Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş Sezon finali nasıl olacak?

Sezon finali nasıl olacak?

Ülkemizdeki gerek siyasi gerekse de gündelik hayatı çok rahatlıkla uzun soluklu bir diziye benzetebiliriz. Dizilerde de aynen gerçek hayatta olduğu gibi ne sürekli mutluluk, iyilik olur, ne de sürekli karamsarlık ve kötülük. Zaman zaman aksiyon ve dramın artması için kötüler daha fazla ön plana çıkar. Finalde ise genelde iyiler bir şekilde kazanır. Ülkemiz son üç-dört yıldır sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Sezon finali ise 2023 yılının Haziran ayında yapılacak. Dengeler sürekli değişiyor, kötüler daha fazla rol kapmak içim ellerinden geleni yapıyor. Bakalım nasıl bir sezon finali ile karşılaşacağız?

Ortalama son bir ayımız oldukça hareketli geçti. Döviz kurlarının ani yükselmesi ekonominin zaten yolunda olmayan dengelerini oldukça sarstı. Felaket tellalları bunun daha iyi günlerimiz olduğunu, dövizin daha da artacağını, ülke ekonomisinin batacağını özellikle sosyal medya üzerinden pompaladılar. Vatandaş bir yandan ekonomiden şikâyet edip diğer yandan da elindeki birikiminin gün geçtikçe eridiğini görüp ne yapacağını şaşırmıştı. Derken 20 Aralık akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni ekonomi modeliyle kartlar yeniden dağıtılmaya başlandı. Sanki seçim gecesi gibi bir atmosfer vardı. Haber kanalları dövizdeki anlık düşüşe yetişemiyor, bilgiler sürekli güncelleniyordu. Dolar bir anda 18 lira seyisinden çok hızlı bir düşüş yaşamıştı. Birkaç gün içerisinde 10 lira seviyesine kadar gerilemişti.

Fakat birkaç bölüm iyi giden işler sonrasında yeniden olumsuz bir atmosfere doğru evrilmek üzere. Gözümüz sürekli dolar kurunda. Yaptıkları bindirimleri indirmeye gönülsüz olan marketlerin bile yeniden sesi çıkmaya başladı. Dolar bu yazıyı kaleme aldığım sırada 14 liraya yakındı. Umarım siz okurken çok daha düşmüş olur(!) Uluslararası piyasada enerji fiyatlarının oldukça artığını, enerji konusunda dışa bağımlı olduğumuzu bilmeyen yok. Fakat döviz fiyatları belli bir derecede düşmesine rağmen özellikle akaryakıt ürünlerinde fiyatların bırakın düşmeyi doların 18 lira seviyesindeki halinden bile daha fazla olmasını insanlar bir türlü anlayamıyor. Zincir marketlerden uyanık esnafa kadar hepsi koro halinde, hükümet ilk önce kendi indirim yapsın sonra sıra bize gelsin havasında. Tabi ki olan yine gariban vatandaşa oluyor.

Benzin istasyonlarının neredeyse her gün önünden geçerken farklı bir fiyatla karşılaşıyoruz. Asgari ücretli çalışandan, emekliye, onlardan memur ve işçiye kadar hemen her grup yüksek oranda zam aldığına sevinemeden, daha maaşları ellerine geçmeden yeni zamlarla sarsıldı. Yeni yılın ilk günü elektrik ve doğalgaza yapılan zamların zamanlaması bile manidardı. Zammın illaki yapılacaksa bile birkaç gün sonra yapılıp, vatandaşın yeni yıla umut dolu girmesine izin verilmemesi doğru olmadı.

 Salgın şartları, küresel enflasyon, yeni varyantlarla kapanma söylemlerinin artması vb. elbette hükümetin işi kolay değil. Her gün atılan yeni adımlarla ekonominin rayına oturtulmasına gayret ediliyor. Lakin sahada bu hamlelerin karşılığı hemen görülemiyor. Dolar 7-8 liradan 18 liraya çıkarken dolardan daha hızlı artan fiyatlar, dolar 10 liraya düşerken aynı tepkiyi vermiyor. Çünkü başta zincir marketler olmak üzere sözde esnaflarda ne vatan sevgisi, ne kış günü vatandaşın durumuna üzülme, ne de utanma var. İnsanlıklarını kaybetmişler, ruhsuzlar. Dinleri imanları para olmuş. Ucuz fiyata depolarına stokladıkları ürünlere dolar artınca peş peşe zam yaptılar. Fiyatların düşmesi için ise üretilecek yeni ürünlerin maliyetlerinin düşmesi gerektiğini söyleyebilecek kadar yüzsüzler. Hükümetin ilk önce bu fiyat oyununu bozması gerekiyor. Sürekli adımlar atılmaya çalışılsa da sonuçlar vatandaşın istediği gibi değil. 50 kuruşluk çikolatasından ayçiçeği yağına, süt ürünlerine kadar son bir yılda fiyatı yüzde yüzün üzerinde artmayan bir ürün kalmadı. Herkes her şeyin farkında ama nedense istenildiği gibi bir çözüme ulaşamıyoruz.

Hükümet sezon finaline daha bir buçuk yıl var diye beklememeli. Bir an önce çözüme yönelik atılan adımların sahadaki karşılığının görülmesi için piyasadaki oyun kurucuların üzerindeki baskısını artırmalı. Döviz fiyatlarındaki düşüş trendi yeniden başlamalı. Çünkü milletimiz dövizle alakası olsun veya olmasın her şeyin fiyatını onunla kıyaslayıp, yükseldiği yerde fiyatları şişirmekten ayrı bir zevk alıyor.   

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi