Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş Normalleşme zamları

Normalleşme zamları

1 Temmuz itibariyle artık bu son olsun dediğimiz yeni bir normalleşme dönemine daha girdik. Maske kullanımın zorunlu olması ve nargile yasağının devam etmesinin dışında her şey serbest. Serbest dediysek çok da değil, fiziksel mesafenin el verdiği ölçüde(!) Normalleşmeyle birlikte yapılan yeni zamları ise anlamak pek mümkün olmadı. Vatandaş tam nefes almaya başlamışken bu zamlar biraz daha ertelense olmaz mıydı?

Elektrik, doğalgaz ve oto gaza zam geldi. Diğer akaryakıt ürünleri daha önce zaten zamlanmıştı. Aynı gün Ankara’da ekmeğe 25 kuruş zam geldi. Eli kulağındadır, bunu bahane edecek Konyalı fırıncılarda en kısa sürede ekmeğin fiyatını artırır. Normalleşmeyle birlikte düğün sezonu tam anlamıyla açılır, bir hareketlilik olur derken, altın, beyaz eşya ve mobilyada taksit sayıları azaltıldı. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde ne yapılmaya çalışılıyor anlayamıyoruz. Muhalefetin ekmeğine yağ sürmekten başka bir anlama gelmeyecek adımlar bunlar.

İnsanlar korona günlerinde neredeyse bir buçuk yıldır zor durumda. İşini kaybedenler, devam etseler de tam maaş alamayanlar vb. sabrederek geçen bir buçuk yıldan bahsediyoruz. Bu sürede birçok temel gıda maddesinin fiyatı yüzde yüzün üzerinde arttı. Bu zamların büyük bir kısmı keyfi gerekçelere, daha fazla kazanma hırsına dayanıyordu. Ayçiçek yağı bu dönemin sembolü oldu. Devletimiz elinden geldiğince vatandaşa maddi manevi destek olmaya çalışıyor. Bu noktada birçok önde gelen ülkeden daha iyiyiz. Öte yandan zam yapmamak hatta bütçenin el verdiği oranda indirimler yapıp vatandaşın nefes almasını sağlamakta çok büyük bir destek olabilir. Lüks tüketimden falan bahsetmiyoruz. Derdimiz vatandaşın mutfağında kaynayan tencere. O tencere kaynayamazsa sıkıntı büyük demektir. İnsanlar sabretmeye devam ediyor…

Hükümet bir yandan çok güzel projelere imza atıyor. Neredeyse her hafta ülke tarihine geçecek bir eserin temeli atılıyor ya da açılışı yapılıyor. Yatırımlar da belli bir bölgeye sıkışmıyor. Türkiye’nin her tarafından bu anlamda güzel haberler geliyor. Fakat dedik ya tencerenin kaynaması önemli. Muhalefetin de gazlamasıyla yapılan devasa yatırımlar görmezden gelinip, inşaat ekonomisine, sözde ranta indirgeniyor. Vatandaşta haklı olarak geçim derdi artmışken bu yatırımları sorguluyor. Önemli olan iki kanatla birlikte uçabilmek. Bir yandan ekonomiyi düzeltip, vatandaşın alım gücünü artırırken diğer yandan değerli yatırımlara devam edebilmek. Bu noktada iyi niyetli adımlar atılmaya çalışılsa da bir türlü nedense sonu getirilemiyor.

Ekonomi konusunda yazdığımızda genelde aynı şeyleri tekrar ediyoruz. Çünkü bahsettiğimiz şeylerde bir düzelme yaşanmıyor. Serbest piyasanın bu kadar serbest bırakıldığı bir ortamda keyfi zamlar devam edecektir. Yıllardır bir hâl yasası çıkacak ama çıkamıyor. Tarlada beş, market on beş türküsü devam ediyor. Üç-dört harfli zincir marketler denetlenmeli dedik o da yanlış anlaşıldı. Mesele o marketlerin hangi ürünü satıp satmamaları meselesi değil. Temel gıda fiyatlarına kafalarına göre zam yapmaları. Bu ürünlerin fiyatları yapılacak denetimlerle düşürülsün varsın o marketler canlarının istediği her şeyi satsınlar. Tarım Kredi’nin marketleri sözde alternatif olacaktı ama birçok temel ürünün fiyatı bırakın ucuz olmayı üç harflilerden daha pahalı. Bizimki daha kaliteli demesinler, vatandaşın derdi şu ara kalite değil uygun fiyat…

 Bunun gibi sıralayabileceğimiz temel sıkıntılar çözülemediği sürece biz her markete gittiğimizde yeni zamlarla karşılaşmaya devam ederiz. Zamların geri alınması, fiyatların belli bir seviyeye çekilmesi noktasında piyasaya baskı yapılması veya kamu eliyle uygun fiyata ürün sürülmesi için illaki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mı devreye girmesi bekleniyor?

Gıda fiyatlarındaki artışlar, yapılan diğer zamlar doğrudan vatandaşın cebine olumsuz anlamda yansıyor, tencerenin kaynama derecesini, iştahını düşürüyor. Ülkemizdeki istikrarın, yapılan yatırımların sürmesi, 2023 başta olmak üzere gelecekteki hedeflerime ulaşmanın yolu vatandaşın desteğinden, tencerenin kaynamasından geçiyor. Bu konu küçümsenmeyecek kadar büyüktür. 2023 seçimlerinde kaza yaşanmaması için bugünden önlem alınmalı, tencereye sahip çıkılmalıdır…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi