı boşa harcamak, dünyalık peşinde geçici şeylerin ardından koşmak, insanoğlunu ancak hüsrana sürükler ve enerjisini tüketir.

Allâh, bizleri zaman kavramına vakıf, ömrümüzün bir anını ona ayırdık diye, o anın kadirini kıymetin bilen insanlarla karşılaştırsın. Biz, bize verilen ömürden karşımızdakine verirken, karşımızdakinin de bu değeri takdir etmesi yeter.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İpek Özkayaalp Arşivi