Olmayınca olmuyor
Futbolda klasik bir söylem duyarız bazen “olmayınca olmuyor” diye.
Maalesef, Konyaspor'un Göztepe deplasmanında ki durumunu tam olarak bu cümle ifade ediyor.
Maçın geneline baktığımızda Konyaspor takımı tam konsantre bir şekilde sahaya çıkmış oyun içinde de bu konsantrasyon bir iki pozisyon dışında bozulmamış. Saha parselizasyonu iyi, bloklar arasında takım boyu kısalmış, her ne kadar hücum organizasyonlarında zayıf kalsak dâhi takım savunması anlamında aşama kaydetmiş bir Konyaspor gördük sahada.
90 dakika boyunca rakibin etkili hücum silahları, Romulo, Fofana ve Tijaniç’e neredeyse fırsat vermeyen Konyaspor savunması maalesef hiç hesapta olmayan bir yerden verdi gediği.
Maçın 88. Dakikasında Bazoer’in sakatlanıp oyundan çıkmasıyla hesapta olmayan bir değişiklik yapıldı, yerine giren Damjanoviç 90+5’te penaltıya sebebiyet vererek hem savunmanın dengesini bozdu hemde maçın kaderini değiştirdi. Oysa penaltıdan önceki pozisyonda Keita o vuruşu iyi yapabilse yahut o topu Umut Nayır’a çıkarabilse belkide deplasmandan üç puanla ayrılan taraf biz olabilirdik. Üstelik aynı pozisyonun devamında Jevtoviç önüne düşen topu daha iyi bir vuruşla kaleye gönderebilse yine öne geçebilirdik. Fakat hiç olmayacak birşey oldu ve bu pozisyonların devamında Damjanoviç’in gereksiz müdahalesiyle rakibe penaltı armağan ettik dolayısıyla maçı da hediye ettik.
Geride kalan haftaları göz önünde bulundurduğumuzda mağlubiyete en fazla üzüldüğüm maçta bu maç oldu.
Saha içinde bu kadar diri, bu kadar konsantre ve yardımlaşan bir takım geçtiğimiz haftalarda ben şahsen görmemiştim. Bu mücadelenin karşılığı en azından bir puan olmalıydı diye düşünüyorum ayrıca yakaladığımız fırsatları değerlendirsek yada Oğulcan penaltı pozisyonunda bir adım geride dursa maçı da kazanabilirdik. Fakat futbolda bazen iki kere iki dört etmiyor. Sahanın içinde değişen dengeler hesapta olmayan gelişmeler yaşanabiliyor. İşte Konyaspor bu şanssızlığı yaşadı Göztepe deplasmanında.
Bazı galibiyetler vardır ki kazanırken bile takım umut vermez taraftar olarak için rahat etmez. Fakat bazı maçlarda vardır ki kaybetsen dâhi takımla ilgili içinde bir umut ışığı yanar benim bu maçla ilgili Konyaspor’dan aldığım izlenim bu oldu. Elbette futbol bir sonuç oyunudur, oyun sonuç almaya yönelik kurgulanır buna göre pratik çözümler üretilir ama genel olarak futbolunda belli başlı kuralları ve doğruları vardır ve kaybetsen dâhi bu doğruları saha içinde uygulamak zorundasındır. Ben bu maçla ilgili Konyaspor açısından bu doğruları gördüm. Özellikle ideal on biri belirleme noktasında karar verilmiş olması, takım savunmasında aşama kaydedilmesi ve saha parselizasyonunda takım boyunun kısalmış olması bana göre doğru olan şeyler. Şuan tek sorum hücum organizasyonumuzda görünüyor umarım milli arada oyunun bu tarafına da çalışılır. Geçtiğimiz haftalarda kaybettiğimiz maçlar ve savurduğumuz puanlar maalesef bu tip maçların kaybını daha da derinleştiriyor. Bizim biran evvel bir seri yakalayıp havaya girmeye ihtiyacımız var önümüzdeki fikstür de buna imkan tanıyor, inşallah bu fırsatı iyi değerlendirir ve sezonun ilk yarısında toplayabildiğimiz kadar puan toplarız.