İsmail Yaşa
İsmail Yaşa PKK muhalefete öfkeli

PKK muhalefete öfkeli

Altılı Masa, “yıpratılır” gerekçesiyle cumhurbaşkanlığı için ortak adayını açıklamaktan kaçındı fakat bu arada seçmenlerinin kendisine olan güvenini yıprattı.

Adaylık için adı geçenlerin ve masadaki altı liderin birbirlerinin kuyularını kazma çabaları, medya üzerinden kavgalar ve karşılıklı atışmalar muhalif ittifakın - ne kadar birlik ve beraberlik görüntüsü verirse versin - gerçekte oldukça gevşek bir birliktelik olduğunu gösterdi.

Son günlerde ortaya çıkan tablo, yargı yoluyla ve darbeyle yıkamadıkları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sandıkta devirmek ve Türkiye’nin baş döndürücü ilerleyişini durdurmak isteyenleri panikletti.

Terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Duran Kalkan, çok kritik bir dönemde olunduğunu söyleyerek muhalefete “farklılıkları bir yana bırakarak iktidarı devirme” çağrısında bulundu.

Muhalefete seslenerek “Küçük şeyler mesele yapılmamalı” diyen Kalkan, Türkiye’de “gerçekten demokrasinin olmasını isteyen” ülkelerin de muhalefetin Erdoğan’ı devirme girişimine destek vermeleri gerektiğini söyledi.

HDP’nin Altılı Masa’nın gizli bileşeni olduğunda şüphe yok.

Kandil’den gelen “Küçük hesaplar peşinde koşmayın” uyarısının masaya nasıl yansıyacağını göreceğiz.

Erdoğan’ı devirip Türkiye’yi eski kötü günlerine geri döndürmek isteyen ve bunun için muhalefete bel bağlayanlar sadece PKK’lılar değil.

15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin faili FETÖ’nün de gözü Altılı Masa’da.

Firari terör örgütü üyeleri seçimlerden sonra Türkiye’ye dönme hayalleri kuruyorlar.

Allah korusun, seçimi muhalefetin adayı kazanacak olursa PKK ve FETÖ davul zurna ile bayram yapacak.

Altılı Masa’daki anlaşmazlıklar ve masanın dağılma ihtimali PKK ve FETÖ’yle birlikte muhalif ittifakın küçük partilerini de tedirgin etti.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kılıçdaroğlu-Akşener görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, iki liderin masayı dağıtmaya hakları olmadığını söyledi.

CHP ve İP liderlerine arabuluculuk teklif ederek, hemen Ankara’ya gidip ikisiyle de görüşmeye hazır olduğunu, Altılı Masa’nın dağılmaması için gerekirse iki aday gösterilebileceğini ifade etti.

Davutoğlu, kendisi farkında olmasa da söz konusu açıklamalarıyla masanın dağılma ihtimalinden ne kadar korktuğunu gösterdi.

Masanın dağılıp Gelecek Partisi’nin tek başına seçime girmesi halinde istikbal hayaliyle yeni kurulan partiye doluşanlar hiçbir şey elde edemeyecekler ve parti yok olup gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

Hepsinden önemlisi, Davutoğlu’nun seçmen gözündeki özgül ağırlığı ortaya çıkacak.

Saadet Partisi de Altılı Masa’daki adaylık kavgasından rahatsız.

İttifakın adayı olarak Kılıçdaroğlu’ndan yana tavır koyan SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “İmamoğlu’nu ya da Yavaş’ı istiyoruz, onlardan biri aday olursa mutlaka kazanır” demenin “cahilce bir iddia” olduğunu ve Cumhurbaşkanı’nın hafife alındığını söyleyerek, “Erdoğan buldozer gibi ezer geçer” dedi.

Karamollaoğlu’nun “cahil” dediği kim?

Akşener ve İP’liler.

Yani ittifak ortakları.

Altılı Masa’nın sorunu sadece cumhurbaşkanı adayı kavgası da değil.

Küçük partilerin liderleri ve önde gelen birkaç ismi Meclis’e girebilmek için CHP veya İP listelerinden milletvekilliğine aday gösterilmek zorundalar.

Fakat onların seçilebilecekleri yerlerden aday gösterilmeleri o listelerden CHP’li ya da İP’li birilerinin isimlerinin silinmesi anlamına geliyor.

Bu da söz konusu partilerde bir başka rahatsızlığın fitilini ateşleyecek.

Küçük partilerden isimlere yer açmak için listelerden düşürülenlerin sessiz kalmaları beklenmemeli.

Ayrıca Davutoğlu’nun kendi partilerinden aday gösterilmesini ne CHP’liler istiyor ne de İP’liler.

Terör örgütleri üzülecekler ama gerçek şu:

Altılı Masa’daki kavgalar bitecek gibi görünmüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Yaşa Arşivi