Hayrettin Atak
Hayrettin Atak VAHİM BİR HABER

VAHİM BİR HABER

Örgüt bu seferde Almanya’dan militan topluyormuş. Ya “Eşik Bekçileri” tüm basiretlerini yitirmiş, yada kaş yapalım derken göz çıkarıyorlar farkında değiller…

Hani sorun, Güneydoğu sorunuydu, ekonomik ti. Gelirleri yoktu, yatırım yapılmıyordu… Sorunun da çözümünde temelini bu teşkil ediyordu…  

Yıllarca Türkiye’ye bunu empoze etmeye çalışanlar şimdi kırılma noktasındaki fay hattı daha da derinleşsin diye haberler yapıyorlar…

Sorun ekonomik bir sorunsa Alamanyalara kadar gidebilmiş felaha ve feraha ermiş insanların ne işi var örgütte. Maaşlarını mı az bulmuşlar. Yoksa kendilerini oraya götürenlere bedel mi ödüyorlar… Yoksa çıktıkları bu faşist mi? Marksist mi? Leninist mi? ne olduğu belli olmayan bu yolda bedel ödemeyi kendileri mi göze alıyorlar…

Monşerler, sorunu teşhis etmeyi becerememiş demiycem çünkü bu bir “beceriksizlik” işi değil bir “çıkar” işi. Teşhis ve tedavinin yanlışlığından çıkarı olanlar hariç geriye kalan herkesin,- ki sanıyorum kesin rakam isterseniz ülke nüfusu 75 milyon kabul edersek, söylediğim rakam 74,990,000 civarındadır diye düşünüyorum-  demokratik açılımla teşhisi doğru koyup doğru tedaviyle soruna eğilenlere bir “teşekkür” borcu var.

Şehadet ve ölüm haberleri geldikçe yüreğimiz daha da dağlanıyor. Önceden her gün alıyorduk bu haberleri, kanıksamıştık. Ama uzun süredir de unutmuştuk. Zorlu günleri unutmamak, unutturmamak gerek… Kandil-PKK-Öcalan arasında kalan bölge halkını ve çözüm sürecini yine bölge halkı kurtaracak. Yoksa ellerinde, arkalarından “ağıt yakabilecekleri” hiçbir şey kalmayacak…

“Bu açılım ya başarıya ulaşacak, yada başarıya ulaşacak” diyenlerin ne kadar haklı olduğunu bu haberlerden sonra daha iyi anlıyor insan…

 

DAHA VAHİM BİR HABER

“Peşmerge’nin Türkiye’den geçişinde halkın karşılama töreni yapmasından çekiniyormuş” hükümet. Doğruysa haber; Çekinmesin… Çekinmesin ki çıksın ortaya ak ve kara…

Her ne olursa olsun, doğrusuyla yanlışıyla ama gelecek için her şeyiyle ümit vaat eden bir ülkenin parçası olamayıp, üçüncü dünya ülkesi olmayı bile beceremeyen aşiretlerin askerine sevgi gösterecek insanların Kürtlerin arasında da bir işi yok. Bu haberin ayırımcılığı artırma amacı taşıdığı aşikar. Bu yönde tercih kullanacak kişilerde olacaktır ama sayıları belli. Zaten böyle bir durum en çok bölge halkını rencide edecektir… Onlarla da birlikte tüm ülke halkını…

 

 

 

NEDİR BU HIRSIZLIK SEVDASI…

 

Türk sinemasının serseri, fırlama hatta hırsız sevdasını biliyorduk unutuldu sanıyorduk. Unutulmamış… İlk fırsatta yine hortladı. Dizi sektörünün senaryoda sıkıştığı ilk anda hemen yine kurtarıcı gibi yetişti imdada; sevimli, sevecen, masum, zenginden alıp fakire dağıtan tipleme…

Sizin hiç evinize girildi mi? Kendinizi savunmasız, korumasız hissettiğiniz oldu mu? Aynen de öyle bir duygu… Kendinizi herkesin ortasında çırılçıplak kalmış gibi hissedersiniz… Bir müddet aşamazsınız korkularınızı…

O kadar masum değil yani. Nedir bu suçları sevecen gösterme arzusu? Nasıl bir nesil yetişsin istiyorsunuz ki? Her sanat dalının iyiye doğru bir yolculuk olduğunu düşünmek istiyoruz… Bunları çok da bilinçli yaptıklarını da zannetmiyorum… Ama bilinçsiz yapılan şeylerde toplumda büyük tahribatlara yol açıyor. Her menfi şeyin “dış mihrak” bağlantılı olduğunu düşünmek anlamsız… Beceriksizliklerinin nasıl yaralar açtığını umursamayacak kadar bencil yapımcılar ve senaristlerin işgüzarlığı… Allah’tan toplumsal kahramanlar haline dönüşmüyor şimdilik… Dönüşse önümüzde uğraşmamız gereken “nur topu” gibi yeni bir sorunumuz ya da sorunlarımız olacak…     

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi