Kutlasınlar artık, bu zafer onların…
Suriyelilere yönelik yürütülen kötü propaganda sonunda meyvelerini vermeye başladı!
Kutlasınlar artık, bu zafer onların.
Suriye'de 8 yıldır devam eden iç savaşta yüz binlerce kişi hayatını kaybederken, milyonlarca Suriyeli de ülkelerini terk ederek komşu ülkelere sığındı. İç savaşın başladığı ilk günden itibaren Suriyelileri yalnız bırakmayan ülkemiz de, hem Türkiye’ye gelen Suriyelilere yönelik hem de kamplarda kalan misafirlerine her türlü desteği her zaman verdi.
Sivil toplum kuruluşları da "ensar-muhacir" anlayışından hareketle düzenlenen kampanyalarla savaş mağdurlarını bir an olsun yalnız bırakmadı.
Dünyanın en fazla insani yardım yapan ülkesi Türkiye, yardımsever insanıyla mazlumların elinden tutmasını her zaman bildi.
Fakat son zamanlarda başlatılan kara kampanyalar neticesinde özellikle Suriyelilere yönelik negatif bir algı oluştu toplumda. Bu algının neticesinde de bu yardımlar ne yazık ki gitgide sekteye uğramaya başladı.
Öyle bir kara propaganda yaptılar ki sonunda başardılar…
Mesela geçenlerde bir haber vardı. Adana'da 1 çocuğu taciz ettikleri iddiasıyla 3 gün boyunca Suriyelilerin evleri taşlandı, iş yerleri yağmalandı.
Yapılan operasyonda yakalanan zanlının 37 suçtan arandığı ve Türk vatandaşı olduğu ortaya çıktı. Evet kardeşim. Şimdi kimin evini taşlayacaksın? Hangi iş yerini yağmalayacaksın?
Bu sorunun asıl muhatabı, halkı kin ve nefrete sevkeden Sinan Oğan ve Ümit Özdağ başta olmak üzere, bu kara propagandaya hizmet edenler... Bu algıya hizmet edenler, vatansever görünerek vatana ihanet ediyorlar.
Şimdi mutlulardır sanırım. Ahmet Yenilmez’in paylaştığı videoyu hepimiz izledik. İHH depolarında ekmek yapmak için un dahi kalmadı. Milyonlarca Suriyeliye sınır içinde ve dışında erzak verilemiyor. Nefreti körükleyen her kim varsa, masum insanların canı ile oynuyor farkında değil.
Mazlumların ekmeğinde bir dilimim olsun diyorsanız, “SURİYE” yazıp 3072’ye yollayarak yardımcı olabilirsiniz.
Ahmet Yenilmez’in paylaşımı sonrası olumsuz yorumlar yapanlar var. Yok efendim, kendi ihtiyaç sahiplerimize bakan çeken yokmuş, Suriye’den bize neymiş…
Aşağıdaki fotoğraf bana tevafuk oldu, algıcılara da cevap olsun…
ZAMANLAMA BİLEREK SEÇİLMİŞ
Belki şuan konuşmak için çok erken ama Trump’ın en sevdiği diktatörü Sisi’ye yol göründü gibi.
Mısır halkı tekrar kıyama kalkacak gibi görünüyor. Takip edebildiğim kadarıyla gösterilere Mısır’ın laikleri de katılmış durumda.
İşin ilginç tarafı da Polis göstericilere sadece biber gazıyla müdahale ediyor. Ordudan da daha ses yok. Sanırım Mısır bürokrasisi de Sisi’ye karşı tavır almış durumda.
Sisi karşıtlığı her kesimden destek almaya başlamış görünüyor. Halktaki korku duvarlarının yıkılması ve Sisi'ye başkaldırının başlaması Mısır halkı adına çok sevindirici.
Sisi'ye karşı gayet güzel planlanmış bir süreç başlatılmışa benziyor. Bu süreci kim başlattı bilinmez ama seçilen zamanlama mükemmel.
Bana göre Mısır’daki İsrail etkisi kırıldı. Ve bu durum sokağa yansıdı. İsrail’de uzun zamandır hükümet kurulamıyor. Sandıktan yine koalisyon çıktı. Ve Mısır halkı birden sokaklara indi. İsrail basınındaki yorumlarda, Mısır’daki sokak eylemlerinin sonlandırılması için İsrail’in devreye girmesi isteniyor.
Çünkü Filistin ve Mısır arasındaki Refah Sınır kapısının kontrolü Siyonistler için hayati. Çünkü açık hava hapishanesi Filistin’e girebilecek olan ürünler için Refah Sınır Kapısı hayati önem taşıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Gargaş ise Twitter hesabından gösterilerin arkasında Müslüman Kardeşler (İhvan) örgütünün bulunduğunu, Arap dünyasında gösterileri destekleyen yayın organlarının kimliklerinin bunu ispatladığını öne sürüyor.
Korku duvarlarının tüm coğrafyada kırılması, kendileri için de sonun başlangıcı olacak. Bunu bildiği için olayı sadece İhvan’a yükleyip kitlesel bir başkaldırıyı aklınca durdurmak istiyor…
Mısır’da bundan sonra ne olur bilemem ama, Sisi’nin gönderilmesi için şuanda en uygun zaman…