Murat Güçlü
Murat Güçlü NATO’DA SKANDAL!

NATO’DA SKANDAL!

Geçen hafta haklı olarak tüm Türkiye NATO’ya karşı tepki gösterdi. Tepkinin sebebi, NATO tatbikatında Mustafa Kemal ve R. Tayyip Erdoğan’ın düşman unsur olarak resmedilmeleri. Basit bir hata gibi durmayan bu skandalın altında yatanları doğru analiz etmemiz gerekiyor. Bu tip analizlerin doğru olarak yapılabilmesi için öncelikle tarihi çok iyi bilmemiz gerekiyor.

Tarihini bilmeyen bir toplum olduğumuz aşikar. Tarihini bilmeyen milletler için tarihleri tekerrür etmeye mecburdur. Tarih bize 1 asır öncesini hatırlatmaktadır. Devleti Aliyye’nin sonu olan, Balkan Harpleri ile başlayıp, 1. Dünya harbi ile devam eden ve sonunda Milli Mücadele ile taçlanan büyük bir mücadele, büyük kayıplar, büyük acılarla geçen yıllar ile bugün yaşananlar arasındaki benzerlikleri görmek ve adımlarımızı buna uygun olarak atmak mecburiyetindeyiz.

Balkan harplerinin başlamasında büyük güçlerin kışkırtıcı tavırları, savaş başlangıcında Osmanlı’nın toprak bütünlüğünün korunacağına dair verilen sözler, savaş sonunda çok kısa bir sürede yüzyıllardır vatan bildiğimiz Rumeli topraklarımızın çok kısa sürede elden çıkması üzerine toprak bütünlüğü garantisini unutarak Balkan devletlerine hangi toprakların verileceğinin tartışıldığı yıllar… Edirne’nin istirdatında dahi Osmanlı’ya karşı büyük güçlerin açıktan tehditleri…

Ardından 1. Dünya Savaşı… Osmanlı liderliği, başta Enver Paşa olmak üzere, savaşa İtilaf bloğu yanında girmek için büyük gayet göstermesine rağmen zorla Almanya ile ittifaka itilen Devleti Aliyye… Ki günün şartlarında Almanya ile bir ittifakın kurulabilmesi de Osmanlı açısından, asla küçümsenmeyecek, diplomatik ve siyasi bir başarıdır. 1. Dünya Savaşı öncesi tüm güçler Osmanlı toprakları üzerinden tatmin edilmeye çalışılmakta, pazarlıklar bizim topraklarımızın kimlerin payına düşeceği üzerinden yürümektedir.

Savaşın başlamasından sonra da hem İngiltere hem de Çarlık Rusya’sı ülkelerinde ve sömürgelerinde barındırdıkları Müslüman nüfusta meydana gelebilecek tepkileri azaltmak için savaşı Osmanlı’nın başlatmasını istemişler ve bunun için de Osmanlı’yı sürekli olarak tahrik etmişlerdir.

Bugünlere baktığımızda NATO’nun Sovyet sonrası yeni düşman olarak belirlediği “İslam” için Türkiye’nin direncinin kırılması, hatta NATO’dan ayrılması için tahrik edildiğini görüyoruz. Tabi ki NATO’ya gerekli tepkileri vereceğiz, bunun hükümeti ile muhalefeti ile birlikte olması, 80 milyonun tamamının tepki göstermesi gerekli ve mühimdir. Ancak verilecek tepkilerin bizi yanlışa sürüklemesine izin vermemeliyiz. Yapılan tahriklere kapılıp büyük güçlerin istediklerini vermemeliyiz.

Suriye’de ise adım adım Türkiye-PYD/PKK savaşına gidilmektedir. Bu da büyük güçlerin Suriye ve Irak için belirledikleri son aşamadır. Buna da azami dikkat göstermeliyiz. Türkiye tüm kışkırtmalara karşı aklıselimi muhafaza etmelidir.

Tarihi okursak emperyalizmin ne olduğunu, nasıl acımasız ve güvenilmez olduğunu görürüz. Emperyalist güçlerin sözüne ve dahi kendilerine güvenmek hayal kırıklıkları yaratır. Bu sebeple hem ABD hem Rusya hem de AB (İngiltere, Almanya ve Fransa) emperyalisttir ve sözlerine güvenmek bizim için telafisi imkansız zararlara sebep olabilecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Güçlü Arşivi