‘Temiz para’
Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu önce ABD, geçtiğimiz hafta da İngiltere ziyareti yaptı.
ABD gezisi tam bir fiyasko idi. Ziyareti niçin yaptığı, kimlerle görüştüğü konularında tatmin edici bir açıklama yapamadı.
Bir süre gözlerden kaybolup, biletini aldığı uçağa binmeyerek şaibeli bir iş yaptı. Bu kaçamak kamuoyu tarafından Fetö ile görüştüğü şeklinde yorumlandı.
Arkasından yaptığı İngiltere ziyaretinde, hangi sıfatla ve hangi kapsamda olduğunu açıklamadığı bir ‘temiz para getirme’ operasyonunla gündeme geldi.
Gitmeden önce başına geçme rüyası gördüğü Türkiye Cumhuriyeti devletini uyuşturucu ticareti ile cari açığı kapatmaya çalışmakla suçlamıştı.
İngiltere’de görüştüğü kişiler ve kuruluşların, vadettiği 5 trilyon doları kontrol edenlerle uzaktan, yakından alakası yoktu.
Aksine PKK ve Fetö ile kucak kucağa Türkiye’nin kuyusunu kazmaya çalışan bir hainle fotoğraf verip, baltasını taşa vurup, parçaladı.
20 yıllık bir iktidar döneminden sonra hala karşısındaki muhalefeti alt edebilen Ak Parti ve lideri tam da dişlerine göre bir rakip bulmuş olmalarından dolayı oldukça memnundur.
Ge(tiri)lişinden itibaren her daim skandallarla ve şaibelerle ismi anılan bir ana muhalefet partisi lideri kolay bir lokma.
Başörtüsü düzenlemesini de es geçmemek lazım. Teklife Cumhur İttifakı sahiplenince Kılıçdaroğlu ve avenesi kara kara düşünmeye başladılar.
Cumhurbaşkanı seviyeyi yükselterek anayasa değişikliği talep etti. Bununla da yetinmeyip, ikinci bir yükseltmeyle, referandum yapılmasını istiyor.
Halkoylamasından kaçmanın muhalefeti yıpratacağını herkes bilir. Sandıktan kaçan, seçmene güven vermez.
Eminim Cumhur İttifakı seçim dönemi için verilen malzemeye şükrediyordur.
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilirse tartışma konularını şimdiden tahmin etmek zor değil.
CHP lideri aday olmasa bile aday olacak kişiden çok kendisi ve bu dönemde verdiği malzeme tartışılacak.
Geçen defa ‘gel bakalım Muharrem’ diyerek süreci başlatmıştı. Aday olamazsa bu defa da benzer bir tavır gösterecektir.
Partisinden veya başka bir partiden kim gelirse, gelsin o mutlu olmayacak.
2018’de ‘Muharrem’i içine sindirememişti. Seçimden sonra ayağının altına bir sabun koyup, kaydırdı attı partisinden onu.
Görünen o ki, bugünlerde toplanan malzeme iktidara yeterli mühimmatı sağladı.
Temiz – kirli tartışmasını kamuoyu sahiplenmedi. Aksine kendi destekçileri bile CHP liderini eleştiriyorlar.
Londra’dan gelebilecek paraya ne sosyal demokrat ne de muhafazakâr seçmen ‘temiz’ der. Liberaller zaten böyle bir ayrıma toptan karşılar.
Üstüne üstlük, Türk devletinin uyuşturucu ticaretinden gelen parayla cari açığı kapattığı şeklindeki bir beyanın hemen akabinde böyle bir söylem geliştirmelerinin açıklanabilir, savunulabilir bir tarafı yok.
İngiliz’in parası ‘temiz’, Türk’ün parası ise ‘kirli’.
Kılıçdaroğlu yine yaptı yapacağını…
Beş yıl daha muhalefet rolüne razı. İktidar nimetlerinden sonuna kadar faydalanan şimdinin muhalifi iki partiyi saymazsak, diğerleri çeyrek asrı bulacak süreyle iktidardan uzak kalmaları nedeniyle iyice mecalsiz kalacaklar.
Seçmenleri bunu kabullenmez…
Onları, bir yıldan kısa süre sonra yapılacak yerel seçimle avutmak isteyeceklerdir. Ama bunun seçmende nasıl bir etki oluşturacağını tahmin edebiliyoruz.
6’lı masa mutlu olmayacak. Masadaki sandalye sayısı ne kadar artarsa memnuniyetsizliğin boyutu da o kadar artacak.
Muhalefet yapmanın kolay yolu dururken, bu gezi ve mesnetsiz iddialar nedeniyle Millet İttifakı yine kaybedecek gibi görünüyor.
Süreç oldukça neşeli geçiyor.
Seçmen izlemekle meşgul.
Tepkisini sandıkta ortaya koyacak.
İşin teorisini yapan bizler ise, öğrencilerimize göstermek için malzeme biriktiriyoruz.
‘Bir seçim nasıl kaybedilir’ sorusunun cevabını canlı olarak izlemeye devam ediyoruz.