ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ
Kadim bir millet Türk milleti. Uzun asırlara yayılan tarihinde çok hadiseler görmüş, çok badireler atlatmış, bugünlere kadar varlığını sürdürebilmiştir. Bu uzun tarihi süreçte çokça millet, toplum, halk yok olmuş, hayatiyetlerini devam ettiremeyerek kendilerini tarihin tozlu raflarına bırakmışlardır.
Bu uzun tarihi tecrübe milletimize önemli bazı hasletler kazandırmıştır. Bazı kurumların sandığımızdan daha önemli olduğunu öğretmiştir. Gelenek denilen gücün hafife alınmaması gerektiğini kabul ettirmiştir. Ve bu uzun tarih bazı zamanların zor yıllar olduğunu, bu dönemlerde her zamankinden daha fazla kenetlenmek gerektiğini acı tecrübelerle öğretmiştir.
İçinde yaşadığımız dönem işte bu zor yıllardan bir dönemdir. Dünyanın yeniden tanzim edilmeye çalışıldığı, güç mücadelesinin en kaba, en yalın halde ve son derece şiddetli bir biçimde devam ettiği bir dönemdeyiz. Bu fırtınalı yıllarda gemisini kurtaran kaptandır. Bu fırtına elbet dinecek, dindiği zaman gemimizi sağ salim kurtarabilmiş olursak bundan sonraki dönem Türk asrı olacaktır.
Türkiye yapılan tüm müdahalelere rağmen bugüne kadar gemiyi karaya oturtmadan, alabora etmeden bugünlere geldi. Fırtına henüz dinmedi hatta şiddetini arttırmakta, buna karşılık gemimiz sağlam, mürettebatımız kendine güvenmekte, kaptanımız tecrübeli ve sağlam bir iradeye sahip.
Devlet içinde yuva yapmış çetelerden, FETÖ’ye, 15 Temmuz darbe girişiminden doların alıp başını gitmesine kadar sonu gelmeyen saldırılara maruz kalıyoruz. Bugüne kadar direndik bundan sonra da direneceğiz, direneceğiz ve kazanacağız. Tüm dünyanın büyük sarsıntılar geçirdiği, büyük güçlerin büyük sorunlarla uğraştığı bu zamanlarda ayakta kalan geleceği kuracaktır. Biz ayakta kalmanın mücadelesini veriyoruz. Bugün bize gereken devleti ve milleti ayakta tutacak bir sistem. Fırtınalı denizde gemiyi sağ salim limana yanaştıracak bir kaptan. Bunun için millet olarak devletimize, ülkemize sahip çıkmak zorundayız.
Tarihi tecrübemiz devletimizin güçlü olduğu zamanlarda bu tip badireleri atlattığımız göstermektedir. Devlet ise milleti arkasında birlik içinde durursa güçlü olur. Millet ise ancak mutlu ve huzurlu olduğunda bir ve beraber olur. Anayasa değişikliğinin gündemin ilk sırasında yer aldığı bugünlerde yeni bir yönetim modelini tarihimizin yol göstericiliğinde kurmak gerektiğini düşünüyorum.