Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu Ey Kudüs, ey şehrim! Ey Kudüs, ey sevgilim!

Ey Kudüs, ey şehrim! Ey Kudüs, ey sevgilim!

Üstat Nuri Pakdil’in “Yürü kardeşim ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin” sözlerine atıfla “Haydi Bismillah” dedik çıktık yola. Ayaklarımıza gelecek Kudüs gücünü kimden aldığımızı sorarsanız; kimimiz Hz. Ömer, kimimiz Selahattin  Eyyubi ve bazılarımız da Sultan Baybars’tan aldık bu gücü, Elhamdülillah.

Meram Belediyesi tarafından düzenlenen Abdülhamid Han’ın izinden Meram Atiyye-i  Seniyye Projesi kapsamında Başkan Fatma Toru, Meram meclis üyeleri Konya STK temsilcileri ve medya mensubu arkadaşlarla üç günlük bir Kudüs programına katıldık. 

2013 yılında görmüş olsamda Kudüs hasreti bambaşka bir şey. Zaten görme sayınız arttıkça oraya özleminizde artıyor ve daha sık bulunmak, Mescid-i Aksa’yı yaşamak istiyorsunuz. Bize yakında tekrar bir Kudüs görünürse bu yüzden şaşırmayın. Uzun zamandır görmediğiniz bir “yitik sevda” ya kavuşmanın adıdır Kudüs.  Heran birliktesiniz ama hiç ulaşmayacağınızı düşündüğünüz bir hayalin adıdır Kudüs. Sürekli susuzluğunuzu gideren bir zemzemdir O, ama hasretinizin hiçbir zaman dinmediği sevgilinizdir Kudüs.. “Ey Kudüs, ey şehrim! Ey Kudüs, ey sevgilim!”

“Ey nebilerin kokusunu yayan şehir! Arz ve sema arasındaki en kısa geçit.” diyen şairin izinden gidelim o zaman. Nebilerden başlayalım. Kutsal dinlerin merkezi, peygamberlerin uğrak yeri. Davud (as) ile başlıyor tarihçesi. Şimdiki İsrail ve dedeleri kendine Zebur indirilen Davud(as) için Kral Davud deseler de O bir Nebi’dir. Oğlu Süleyman (as) ise babasının temelini attığı Mescid-i  Aksa’nın inşasını tamamladı. Bizim için kutsal bir yer olan Mescid-i Aksa’nın yıkılması Yahudiler içinde bir idealdir. Çünkü Aksa’nın yerine Süleyman Mabedi’ni yapmayı planlarlar. Bu planın siyonizm açısından önemi şu; Mescid-i Aksa’yı yıkıp, yerine üçüncü kez Süleyman Mabedini yapıp, mesihin geleceğine ve kıyametin kopacağına inanırlar. Bu yüzden amaçları Aksa’dan Müslümanları temizlemektir. Bundan dolayı Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı hiç bir zaman yalnız bırakmamamız, sürekli orada olmamız gerekir.

Dünyada zulmün kesintisiz devam ettiği şehirlerin başında El Halil gelir kanımca. Ama orada yaşayanların inancı ve cesareti tüm İslam Dünyasına örnektir. Özellikle çocuklar ve gençler, müthişler. Özgürlüklerine o kadar düşkünler ve İsrail’e düşmanlıkları o kadar net ki, kendi adınıza heyecan duyuyorsunuz. Ve inancınız pekişiyor El Halil’in mücadelesine, yüreğiniz rahatlıyor. Ve coşkuyla okuyorsunuz şu şiiri; “Ey yanık parmaklı güzel çocuk! Mahzundur gözlerin, ey Meryem'in şehri! Ey Kudüs!”

El Halil Camiinin yarısı 1994 yılında sapık bir saldırı sonunda gasp edildi.. Hz. İbrahim, oğlu İshak ve eşleri El Halil camiinde, Hz. Yakup ve Yusuf (as) ve eşlerinin kabirleri Yahudilerin gasp edip sinagog yaptıkları bölümde kalır. Kudüs’e gidenlerin kayıtsız şartsız görmeleri gereken yerlerin başında El Halil mutlaka olmalı. Camideki Kuran öğrenen çocukların bize ilgileri o kadar etkileyiciydi ki kelimeler yetmez, gidip görmeli, yaşamalısınız.

Musa(as) makamı, Eriha yolunda mahzun bir şekilde yapayalnız. TİKA el atmış ve binayı düzenlemeye başlamış. Yahudilerin asıl peygamberi Musa(as) ancak öyle bir bakışları yok, hayatlarında Musa (as) bulunmuyor. İsrail için Kral Davud var.

Şüphesiz Hıristiyanlar için Kudüs’ün önemi çok büyük. Hz. Meryem orada ve İsa (as) için anlatılan yüzlerce kıssa Kudüs merkezli. İlginç ve acı bir not paylaşayım hemen. Kudüs’e yılda 40 bin Müslüman ziyaret için geliyor ki bu sayının yüzde 80’ni Türkiye’den. Peki kaç Hıristiyan geliyor? Yılda 3 milyon Hıristiyan geliyormuş Kudüs’e… Sebepler farklı olabilir tamam ama Müslümanlar için bu sayı çok komik. Acilen Kudüs’e çıkarma yapmak, fiili olarak sahip çıkmak gerekiyor.

Meram Belediyesinin yaptığı bu program sıradan bir gezi değildi. Dört farklı ve önemli konuyu da gerçekleştirdi. Tabi Zeytin Dağındaki anaokulunda doğal gelişen program ise kabul edelim en güzeli oldu. Okuldaki çocuklar bizim “yağ satarım bal satarım” diye bildiğimiz oyunu oynuyorlardı ve her sınıfın bir gösterisi vardı sanırım. O sırada coşku arttı okulda ve Başkan Hanım da bahçeye geldi. Ve yaklaşık 600-700 çocuk hep bir ağızdan Recep - Tayyip - Erdoğan diye tempo tutmaya başladılar. Devamında Türkiye sloganları, ellerinde Türk bayrakları.

Gerçekten tüm bunlar doğal gelişti. Bu coşkuya kabul edelim ki hiçbir Türk siyasetçisi kayıtsız kalamazdı, Fatma Hanım’da eline mikrofonu alıp, öyle bir coşkulu konuşma yaptı ki.. Ancak şu şiir anlatır; “Ve çocuk gülünce ışır El Aksa El Aksa bilir ki çocuk koyacak o taşı..”   Okulun öğretmenleri, çocuklar, bizler bir coşku, bir heyecan, bir sevinç.. Fotoğraf çekmeler, bir birine sarılmalar. Ne güzel anlardı. Kudüs’ün kurtuluş kutlamaları gibi. İnşallah. Not alın, unutmayın, her gün hatırlayın, gerçekleştirelim, kurtaralım Kudüs’ü. Bayram yapalım. Hadi var mısınız?

Dört farklı etkinlik; Mescid-i Aksa’yı gül suyu ile yıkamak-Aksa’nın etrafındaki kirli sokakları temizlemek, yetimhane çocuklarına hediyeler vermek, Burc El Laklak derneğinde dostluk maçı ve Aksa imamını dinlemek. Aslında Kudüs Akademi öğrencilerinin faaliyetleri olarak genelleyebiliriz. Tüm bunların yanında olağan ziyaretler ve seyahatlerde yapıldı. Yorulduk ama keyif aldık, mutlu olduk.

Bu yazı uzayıp gidecek en iyisi özetlemek. Kudüs mücadelesi her Müslüman için şart. Çünkü Kudüs düşerse, Mekke düşer, İstanbul düşer, Konya düşer. Her ne olursa olsun Kudüs’e sahip çıkmak orada sürekli bulunmak ve oradaki Filistinlilere yardım etmek en azından bize vacip. Biz? Türkiyeli Müslümanlar. Özgürlüğümüz var, devletimiz ve Cumhurbaşkanımız bu konuda teşvik ediyor ve en önemlisi imkanımız var. İmkanımız varken gidelim Kudüs’e..Bunun şakası yok, Kudüs bilinci için bunu yaygınlaştırmalıyız.

Kudüs bizim hem geçmişimiz hem geleceğimizdir, zaten Kudüs bizim bu günümüzdür. Kıyamet Kilisesinde defterine not alan Ziya Ercan’a sordum. Ne iş abi? “Bunları dönünce anlatmak için yazıyorum” dedi.  Tamam dedim içimden işte bu.. Konya kamuoyuna önemli bir görev. Kudüs’e giden STK ve medya temsilcileri, orada gördüklerini anlatıyorlar mı, Kudüs Bilinci oluşmasına katkı sağlıyorlar mı? Bir takip etsinler bakalım..Kudüs'teki yol arkadaşlarım hep tanıdığım sevdiğim insanlar. Hepsi kendi yönetiminlerinde ya da bir İmam Hatip bir lisede bunları anlatsa hoş olmaz mı? Kudüs bilinci bir anda tüm Konya’ya ulaşmaz mı?

Birde Kudüs akademi öğrencileri. En çokta buna sevindim. Daha yaşları 20 olmadan Kudüs’e giden ve Kudüs bilinci kazanan gençler. Ne mutlu size. İşte bu sayıyı her yıl binlere çıkarırsak bilinki Kudüs hiçbir zaman düşmez ve en kısa zamanda kurtulur inşallah. Böyle güzel bir etkinlik başta Fatma Hanım'ın hanesine yazar.. Dönüşü nasıl olursa olsun kazanır.

Kudüs için dua eden, emek veren, çaba sarf eden, katkı sağlayan, mücadele eden herkesten Allah razı olsun. Kudüs kurtulacak ve inşallah biz bayram yapacağız…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi