Terörle mücadele sekteye uğramasın
Bugün siyaset arenasında yaşanan hadiseler, vuku bulan söylemler saç baş yolduracak cinsten.
Kendilerini dev aynasında görmekten mutluluk duyanlar kasım kasım kasıldıkça ne söyleyecekleri konusunda en ufak fikirleri var mı belli değil...
Ancak aynaları küçük olduğu için kendilerini büyük görmeleri normal. Kısacası aynaları da yalan dolan.
Demokrasi adına hareket edeceğini bildiren, Demokrasiyi baz alarak siyaset ve politika güdeceğini ifade eden altılı masa, son kertede iyice çuvalladı.
Şu ana kadar izlediği siyaset ile çuvallar diz boyu.
Demokrasiden dem vuran bu zihniyeti anlamakta güçlük çekiyorum dostlar. Alelade bir şekilde toplumumuzu ve milletimizi karşılarına almaktan da hiç geri durmadıklarını ifade edebilirim.
Hem de çok rahat bir şekilde. Çünkü akıl tutulması yaşan bir muhalefete sahibiz.
CHP Millet vekili Gürsel TEKİN bir açıklamasında altılı masanın gelecekteki koordinatlarını hiç çekinmeden, rahatlıkla belirtti.
Toplumumuzun dinamik yapısını, sinir uçlarını, manevi dinamiklerini görmezden gelerek, umarsızca dile getirdiği bu açıklama, alenen şehit, gazi ve ailelerini karşısına almaya yetti.
Ama önce Gürsel Tekin'in demokrasi şovunu hep birlikte okuyalım:
"Benim hiç geri vitesim yok. Ben ne söylediğimi biliyorum. Tarih beni haklı çıkaracak. HDP konusu (Dursun) Çiçek’e başka bir TV’de sorulmuş. O da ‘Elbette, neden olmasın’ demiş. Şimdi bir akıl tutulması yaşanıyor. Demokrasi diyoruz... Millet iradesi diyoruz... Siyasi partiler olarak seçime gideceğiz ve milletimiz de onlara oy verecek. Milletin oy verdiği bir siyasi parti seçilecek"
Madem demokrasiden bu kadar dem vuruyorsunuz, demokrasinin gerekliliklerini yerine getiriyorsunuz, yıllar önce Fazilet Partisi ve Refah Partisi kapatılırken neredeydiniz?
Milletin iradesini hiçe saymadınız mı? Demokrasiye darbeyi siz yapmadınız mı?
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama...
"Biz bu devleti sokakta bulmadık" diyen sizlersiniz...
Eyvallah...
Devam edelim... Gürsel bey devamında neler diyor hep beraber bakalım:
"HDP Meclis’te temsil ediliyor. Bunu hak sayacaksınız ama bu ülkeyi yönetmek için HDP’yi saymayacaksınız. O zaman millet iradesi nerede kaldı? O zaman bu seçmen yarın nasıl oy verecek? HDP’ye Bakanlık verilebilir. Her partiye de verilebilir. O da anayasaya göre seçime bir hak kazanmış bir partidir."
Ve bu söylemle demokrasi hak ettiği yeri buluyor. Demokrasi şahlanıyor. HDP'ye bakanlık verilecek dostlar. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne kasteden Terör Örgütünün siyasi uzantısı HDP'ye, Bakanlık verilecek.
Oldu olacak Milli Savunma Bakanlığını verin de Terörle mücadele sekteye uğramasın. Yanına bir de Adalet bakanlığı olsun.
Ey saadetli kardeşim, Ey İYİ partili kardeşim, Ey muhalefet kanadını destekleyen dostlar!
Allah aşkına bu açıklama yanlış değil mi? Bu milletimizin temel dinamiklerini hiçe sayma değil mi?
Şehit anaların yüreğine kezzap dökme değil de nedir...
*****
Altılı masa kurulduğunda, görünen köy kılavuz istemiyordu. Erdoğan düşmanlığı bir araya getirdi hepsini. Demokrasiyi savunan bu bileşenler eğriye eğri, doğruya doğru diyemeyen bir zihniyetin ürünü.
Hakikat perdesi aralanınca sadece söylemler değil, fikirler de görünür.
Ve Fikirler çamura bulansa da, bazı kesim tarafından ya kabul ediliyor ya da görmezden geliniyor.
Köhnelenmiş zihniyet, köhne fikirlerini yaymaya devam etsin. Düşeceğiniz çukur, kendi kazdığınız çukurdan ibaret...
Satır arası bizden olsun. Selam ve dua ile...