Alper Doğan
Alper Doğan Neyse ki bunlar gerçek değil…

Neyse ki bunlar gerçek değil…

Bir karakter tahayyül edin !

Size benzeyen, sizler gibi görünen, konuşan, davranan, aynı ülkede birlikte yaşadığınız bir karakter düşünün demek istiyorum…

Türkiye gerçekliğinin tüm argümanlarını bilen…

Ama nedendir bilinmez tam tersini savunan !

Gerek kendisi gerekse arkadaşları eliyle Yalan ve İftirayı bir enstrüman gibi kullanan, ülkenizin bilindik düşmanlarının tezlerini size karşı kullanan, yurtdışında onlarla birlikte görüntü vermekten çekinmeyen bir karakter…

Fakat bir de ülkenizi yönetmek gibi dev bir misyon üstlenmiş daha doğrusu aniden kendisine böyle bir misyon yüklenmiş bir karakter…

Yükleyenin kim olduğu ve Yüklemenin hangi materyalle yapıldığı da ülke tarihi açısından bir döngü noktası olmuştu, orası ayrı konu...

Onlarca yılın boş beklentilerinin ardından adeta Beklenen Kurtarıcı zannedilen bir karakter…

Öyle ki konumlanacağı makam açısından, eğer birileri sözlü uyarılara aldırış etmezse gerekebilir cinsinden görsel delillerle önü açılmış ve bir gün önce kesinlikle hayır dediği mâkâma söylediğinin tam tersini yaparak oturmak durumunda kalmış bir karakter…

Sıfatları, titri, yeterlilikleri, akademik geçmişi gibi özelliklerine bakılınca sanki birçok konuda uzmanlaşmış gibi tanıtılan ama hiç de bu özellikleriyle öne çıkmayan bir karakter…

Daha çok kullandığı tekniklerle hafızalarımıza kazınan farklı bir karakter !   

İftira atıyor,

Yalan söylüyor,

Pkk'lıları savunuyor,

Fetöcüleri savunuyor,

Devletini düşmanlarına kötülüyor,

Kodesteki Pkk’lıları ziyarete gidiyor,

Lgbt toplantılarına yardımcılarını yolluyor,

Ermeni Soykırımı Destekçilerini İl Başkanı yapıyor,

Pkk'nın Avukatı denilen kişilere Komisyon görevi veriyor,

Dhkpc Destekçilerini Partisinin üst yönetiminde görevlendiriyor,

Rakibine iftira atıyor fakat kendisi yapacakken karşı taraftan ispat istiyor,

Ülkesinin Ordusu Bebek Katili Teröristleri geberteceği zaman “içim yanıyor” diyor,

Namusuna halel gelmesin diye Şehit olan bir millete verdiği NAMUS SÖZÜnü tutmuyor,

Darbe olursa Tankın önüne ilk ben çıkarım diyor, Tankın önünden kaçıp bir eve sığınıyor,

Kendisine Tankın önünden niye kaçtığı sorulunca pişkinlik yaparak Tank getirseydiniz diyor,

Bir Büyükşehir Belediye Başkanına iftira atıyor ispat edemeyince tazminata mahkum ediliyor,

Cumhurbaşkanıyla ailesine hakaret ettiği için ve de iftira attığı için tazminata mahkum oluyor,             

Ülkesinin İstihbarat Teşkilatı ajanlarının Terör Örgütüne yardım ettiği iftirasını atıyor,

Cumhurbaşkanının İsviçre’de 8 tane hesabı olduğunu iddia ediyor ispat et diyorlar edemiyor,

İktidar Partisinin 180 Milletvekilinde Bylock var diyor, ispat et istifa edelim diyorlar edemiyor,

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Altın Klozet var diyor, ispat et istifa edelim diyorlar edemiyor,

Darbe Gecesi niye kaçtığını soranlara tüm oteller kapalıydı diyor, Otelciler gülmekten ölüyor,   

Bylock’çu 4 Bakan-60 Milletvekilini açıklayacağım diyor, 82 Milyon 4 yıldır açıklama bekliyor, 

Hesap uzmanıyım diyor Swift işleminin ne olduğunu bilmiyor arkadaşlarından yardım istiyor,

Cumhurbaşkanının ailesi Man Adasına para yolladı diyor, iftiradan tazminata mahkum oluyor,

Cumhurbaşkanı bana komplo kurdu, kiminle görüştüğünü biliyorum diyor, Cumhurbaşkanı kendisine ispat et istifa edeyim deyince, neyse boşver hadi televizyona çıkıp tartışalım diyor !    

Şimdi düşünün !

Bunun gibi onlarca Yalan söylediği mahkeme kararlarıyla tescillenen, benzer konularda yargılamaları devam eden, bir çok davada bu İftira ve Yalanlarından dolayı tazminat ödemeye mahkum olan, iftiraları sebebiyle aldığı bu tazminat cezalarını ödemek için evini-yazlığını satmak zorunda kalan, İftira-Yalan ve Hakaret konularında devam eden tazminat davalarını da kaybedeceğini bildikleri için partisindeki Milletvekillerinin bile her ay maaşlarından belli bir miktar bağış yaparak Tazminat Ödeme Havuzu kurmak zorunda kaldığı bir Karakter tahayyül edin !

Sonra da aynı karakterin günümüz dünyasındaki en büyük 15 ekonomiden biri olan ülkenizi, Havaalanı-Köprü-Tünel-Baraj-Silah vb. konularda dünyadaki birçok yeniliğe öncü olduğu için yurtdışında bile övgüye mazhar olmuş ülkenizi, dünyanın süper güçlerini sahada ve masada mağlup eden ülkenizi, o süper güçlerin Devlet Başkanlarının bile hayranlıklarını itiraf etmek zorunda kaldıkları dünya lideri Cumhurbaşkanınızın yönettiği ülkenizi, dünyadaki fakir-fukaraya-göçmenlere-garip-gurebaya sahip çıkan lider ülkenizi yönetmeye talip olduğunu düşünün !

Ve ne acıdır ki nasıl olup da dışarıdan normal gibi görünen, bizler gibi yaşayan milyonlarca vatandaşımızın böyle bir karaktere teveccüh edip hiçbir anormallik yokmuş gibi seçimlerde gönül rahatlığıyla ona ve ekibine oy verdiğini tahayyül edin !

İşte böyle bir karakter tahayyül edin !

Mideniz bulandıysa özür diliyorum ama hatırlatmak gerekiyordu…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alper Doğan Arşivi