Kör dövüşünü bırakalım

İstanbul'a hayırlı olsun.

 

Net sonuçla kazanan Ekrem İmamoğlu oldu. Bu kadar farkı zannedersem İmamoğlu kendisi bile beklemiyordu.

 

Türkiye’deki anket şirketleri de bir kez daha sınıfta kaldı. En fazla yüzde 4 fark bekleniyordu oysa…

 

Millet sözünü söyledi ve kararını verdi.

 

31 Mart’la, 23 Haziran’ı kıyasladığımda; 31 Mart sürecinde AK Parti’ye oy veren seçmenden bir kısmı, bu seçimde İmamoğlu’na oy vermiş.

 

İstanbul halkı için her şeyin hayırlısı olsun…

 

AK Parti'nin yapacağı muhasebe Türkiye'nin bundan sonraki siyasetini de belirleyecektir.

 

Sen haklıydın, ben haklıydım.

 

Sen öyle dedin, ben böyle dedim meselesini bırakıp milletin verdiği mesajı net almak lazım.

 

Bu millet bir karar verdiyse hikmeti vardır, kimseye kızmayın!

 

Ders almak, hatayı görüp düzeltmek, sonuçları tahlil etmek gibi klişe sözlerin hangisini seçerseniz seçin.

 

AK Parti 17 yıldır çok büyük hizmetler yaptı. Her seçimi ezici üstünlükle kazandı ama bence bu psikolojik üstünlük dün itibarıyla sendeledi!

 

Bu seçim dönemi alışkın olmadığımız şekilde gitti.

 

İki aday da televizyon programına çıktı. Binali Yıldırım, Ekrem Bey'in kazandığını kendisi ilân etti. En azından böyle bir kazanımımız oldu.

 

En önemlisi de şaibesiz şekilde demokrasi kazandı.

 

Bu sonuçla birlikte, "Türkiye'de sandıkla yönetim-iktidar değişmez, AK Parti sandıkla makam terk etmez" diyen şizofrenler de tedavi edilir umarım.

 

Bu saatten sonra kimsenin işi kolay olmayacak.

 

AK Parti, Deniz Baykal’ın dönemindeki CHP’yi çok arar.

 

Canan Arıtman’ın, Onur Öymen’in olduğu dönemler yok artık.

 

2000’lerin CHP'si, 90'lı yılların CHP'si yok artık. AK Parti’nin ekmeğine yağ sürüp duracak bir ahmaklıkla, ukalalıkla ve iticilikle değil, daha derinden gidiyorlar.

 

Bu saatten sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun işi de kolay olmayacak. Onun, CHP’deki siyasi ağırlığı tehlikede. CHP’deki rüzgar artık ne taraftan eser göreceğiz.

 

Seçim sonuçları ile ilgili olarak bir diğer önemli nokta ise bizim milletimizin olaylara psikolojik yaklaşımı.

 

Medyadaki birtakım isimlerin ve bazı trollerin yaptıkları paylaşımlar, İmamoğlu’na bir mağduriyet atfedilmesine sebep oldu.

 

31 Mart sürecinde, Turgay Güler’in İmamoğlu ile yaptığı canlı yayın sebebiyle başlamıştı bu durum.

 

Sonra uzadı gitti.

 

Kimi Yunan dedi, kimi Rum olmakla itham etti…

 

Sosyal medyadaki üç-beş cahili de sırf çok etkileşim alıyor diye insanların gözüne soktular…

 

CHP seçmenine müşrik diyen, İmamoğlu’na Ebu Cehil diyenler vardı.

 

Bu söylemler ortaya bir mağduriyet çıkardı.

 

Bizim milletimiz böyle durumlarda çok hassas…

 

Ha bu arada, İsmail Küçükkaya ve Fatih Portakal gibi isimlerin bu süreçte verdikleri sınavdan sonra da kimse bir başka kimseye yandaş gazeteci falan demesin…