Prof. Dr. Önder Kutlu
Prof. Dr. Önder Kutlu Türkiye’de iktidar olmak

Türkiye’de iktidar olmak

Kolay bir şey değil. Cumhuriyet döneminde toplam 66 tane hükümet kuruldu. 99 yıllık devlette ortalama her 1.5 yıla bir hükümet düşüyor.

Son 20 yılda atlatılan badireler, geçirilen süreçler ve savuşturulan musibetleri düşününce ülkenin haline şükretmemek mümkün değil. Eksiklik, hata, yanlış sıralaması yapmak isteyenlere malzeme bulunur.

Ancak, dünyadaki değişim ve dönüşümü anlamadan ve algılamadan yapılacak bir değerlendirme tek taraflı olmakla kalmayacak tamamen eksik ve hataları bünyesinde barındıracaktır.

Bakınız dünyanın haline…

Kim kendisini güvende hissedebiliyor?

Kim her şeyden emin olduğunu iddia edebiliyor?

Rusya ve İran liderleri ile yapılan görüşmeleri gölgelemek için yürütülen provokasyonların Irak üzerinden gelmesi tesadüf değil.

İçeride muhalefet iyice daraldı. 20 yıldır iktidar yüzü göremeyen kadrolar sıkıştı. Yeter artık, biz de pastadan pay alalım diyorlar.

2019’da kazandıkları belediyeler biraz nefes aldırdı gibi görünse de gücü diğer ortaklarla paylaşmak, ona bu kadar, buna o kadar kadro ve mali destek sağlamak zorunda olmaları mutsuzluklarını artırıyor.

Mevcut iktidarı hedefe koyup, beşli çete, altılı grup algısı üretiyorlar.

Bir kez iktidara gelseler, üç-beş yıl gücü ellerine alsalar rahatlayacaklar…

Ama belediyelerdeki durumun tekrar etmeyeceğinin bir garantisi bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin dayattığı İttifak düşüncesi hiç kimseye sınırsız yetki vermiyor.

6’lı, 7’li masa mevzusu yine gündeme gelecek.

Türkiye’nin en son iktidarına Ak Parti geldi ve yeni sistemle iktidar artık kimseye tek başına bırakılmıyor. Bölündü.

Farklı aktörler mutlaka bir araya gelerek işlem yapmak zorundalar.

Muhalefet hiçbir zaman mutlu olamayacak anlamına geliyor.

Tek parti döneminin yıldızlı bürokrasisi ve her konuda neyin doğru, neyin yanlış olduğunu ifade etme tekelini elinde bulunduran kadrolarının nostaljisi hiç bitmeyecek.

Bu arada tek partiye takılarak siyasi geleceğini tayin etmeye çalışanlar ezilecekler. Onlar hiçbir zaman Beyaz olamadılar. Bundan sonra da olamayacaklar.

İktidar partisi hatalar yapıyor. Kamuoyuna yansıyan eleştirilerin tamamı haklı olmadığı gibi tamamen haksız da sayılmaz.

Kadrolarını yenileme başarısı gösterip, zamanın ruhunu okuyabilen iktidar uzun dönemli olabilir. Son dönemlerde Ak Parti’de bir kıpırdanma göze çarpıyor. Bu hareketlilik biraz da karşı tarafında hata ve eksikliklerine verdikleri cevaplar üzerinden sağlanıyor.

Malum, iki gözü de görmeyen bir pilot uzun yıllar görev yapmayı sürdürüyor. Bir gün yanındaki yardımcı pilota dönüp: Korkum, yolcular uçuş yolunun önündeki bariyere geldikleri zaman çığlık atmayı bırakacaklar.  O gün bizim de sonumuz olacak.

İktidar da son dönemlerde biraz da bu tavırla hareket ediyor gibi geliyor.

Bir gün muhalefet yanlış yapmayı bırakırsa, iktidar sıkıntı yaşayacak.

İktidarı, siyaset bilimi derslerinde başkalarının tavırlarını, hareketlerini ve düşüncelerini etkileyebilme kapasitesi olarak tanımlarız.

Başkaları üzerinde etki kapasite ve kabiliyetine sahip olmak insanlar için bir imtihan kaynağıdır. Etki gücünü doğru kullanabilenler kalıcılıklarını sürekli hale getirebilirler. İktidar olmak sorumluluk ve kabiliyet gerektirir.

Ak Parti ülkeyi bu noktaya kadar getirdi. Badireleri atlattı. Bundan sonrasında kendisinden daha iyi birileri çıkmadığı müddetçe yoluna devam edecek. Kim daha hızlı koşarsa, şans onun.

Güç kullananların Allah yardımcıları olsun. Sorumlulukları büyük. Bilerek ve isteyerek üstlenilecek bir mükellefiyet değil…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi