Yeniden Diriliş günü 15 Temmuz
15 Temmuz bir milletin dilişinin ve tarihe altın harflerle geçişinin adıdır. Bu tarihin önemi , neye tekabül ettiği günler geçtikçe daha iyi anlaşılmaya başladı. O gün verilen mücadelenin önemi daha net anlaşıldı.. Çünkü dünyanın en tehlikeli örgütü FETÖ’nün nasıl büyük bir organizasyon ve hainlik içinde olduğu, planlamalar açığa çıktıkça da daha keskin görüldü.
Anadolu yüzyıllardır pek çok düşmana karşı mücadele içinde oldu. Büyük Türk komutanı Alparslan'ın "Size öyle bir vatan aldım ki; Ebediyen sizin olacaktır" sözlerine sadakat bugüne kadar sürdürüldü, inşallah bundan sonrada bu söz yere düşürülmeyecek.
Selçuklu Sultanı Kılıçarslan’ın Haçlılara, Kayı Beyi ve Osmanlı Devleti Kurucusu Ertuğrul Gazi’nin hem Moğollar hem Haçlılar hem de Bizans’a karşı verdiği mücadele; bu topraklara bir hainin bir İslam düşmanın tekrar girmemesi bu toprakların sadece İslam Beldesi olarak kalması içindi. Bu mücadeleyi, Osman Gazi’de, Fatih’te, Yavuz Sultan Selim’de, Çanakkale’de ve son Milli Mücadelede görürüz.
Şimdi de bu cennet yurdu ele geçirmek için Batı-llar topluluğu ile işbirliği yapan FETÖ’ye hesabın sorulduğu günün adıdır 15 Temmuz. O gece bu kadar önemli ve kritik bir tarihtir. Yüzyıllardır çağlarının tüm güçlü düşmanlarına karşı dik duruşunu sürdürmüş, binlerce şehit vermiş olsa da bu vatana düşman eli değdirmemiş Necip milletin en yürekli savunmasıdır 15 Temmuz.
Çünkü önceki saldırılarda hem belli bir düşman vardı ve öyle ya da böyle karşılıklı savaşılmıştı. 15 Temmuz gecesi yaşananlar bambaşka bir şeydi. Karşıda düşman tam belli değildi. Kendimizin askeri sandıklarımız düşman olmuş, silahı, tankı topu, uçağı bu millete doğrultmuştu. Moğollar bu kadar hain, Haçlılar bu kadar alçak, Bizanslılar bu kadar şerefsiz olmamışlardı.
İşte tüm bu şartlarda o yüce milletin meydanlarda verdiği mücadele tarihidir. Hiçbir halkın bu tür saldırılara silahsız karşı koyduğu görülmemiştir. Hemen hepsi teslim olmuş, esareti kabul etmişlerdir, yakın çağların tüm müdahalelerinde sonuç budur.
FETÖ’nün hain darbe planı sadece Anadolu ile sınırlı kalmayacaktı. Bu yüzden o gece vatan savunması da sadece Türkiye ile sınırlı değildi. Çünkü Türkiye sadece Türkiye’den ibaret değildi. Başta yakın coğrafya, İslam Dünyası olmak üzere, tüm mazlum, mağdur halklarının savunmasıydı 15 Temmuz’daki mücadele. Çünkü bu global bir organizasyondu, dünyada İslam’ın diz çöktürülmesi projesiydi. Trajik olan ise bu işi yapan FETÖ’nün tüm işlerini din adına yapıp, kendisine inanan herkesinin itikatlarını bozmasıydı. Bu FETÖ’ye inanan insanlar şimdi hem dünyalarını eğer tövbe edip inandıklarını değiştirmemişlerse ahretlerini de tehlikeye atmış oldular. FETÖ açıkçası sadece bir terör örgütü değil dünyanın bundan sonra her tarafının rahat işgal edilmesini sağlayabilecek, sinsice insan kılığında şeytanlar topluluğudur.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası tam bir yıl geçti. FETÖ’nün nasıl bir örgüt olduğu, kimlerle işbirliği içinde olduğu, asıl işinin Türkiye’yi işgal edip, kuşatma altına alacağı ortaya çıktı. FETÖ adına çalışan en altından en üstüne kadar her tür meslek grubundan insanların uyuşturulmuş gibi robotlaşmış davranışlar içinde oldukları görüldü. Dinle diyanetle İslamla hiç alakalarının olmadığı bunun bilakis kılıf olduğunu artık herkes gördü.
Türkiye 15 Temmuz’dan sonra daha güçlü bir ülke. Hem ekonomik anlamda hem siyasi anlamda. Dünyadaki itibarı çok daha arttı. Bunda tabiî ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müthiş çabası ve dünya ile nerdeyse tek başına mücadelesi var. Cumhurbaşkanımız her katıldığı programda, her ülkede FETÖ konusunda uyarılarını ısrarla yaptı. Her muhatabına anlattı bu terör örgütünün tehlikesini.
Bu mücadelede O’na samimi destek olan herkese de selam olsun.
Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi; “Ya olacağız ya öleceğiz.”
15 Temmuz'u Unutma, Unutturma..FETÖ'cülere acırsan acınacak hale düşersin!!!
Bu millete böyle bir mücadele gücü ve iman veren Allah’a şükürler olsun.