Macit Uluçamlıbel
Macit Uluçamlıbel Yiğit adam

Yiğit adam

Ramazan ayı İslam dünyası için şükür, paylaşma ve sabır ayı. Tüm İslam alemi ibadetle meşgul oluyor. İftar programları, sahur etkinlikleri, teravih buluşmaları… Her İslam ülkesinde görüntü aynı. Ve Ramazan ayı her zaman olduğu gibi İsrail için zulüm ayı. İslam ümmetinin değerlerini çiğneme ayı. Müslümanlara eziyet ayı. İslam alemine siz bana ses çıkaramazsınız diye baş kaldırma ayı. Hep aynı filmi izliyoruz. Mescidi Aksa’ya postallarıyla giren İsrail askerleri, küçücük çocuklarının önünde itilip kakılan eziyet edilen ebeveynler, Mescidi Aksa’nın avlusundan darp edilerek atılan piri faniler ve bu görüntüleri ah vah ederek izleyen İslam alemi…

Bir yiğit çıkarda dur der mi diye bekleyip duruyoruz… Çıkmıyor mu? Çıkıyor elbet.

Bu yazıyı buraya kadar okuyan herkes o yiğit adamın kim olduğunu tahmin etti eminim.

Salı günü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan İsrail Cumhurbaşkanı Yitzhak Herzog'la yaptığı telefon görüşmesinin ardından şu açıklamayı yaptı;

"İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Yitzhak Herzog'la bugün bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Görüşmemizde, son günlerde Filistin'de İsrailli bazı radikal grupların ve güvenlik güçlerinin sebep olduğu olaylar başta olmak üzere bölgesel meseleleri ve ikili ilişkilerimizi ele aldık.

Sayın Herzog'la görüşmemde şu hususları ifade ettim:

Ramazan ayının başlangıcından itibaren Batı Şeria ve Mescid-i Aksa dâhil meydana gelen olaylarda 400'ü aşkın Filistinlinin yaralanması ve aralarında çocukların bulunduğu 18 kişinin hayatını kaybetmesi bizleri çok üzmüştür.

Mescid-i Aksa'nın dün ve önceki gün sabah namazından sonra fanatik grupların baskınına uğraması ve müdahaleler neticesinde yine istenmeyen görüntüler yaşanması, gerilimin Gazze'ye de sirayet etmesi üzüntümüzü artırmıştır.

Bayramların bayram havasında yaşanması gerekirken bazı radikaller yüzünden her sene karşılaşılan bu görüntüler vicdanları yaralamakta, tüm İslam âleminde haklı tepkilere neden olmaktadır.

Bu hassas dönemde, Mescid-i Aksa'nın statü ve maneviyatına yönelik tahrik ve tehditlere izin verilmemesinin zaruretini bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Herkesin bu mübarek mekânın ve günlerin maneviyatı ve kutsiyetini korumak için azami gayret göstermesi çağrımı yineliyorum. Türkiye olarak her hâlükârda barış ve huzurun temini yönünde çalışmaya devam edeceğiz."

Sonra ne mi oldu?

İsrail basınında yer alan haberlere göre; Mescid-i Aksa’nın Ramazan ayı sonuna kadar Yahudi ziyaretçilerin girişine kapatılacağı açıklandı.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politikada neler yaptığını, Afrika ülkeleri, Balkanlar ve tüm mazlum coğrafyalara nasıl el uzattığını, İslam dünyasının tüm değerlerine nasıl sahip çıktığını bizler görüyoruz.

Aslında herkes görüyor da… Görmezden gelmek işlerine geliyor. Tüm dünyanın sustuğu ne kadar haksızlık varsa, haksızlık yapanların yüzüne haykıran adamı değil altılı masayla altı yüz altmış altılı masa kursalar yine yenemezler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi