Murat Güçlü
Murat Güçlü YENİ BİR SAYFA

YENİ BİR SAYFA

Ve aylardır beklenen büyük seçim bitti. Geçen hafta yazdığım yazıda, Ülkenin ana omurgasını oluşturan büyük bir kitle var. Bunlar sessiz çoğunluktur. Gün görmüş bir millet olmanın gereklerini yerine getirirler. Siyaset biliminde, partiler hakkında, dış politikada, iktisatta bilgi sahibi olmasalar da irfan sahibidirler. Oylarını verirken basiretli davranırlar. Bu sessiz çoğunluğun irfanı ile hissederek yönelttiği tercihler bu ülke için en iyi olanı bize göstermektedir. Hatalar siyasetin doğasında vardır, partilerimiz ve siyasetçilerimiz sütten çıkmış ak kaşık değil ancak ülkenin bulunduğu zorlu coğrafya, tarihi misyonu göz önüne alındığında birincil önceliğin devlet millet birlikteliği olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunun için de güçlü ve tek başına bir iktidar olması gereklidir, ifadelerine yer vermiştim.

Türk halkı büyük millet olduğunu, feraset sahibi olduğunu, olaylara basiretli yaklaştığını dün bir kez daha gösterdi.  Coğrafyamızda paylaşım savaşlarının tüm şiddetiyle sürdüğü bir dönemde bu seçim sadece yurt içinde değil asıl yurt dışında büyük bir öneme sahip oldu. Hem ezilen halkların, mazlumların gönlünde, hem de ezen, sömüren hakim küresel güçlerin aklında bu seçimler vardı. Ezilenleri ve mazlumların gönlünde güçlü bir Ak Parti, güçlü Erdoğan yani Yeniden Büyük Türkiye umudu vardı.  Hakim güçler ise gücü törpülenmiş, tek başına iktidar imkanını kaybetmiş, Cumhurbaşkanı ile çatışan bir hükümet, devlet kurumları arası kavga ve sürtüşme yani Türkiye ve bölge için kaos umuyorlardı. Ama bu millet ferasetiyle tüm bu oyunları boşa çıkardı. Kendine dayatılan ve küçük gelen rolü kabul etmediğini, yeniden Büyük Türkiye’nin inşa ve ihyası için dimdik ayakta durulması gerektiğini alenen izhar etti.

Ümmet AK Parti için dua etti, hem de çok dua etti. Seçim akşamı Türkiye’deki kutlamalardan ziyade ümmet coğrafyasından gelen kutlama görüntüleri her şeyi açıkça ortaya koydu. Bosna’dan Gazze’ye, Bakü’den Arakan’a kadar ümmet Ak Parti’nin seçimi kazanmasını büyük bir coşkuyla kutladılar.

Bugün yerli ve milli olanların mutlu olması gereken bir gün.  Bu ülke yılmadı, yıkılmadı, direndi. Türkiye yeniden ve hızla büyümeye de Küresel güçlere rahatsızlık vermeye de devam ediyor.

 

Yukarıdaki satırlar 1 Kasım seçimlerinin ertesinde kalem alındı. Aynı yazı bugün için de yazılabiliyor. Demek ki son seçimlerin tamamında mücadele edilen güçler hep aynı. Seçimlerimiz asla sadece Türkiye için hükümet seçimi olmadı, yakın bir gelecekte de olmayacak.

Milletimiz yine üzerine düşeni yapmıştır. Büyük ve onurlu bir zaferdir, 16 Nisan…. Kimseni bu zaferi küçük göstermesine izin vermemek gerekir. Bu zafer göstermiştir ki, Erdoğan bu milletin kalbinin en derinlerinde yer edinmiş en büyük liderdir. Memleket sevdasının şahsi ikbalden önce geldiğinin temsili Devlet Bahçeli ile sırf Devlet daha iyi yönetilsin diye Başbakanlık makamının lağvedilmesi için mücadele veren Başbakan Binali Yıldırım zaferde büyük pay sahibidirler. Gece gündüz demeden çalışan parti teşkilatlar isimsiz kahramanlarıdır. Sandığına sahip çıkan, yüksek katılım sağlayan millet geleceğini kendi kurmuştur. 16 Nisan’da yeni bir sayfa açılmıştır. Bu yeni tertemiz bir sayfa…. Bu sayfanın eski kötü alışkanlıklardan arındırılarak doldurulması gerekiyor. Yeni oluşturulacak sistemin, 21. Asrı Türk asrı yapacak bir sistem olması gerekiyor. Türkiye’yi yeniden söz söyleyen, söylediği sözü dinleten, dünyaya hak ve adalet dağıtma gayretinde olan bir cihan gücü yapacak azimde, liyakatte, ideal sahibi, dünyanın geçiciliğini sözde değil özde kavramış, basiretli, ferasetli yöneticiler dönemi olması gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Güçlü Arşivi