Senan Kazımoğlu
Senan Kazımoğlu Türk Dünyası’ndan Samsun’a

Türk Dünyası’ndan Samsun’a

Yaklaşık bir ay önce, arkadaşın birisi bana “Ortalık Haber Ajansı”ndan bahsederek bu ajansa katkı sağlayıp, sağlamayacağımı sordu. Ajansın, Türk Dünyasının farklı bölgelerinden gelip Türkiye’de okuyan öğrencilerin kurdukları bir haber sitesi olduğunu öğrendiğimde, memnuniyetle kabul ettim. Fakat işlerimin yoğunluğundan dolayı maalesef ilk başlarda aktif olamadım. Tamda bu demde ajanstan bir davet geldi.

 Davette, Kurtuluş Savaşının 100. yılında Türk Dünyasının farklı bölgesinden gelen ORHA (Ortalık Haber Ajansı) yazarlarını, Türkiye Cumhuriyeti temellerinin atıldığı “Kurtuluş Yolu”nu hep beraber gitmeyi teklif ediyordu. Bir Türk ve elbette bir tarihçi olarak bu teklifi geri çeviremezdim.

16 Mayıs günü, Türkiye’nin farklı üniversitelerinde eğitim gören ORHA yazarları olarak, Ankara’da toplanıp, 17 Mayıs sabahı ilk durağımız olan Kastamonu’ya doğru yola çıktık.

Kastamonu’da bizi karşılayan rehber Hoca, bize Kastamonu’n Kurtuluş Savaşındaki rolünden bahsederek, halkın milli mücadeleye destek olduklarını ve Kastamonu’n milli mücadelede en çok şehit veren şehirlerden olduğundan bahsetti. Sadece bununla da kalmayıp, şehrin önemli yerlerini de tanıtına Hoca, bize Kastamonu’nun ne kadar önemli bir yer olduğunu gösterdi.

Kastamonu’dan sonraki yolculuğumuz İnebolu’ya oldu. Karadeniz’in kıyısındaki bu ilçenin Kurtuluş Savaşındaki önemini, Ankara’ya savaşmak için katılanların buradan Anadolu’ya geçtiklerini, İnebolu limana gelen silahların İnebolu halkı tarafından cepheye yollandığını öğrendik. İnebolu’nun bu fedakarlığına meclisin kayıtsız kalmayarak, 1924 yılında şehrin “İstiklal Madalyası” ile ödüllendiğini öğrendik.

Geceyi İnebolu’da geçirdikten sonra, Sabahın ilk ışığıyla beraber Sinop’a hareket ettik. Sinop’ta bizi karşılayan rehber, bize Sinop’un eski tarihinden ve eşsiz güzelliklerinden bahsetti. Sinop gezimiz, kale surları içerisinde bulunan Tarihi Sinop Hapishanesini ziyaretle son buldu.

Sinop yolculuğumuzu tamamladıktan sonraki hedefimiz Kurtuluş Savaşında ilk adımın atıldığı yer olan Samsun’du. Samsun’un Kurtuluş Savaşındaki yerini sanırım anlatmaya gerek yok. Ama, biz bu tarihi, Samsun’da yaşayarak tekrardan gördük. Samsun’da Bandırma Vapurunu, Tütün İskelesini, Cumhuriyet Meydanını inceleme şansımız oldu. Ama, bizi en çok mutlu eden, Kurtuluş Savaşının 100. yılında Bandırma Vapurundan Tütün iskelesine atılan ilk adımdan 100 yıl sonra, aynı gün ve aynı saatte orda olmamız oldu. Türkiye’nin temelinin atıldığı Samsun’da kaldığımız iki gün boyunca Kurtuluş Savaşını tekrar tekrar idrak ettik.

Gezimizin son gününde ise Şehzadeler Şehri olarak tanınan Amasya’ya uğradık. Şehre ilk ayak bastığımız andan itibaren şehrin güzelliği ve binlerce yıllık tarihi bizi kendisine hayran bıraktı. Dağlarla çevrili, ortasından nehir akan, sokakları bile Osmanlı kokan bir şehir Amasya. Bu şehri yöneten 5 şehzade, Osmanlıya Sultan olmuş. Şehzadeler Şehri de buradan geliyor. Amasya’nı değerli kılan bir başka özelliği Kurtuluş Savaşındaki rolü olmuştur. Mustafa Kemal Paşanın Kurtuluş Savaşının başladığını resmen ilan edişi olan “Amasya Tamimi”nin (Amasya Genelgesi) kabul edilip duyurulduğu yerdir burası.

Ancak tüm bunların yanında geziyi değerli kılan elbette yol arkadaşlarıdır. Türk Dünyasının farklı bölgelerinden gelip Türkiye’nin farklı bölgelerinde okuyan bu arkadaşlarla dolu-dolu 4 büyük gün geçirmek, beni gerçekten çok memnun etti. Elbette en büyük teşekkür hiç şüphesiz bize bu imkanı sağlayan Abdullah Beyedir. Kendim ve arkadaşlarım adına Abdullah Beye bir kez daha teşekkür ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi