Sözde “Karabağ”ın Özde Sonu
Evvelki gün sosyal medyada dolaşırken bir video gördüm. Video, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in meşhur “Ne oldu Paşinyan?” sözü ve açıklama kısmında “Sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti bugün resmi olarak son buldu” cümlesinden ibaretti. Yorumlar kısmına bakınca bir çok kişinin konuyu anlamadığını gördüm. O yüzden bugün, başka bir konuya yer vermek istesem de bu mevzuyu köşeme taşımaya karar verdim.
Mesele aslında Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde kurulan sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti veya sonradan adı Artsak olarak değiştirilmiş uydurma Ermeni devletiyle ilgili. Yazılarımı takip edenler bu konuya daha önce değindiğimi biliyorlar ama yine de hatırlatmakta fayda var.
Ermeniler 1980’lerin sonunda Karabağ’da giriştikleri ayrılıkçı terör eylemleriyle bölgeyi Azerbaycan’dan koparmaya çalışıyorlardı. Rus desteğini arkasına alan Ermeniler Azerbaycan’ın zayıf durumda olmasından da istifade ederek Karabağ’ı işgal etmeye başladılar. İşgal edilen topraklarda da Azerbaycan Türklerini kovarak uydurma bir referandum ile 2 Eylül 1991 yılında sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyetini kurdular. Fakat Azerbaycan’ın siyasi hamleleriyle burayı Ermenistan’a birleştiremediler. Ermenistan’ın bile tanımadığı bu uydurma devlet, 1 Ocak 2024 tarihi itibariyle tüm kurum ve kuruluşlarıyla kendini feshetti. Peki bu süreç nasıl işledi?
30 yıla yakın süren diplomatik oyalama taktiğiyle Karabağ sorunundan çözüm çıkmayınca, Azerbaycan askeri, uluslararası hukuka dayanarak kendi toprağını ayrılıkçı düşmandan temizlemek maksadıyla harekete geçti. Ermenilerin 27 Eylül 2020 tarihinde Azerbaycan’ın yerleşim birimlerini ağır silahlardan ateşe altını alması sonucu Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin karşı taarruzu başladı.
Cumhurbaşkanı Aliyev, basına verdiği açıklamada Azerbaycan’ın hedefinin gayet net olduğunu, operasyonların durması için Ermeni teröristlerin işgal edilen Azerbaycan topraklarından çıkarılması ve geri çekilmenin net bir takvime bağlanması şartını koşuyordu. Aksi hâlde Azerbaycan ordusu toprak bütünlüğünü yeniden tahsis edene kadar durmayacağını ifade etti. 44 gün devam eden operasyonlar 10 kasım 2020 tarihin yapılan ateşkes anlaşmasıyla durduruldu. Fakat, Ermeniler Karabağ’ın %75’ni boşaltsalar da Rus kontrolündeki %25’lik kısmında hala anlaşmaya aykırı şekilde sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti varlığını sürdürdü. Azerbaycan 3 yıl sürede her ne kadar bölgeye şefkat elini uzatıp entegre sürecini başlatmak istese de Ermeniler ve onların destekçileri bu eli nefret ve düşmanlıkla geri çevirdiler. Üstelik bunu yaparken de Azerbaycan’a karşı yaptıkları provokasyonlara da devam ettiler. Bıçak kemiğe dayandığı an ise Azerbaycan Ordusu harekete geçti. 19 Eylül 2023 yılında başlayan antiterör operasyonuyla 23 saat 46 dakika içinde Ermeniler teslim oldu. Hemen ardından sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyetinin ayrılıkçı lideri Samvel Şahramanyan “1 Ocak 2024 tarihine kadar kendi bakanlıklarına bağlı tüm devlet kurum ve kuruluşları feshedilir ve Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin (Artsak) varlığı sona erer.”diye bir kararname imzaladı. İşte o kararnameye uygun olarak 1 Ocak itibariyle sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti (Artsak) tarihin çöplüğüne gönderildi. Gerçi yakın zamanda Samvel Şahramanyan’ın bu kararı iptal ettiği yazıldı ancak atasözünde de söylendiği gibi “Geçti Bor'un pazarı sür eşeğini Niğde'ye”. Şuan Karabağ’ın her karış toprağına Azerbaycan hakim durumdadır.
Yazımı ise Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Karabağ’ın merkezi sayılan Hankendi’de yapılan askeri geçit törenindeki konuşmasıyla bitirmek istiyorum:
“Bir keresinde Şuşa olmadan işimizin yarım kalacağını söylemiştim. Ancak daha o zaman bile Hankendi ve Hocalı olmadan işimizin eksik kalacağını biliyordum. Üç yıl önce bir emir vererek Azerbaycan Ordusunu durdurdum ve şunu bir kez daha söylemek istiyorum ki tarih bunun doğru bir adım olduğunu göstermiştir. Ancak, o günden bu güne, eylül ayına kadar her gün Azerbaycan'ın egemenliğini tam olarak yeniden tesis etmek için çalıştık ve çabaladık. 15 Ekim'de Ağdere’de, Asgeran’da, Hocavend’de, Hocalı’da ve Hankendi'de Azerbaycan bayrağını göndere çektim. Benim için, sizin için, Azerbaycan halkı için, tüm dünya Azerbaycanlıları için bundan daha büyük bir mutluluk olamaz.”