Dr. Ramazan Tuzla
Dr. Ramazan Tuzla SEVEMEDİĞİM İFADELER

SEVEMEDİĞİM İFADELER

Allah’ın varlıklar alemindeki en önemli şâhesiridir insan.

İnsan, eşref-i mahlukattır ve en güzel hitaplara lâyıktır.

Gelişigüzel olmamalıdır ifadeler, hitaplar; latif olmalıdır seslenmeler, çağırmalar; övgüler, muhatabını gerçekten övmelidir.

Takdirimiz ve tespitimiz insan onurunu okşamalıdır sıcak ve yumuşak bir el gibi.

İnsanın şahsiyeti dilinde gizlidir.

Ses duyulunca âşikar olur erdem.

Ses, okşamıyorsa muhatabını,

Sorun, sesin sahibindedir o dem.

Pek dikkat etmesek de, günlük yaşantımızda argo olmayan ama latif de olmayan birçok hitabımız var birbirimize. Söyleyip geçiyoruz ve en kötüsü de, alışıyoruz, yadırgamıyoruz.

Örneklendirelim ve örneklerimizi güzelleştirelim efendim.

“Öyle bir gaz verdim ki, o gazla onu kimse tutamaz.”

Teşvik etmeye çalıştım kardeşimi ve gözündeki heyecanı gördüm.”

“O benim kankamdır, içtiğimiz su ayrı gitmez.”

“Her insanın dostları vardır ama bunların tamamı sırdaşı değildir. O benim sırdaşımdır.”

Ortağım, görmeyeli nasılsın?”

Biraderim nasılsın? Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Şükür kavuşturana!”

“Hey velet, sakın işimize burnunu sokma!”

Evlat, üzerine vazife olmayan işlere karışma ve senden istenmeyen bir işi yapma!”

“Bizim ihtiyar yine kendi bildiğini okudu, bize söz bırakmadı.”

Bey babamız tecrübesini konuşturdu yine! Bir bildiği var mutlaka.”

Lan oğlum, sana bin defa söyledik şu işi yapma diye!”

Kıymetli kardeşim, sevildiğini bil ve senin için söylediklerimizi hafife alma!”

“Sınavı kazanmasına şaşırmadım. Onun kadar inekleyen birini görmedim.”

Gayretinin neticesidir bu sonuç ve yerden göğe kadar hakkıdır. Tebrikler kardeşim!”

“İlk görüşmemizde ben onun havasını alırım.”

“Fırsatını bulursam teskin etmeye çalışırım.”

Örneklerimizi çoğaltmak elbette mümkün. Esas olan, örneklerimizdeki ifadelerin yansımasını ortaya koyabilmektir. İnsanın fıtratında güzele olan meylin daha kuvvetli olduğunu düşünüyorum. Çirkine olan meyil daha zayıftır ama çirkine meylettirenler kuvvetlidir. Şeytan ve avaneleri ve kullandıkları enstrümanlar gibi.

Güzel ifadeleri sahiplenişimiz, aslında bizim değerlerimizin etiketidir ve o etiketin altında tertemiz bir insan yatar. İfade, efendiliğin de etiketidir.

Yoğun bir trafiktesiniz ve aracınızla önünüzdeki araca çarpıyorsunuz. Aracın şoförü iniyor ve: “Lan oğlum, biraz daha dikkatli olsan olmaz mı?” diyerek iletişimi başlatıyor. Tartışmanın serüveninin nereye varacağını ve her iki taraf için de gönüllerde ne tür izler bırakacağını tahmin etmek zor değil.

  Yoğun bir trafiktesiniz ve aracınızla önünüzdeki araca çarpıyorsunuz. Aracın şoförü iniyor ve: “Hay mübarek insan, biraz daha dikkatli olsan olmaz mı?” diyerek iletişimi başlatıyor. Tartışmanın serüveninin nereye varacağını tahmin etmek yine zor değil. İki olay arasındaki tek fark, yukarıdaki örneklerimizde de olan “lan” ifadesidir. Daha fazla bir şey söylemeye gerek yok sanırım.

Şerefli olanı aziz tutmak, insanın vazifesidir.

Kelamda kibarlık, ki insanın hazinesidir.

Duânızı eksik etmeyin efendim.

KUTLU DOĞUM

İki Cihan Peygamberinin, insanlığı şereflendirdiği zamanın sene-i devriyesinin havasını soluyoruz tâ ciğerlerimize. Gönlümüzü ve kulağımızı okşayacak her söz O’nu anlatmaktan âcizdir. Nasıl yazalım diye düşünürken, Kıymetli Hocamız Gökhan Darılmaz Bey’in ve Sezai Keskin Bey’in o latif yazılarını okuyunca; düşünceye tercüman olabilmenin de ne kadar önemli bir meziyet olduğunu anladım. Güzellikler adedince teşekkürler…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dr. Ramazan Tuzla Arşivi