Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş Şiddetli sağanak yağışlı gündem

Şiddetli sağanak yağışlı gündem

Yaz kıvamında geçen eylül ayının ardından sonbahar birden başladı. Sonbaharla birlikte gerek ülke ve dünya gerekse de Konya gündemi hareketlendi. Hani meteoroloji hava değişimiyle ilgili sürekli "Ani sıcaklık değişiklikleri olabilir, aşırı şiddetli sağanak yağış gelebilir" tonunda açıklamalar yapıyor ya gündemimizde hava durumuna paralel olarak aniden değişebiliyor.

Değişen gündeme ayak uydurmak içinde alternatif çözüm önerileri, kendimizi sıkıntıya sokmayacak farklı açıklamalar geliştiriyoruz. Nasıl sabah evden çıkarken hava durumundan emin değilsek yanımıza mont ve şemsiye alıp gün içerisinde duruma göre kullanıyorsak gündeme de benzer bir bakış açısı geliştiriyoruz. Örneğin belediye başkanlarının istifalarının gündeme gelip, bir kısmın da istifa ettiği günlerde Tahir Akyürek'in altını oymaya çalışanlar, alttan alta bence gidici diye ortam hazırlayanlar Akyürek, belediyeler birliği başkanı olup koltuğunu sağlama alınca 180 derece döndüler. Tahir Akyürek'in ne kadar değerli bir başkan olduğundan dem vuruyorlar. Yağmurlu havada hemen şemsiyelerini açtılar. Hele yağmur biraz dinsin şemsiyeyi hemen bir kenara bırakacaklarda bunlar olacaktır.

Yapılan vergi zamlarının savunma sanayinde kullanılacağını öne sürerek zamlara tepki gösterenleri bir anda vatan haini ilan eden, yapılacak zamlarla ilgili mantık geliştirmeye çalışıp, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zamların yeniden gözden geçirileceğini söylediğinde yine mevsim gibi ani değişime uğrayan tipler...

Lucescu mili takımın başına geldiğinde övgüler düzen, eleştirenlerle Hırvatistan galibiyetinin ardından ben dememiş miydim diye aklı sıra dalga geçen, İzlanda mağlubiyetiyle dünya kupası umudumuz bir başka bahara kalınca da zaten yabancı hocayla milli takım ne zaman başarılı olmuş ki diye akıl yürüten havalar gibi beyinleri de parçalı bulutlu olan tipler...

Bir hafta önce kendi takımın aleyhine yapılan hakem hatalarıyla ilgili tepki gösterip, sosyal medyayı birbirine katıp, aynı hata bir hafta sonra rakip takım için yapılınca hakem görmemiş olabilir, zor pozisyon, takdir hakkını kullanmıştır vb. diye kıvıran tipler...

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün kızsak da bağırsakta böyle teflon karakterli tiplere maalesef bir çözüm bulunmaz. Anca canımızı sıktığımızla kalıyoruz. Adam zeytinyağı misali hep üstü çıkmanın bir yolunu buluyor. Her havaya yadırgamadan uyum sağlıya biliyorlar.

En iyisi hava durumundan daha hızlı değişen gündemi ve bu gündeme uyum sağlamak için ayaküstü kırk takla atan teflon ruhluları bir kenara bırakıp sonbaharın keyfini çıkarmaya bakalım. Kültür-sanat alanındaki hareketliliğe kulak verelim. Mustafa Kutlu, Selahattin Yusuf başta olmak üzere çok sayıda yazarın yeni kitapları çıktı. Kurtlar Vadisi Vatan, Cingöz Recai gibi kaliteli filmler vizyonda, Yavuz Turgul-Şener Şen imzalı Yol Ayrımı yolda. Cins başta olmak üzere çok kaliteli edebiyat dergileri yayınlanıyor. Hiç olmazsa zamanımızı boş dedikodular, anlamsız çekişmelerden uzakta değerlendirmiş oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi