Hamdi Bağcı
Hamdi Bağcı Suriye’deki Kürtlere Ezber Bozan Bakış

Suriye’deki Kürtlere Ezber Bozan Bakış

Dün bir rüya gördüm, rüyamda akrabalar birbirleri ile konuşurken çok samimi hareket ediyorlardı. Fakat birbirlerinin yanından ayrılınca o akrabadan birisi düşman olan insanlarla daha önce samimi konuştuğu akrabalarının aleyhinde konuşuyordu.

 

Dehşet içinde uyanmışım…

 

 

            Akrabalar birbirlerinin yanında birlerine dost gibi davranıyordu ama nedense birbirlerinden uzaklaşınca akrabalarının düşmanları ile işbirliği yapıyorlardı.

Tuhaf bir şekilde rüyamdaki mekân Suriye sınırı ve Hakkâri bölgesiydi…

Gece rüyanın anlamını uzun uzun düşündüm…

Çok tuhaf sanki PYD liderinin Türkiye’ye gelmesi, Abdullah Öcalan’ın açıklamaları, Kürt kardeşlerimiz falan aklıma geliyordu ve rüyayı onlara yordum…

Neyse kafamda yaptığım tahlili sizinle paylaşayım…

                Öncelikle şunu ifade edeyim artık Türkiye’de MHP’li Oktay Vural ve CHP’li Haluk Koç siyasetini bitirmemiz gerekiyor. Hayata bakış açımızı bu iki artist siyasetçinin açıklamaları üzerine kurmamamız gerekiyor.

Türkiye MHP, BDP ve CHP siyasetinden bir an önce kurtulmalıdır.

Türkiye’ye vizyoner, büyük düşünen, siyaset aktörleri gerekiyor.

“Ama biz zaten bu siyasetçileri takmayız”, diyebilirsiniz, işin özünün öyle olmadığını düşünüyorum. Türkiye’de günümüzde Haluk Koç, Oktay Vural tipi siyasetçilerle hayat algılanıyor, tahlil yapılıyor. Mesela siz hiç bugün Suriye tarafındaki Kürtlerin Lozan anlaşmasına kadar Türkiye vatandaşı olduğuna dair bir tahlil okudunuz mu?

Birçoğunuz izlemiştir, Propaganda adlı bir Türk filmi vardı. Bu Türk filminde bir sınır çiziliyordu ve bir köyün yarısı Suriye tarafında kalıyordu, yarısı ise Türkiye tarafında… Bir anda hayatlar parçalanıvermişti…

 

       Sizce bu köy, Ceylanpınar ile Resulayn olabilir mi?

İşin özü şu Lozan ile bizim insanımız bizim sınırımızın dışında bırakıldı ve kardeşlerimizi işte yıllar geçince gördüğünüz gibi bugün bize düşman zannediyoruz.

Merak etmeyin onlarda öyle zannediyor. PYD diye PKK’nın uzantısı bir örgüt bile kurmuşlar. Amaçları Suriye’de Kürt devleri kurmak… Silahlanmışlar, zaman zaman anayurtlarına Türkiye’ye militanları geçiyor, bizim çocuklar bizim askerimize silah sıkıyor. Ya da bizim askerimiz bizim çocukları öldürmek zorunda kalıyor. Ne taraftan bakarsanız dramatik…

          

          Aynı şey Hakkâri’de, Diyarbakır’da, Şırnak’ta, Van’da olmuyor mu? Bizimle konuştuklarında dost gibi, kardeş gibi olan kardeşlerimiz gizli gizli bizim düşmanlarımızla görüşüyorlar ve bu ülkenin huzurunu kaçırmak için oyuncak oluyorlar.

 

Niye? Gavur onlara Kürt devleti sözü veriyor da ondan…

        

        Bugün Türkiye bakış açısını değiştirmelidir, Sayın Ahmet Davutoğlu’nun “20. Yüzyılı çöpe atma” kavramını burada uygulayabilmemiz gerekiyor. Lozan ile bu millete dayatılan sınırları unutun. Suriye bizim, Mısır bizim, Irak bizim, Libya bizim, Tunus bizim, Kudüs bizim, Bosna bizim, Arnavutluk bizim, Makedonya bizim, Azerbaycan bizim, Nahçıvan Özerk Bölgesi bizim… Buralarda akan her damla kan bizim kanımız.

Kâbe bizim, Suudi Arabistan bizim

Buraları fethetmekten bahsetmiyorum, buralarda yaşayan insanlarımızla Lozan sonrası çizilen sınır ile Türkiye Cumhuriyet vatandaşı olan bizlerin kardeşler olduğumuzu gösterebilirsek inanınız bu bölgedeki bütün sorunları çözeriz.

                Çok açık ifade edeyim bırakalım Kürtler Suriye’de özerk bir yapı kursunlar, onlardan bize zarar gelmez, biz zararı verecek olan Selahattin Demirtaş’tır, Abdullah Öcalan’dır, Kandildir… Peki, niye buralardır derseniz zira buraları yönetenler bizim kardeşlerimiz değil, buraları yönetenler bizim kardeşlerimizi oyuna getirenlerdir…

 

Türkiye bugün elzem bir şekilde Resulayn’a bir okul, bir hastane, bir aşhane, bir konferans salonu yapmalıdır. Buralardaki çocuklarımızı eğitmeli ve bizim düşman olmadığımızı onlara anlatmalıyız. Aynı şekilde Süleymaniye’ye de yukarıda saydığım yapılar yapılmalıdır.

             Hakkâri’nin çocuklarının terörün oyuncağı olmaktan çıkarılacak projeler behemehal geliştirilmelidir.

Türkiye 20. Yüzyılı çöpe göndermek istiyorsa bu adımları acilen atmalıdır…

Bizim düşmanımız Kürtler değil, Kürleri kullanmaya çalışanlar, bizim düşmanımız Araplar değil, Arapları kullananlar.

Bizim düşmanımız Mısır Ordusunu besleyenler ve Mısır Ordusuna halkına silah kullandırtanlardır. Mısır Ordusunu, Suriye Ordusunu, Irak Ordusunu, Suudi Arabistan Ordusunu, Kürt Kardeşlerimizi İsrail’in oyuncağı yapanlardır bizim düşmanlarımız.

Büyümemiz gerekiyor, hem de çok büyümemiz gerekiyor, 20 Yüzyılı ve Lozan ile bize dayatılan sınırları kaldırıp atmamız için büyümekten başka çıkar yolumuz yok…      

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi