Konya'da Şafak Avcılığı
Konya Ovasında pırıl pırıl yeni bir günü müjdeleyen şafak ve güneşin doğumunu izlemek için en ideal yer Gödene mahallesidir. Burada da en güzel konum olarak Konya’ya 21 km mesafedeki Meram Gödene TOKİ konutlarının bulunduğu Gödene tepesi eteklerinden her sabah Konya ovasından güneşin ufukta sıfırdan doğuşu izlenir ve kademe kadem ufukta yükselişi huşu ve hayret makamında seyredilir. 14 yıldır Gödene' de ikamet eden Toki Türklerinden biri olarak Konya ovasında yüzlerce kez şafak avlayan biri olarak coğrafi konum avantajı ile ovaya tepeden yaklaşık olarak 200 m yüksekten yani 1200 m rakımdan bakıyorum.
Sabah namazının çıkma vaktinden bir 30-45 dakika önceden başlayarak şafak harekete geçer. Birden bire güneşin şavkı iki dakika içinde ufukta bir toplu iğne başı kadar büyüklükte bir güneş noktası görünür. Artan hareket ivmesi ile güneş yükselmeye başlar ve muhteşem bir şekilde güneşin dünyayı selamlamasına tanık olursunuz. Hareketli bir video izler gibi yaklaşık 3 dakika içinde güneş kıpkırmızı bir daire olarak çıkar ve capcanlı bir naklen ve organik yayın halinde ufukta görünerek yükselmeye devam eder.
Yaz ve kış mevsim aralıklarına ve yengeç ve oğlak dönencelerinin etkisi ile bu yükseliş ve ufukta ortaya çıkma durumu değişken olur. Yaklaşık 18 dakika içinde ise ufku doldurur, hem parlak, hem yaz günü olduğu için sıcaklık dalgası gelir ve artık çıplak gözle bakılamaz bir büyüklük ve parlaklığa ulaşır. Cep telefonları artık sadece konuşma fonksiyonu ile değil mültimedya araçları ve uygulamalar ile artık uzay üssü ve bir fotoğraf stüdyosu gibi oldu. Bir yıldır dört kamera ve makro çekim fokus ile birlikte 108 mgpiksel cep telefonu kamerası ve gece görüş modu kullanarak belirli bir kalite üzerinde fotoğraf çekiyorum. Daha nitelikli çekimler için odaklı ve lensli kameralar ve tripod ile sarsıntısız sabit çekim yapmak gerekir.
Ufukta görünen tepe ve dağlar Konya ovası, Takkeli dağ, Loras dağı, Ereğli-Adana ve Aksaray istikametinde Hasan Dağ silueti ve tam Güneydoğu istikametidir. Şafak öncesinde bir 15 sonrasında ise 30 dakika olmak üzere aslında 45 dakikalık bir emek, gözlem ve güneşin bulutlarla dansını layık-ı veçhile seyrederek izlenmelidir. Eğer yarı bulutlu bir hava olursa ufukta altın sarısından gümüş gri renkte ve portakal sarısından kurşuni siyaha dönen bir tayf aralığı oluşur. Güneşin rengarenk bulutlardan adeta 4x800 engelli yarışından koşup gelen yarışçı gibi saniyeler içinde harika bir estetik görünüm içinde bulutlar arasından fırlayışını da görürsünüz.
Güneş yüce yaratıcının bize bahşettiği bir temel hayat kaynağı, ısı, ışık ve tüm yaratıkların var oluşuna katkı veren en özgün ve dünyaya anlam katan bir yıldız ve gök cismidir. Milyonlarca km öteden bize gelen ışıkları hayat kaynağımızdır. İster inanalım ister bilelim fark etmez tesadüfe yer vermeyen bir noktada samanyolunda asılı duruyor olması enteresan bir noktadır. Gün, mevsim, saat, biyolojik çevrim ve tüm bitkilerin fotosentez için ve biz insanoğlu ve insankızının da yeryüzündeki yaşantısı için el mahkum vel mecbur muhtaç olduğumuz bir gök cismidir.( https://islamansiklopedisi.org.tr/gunes)
Şairler, yazarlar ve duygulu olan insanlara güneş temel varık göstergesi ve evrenin düzenleyici potansiyeli olarak ya yüceltilir, ya neşe ve mutluluk kaynağı olarak betimlenir ya var oluşun dayanılmaz hafifliğini her gün görmek adına olumlanır. Güneş her mevsim için ayrı bir albeni oluşturur. Gurup denilen akşam güneşinin batışı ve kızıllığı da ayrı bir ilham duygu durum coşkusuna yol açar. Yine binlerce şiir, beste yapılarak güneşin insan ve hayat ve evren için önemi vurgulanır. Günün ve gelecek günün muhasebesi yapılan onlarca klasik müzik, türkü ve şarkı, modern anlamda rap müziği vb. bulmak mümkündür. Güneşi batırmak diye anason kokulu akşamcıların öteden beri esin kaynağı olan bir noktası da bizim kültürümüzde yer etmiştir.
Güneşi evrenin merkezinde gören felsefi akımlar, ideolojik çıkışlar ve bir ibadet ritüeli olarak güneşin doğuşu ve batışını da hayatın merkezine alan insanlar ve zihniyetler, tarikat ve mezhepler de tüm dünyada ola gelmiştir.( https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/155466,Türk halklarında aya ve güneşe tapma)
Güneş aydınlanma, ışığa kavuşma, kurtuluş ve doğuş sembolizmi ile ideolojik bakış ve sahiplenme sebebi de olmuştur. Peru'da Marksist ve maocu gerilla örgütüne de "Parlayan Yol" ismiyle bir rehber olmuştur. Akın var akın, güneşin zaptı yakın diyen merhum sosyalist şair ve yazar Nazım Hikmet politik ve ideolojik olarak bu sembolizmi en iyi ifade eden şairlerimizdendir. (https://www.insanokur.org/nazim-hikmet-akin-var-gunese-akin-gunesi-zaptedecegiz-gunesin-zapti-yakin/)
Artık Marksizmin kitlelere yönelik efsanevi bir ışık ve aydınlığı kalmasa da güneşin evrensel aydınlığı bizi 149 milyon km2 mesafeden kuşatmaya devam ediyor. Ta ki güneş inancımız gereği batıdan doğup doğudan batınca veya modern kıyamet teorileri gereği ya çekim yasasındaki sapma, ya odağındaki hidrojenin yakıta dönüşüp bitmesi veya bir karadeliğe kapılması gibi bilimsel bir yok oluşa da gidebilir. Uzay kaynaklı felaket teorileri ile veya 1960 Roma kulübü bildirgesinden beri gündemimizde olan çevre bağlantılı ekolojik bir felaket ile yok olacağımız beklentisi de hakimdir. Küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesi, karbon salınımı riskleri, iklim değişikliği vb. ile ahir zamana geldiğimiz söylemi de yerli ve yabancı bir çok kişinin söylemine ve dünyamıza hakimdir. (https://evrimagaci.org/gunes-nedir-gunesi-ne-kadar-taniyoruz)
Hülasa evren var oldukça ve güneş yok oluncaya ve yeni bir hayat dengesi kuruluncaya kadar, ister biyolojik ister uhrevi bir ve-l bas'ü badel mevt gerçekleşinceye kadar da bu aydınlık, bu ışık, bu seyr-i temaşa ve esinlenme duygulanımı ilelebet devam edecektir. Madem yukarıda güneşe akın var diyen şair Nazım Hikmet’ten bahsettik, şairin güneşi içenler şiirinden yazımın sonuna bir kuble bırakayım:
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Toprak bakır
gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!