Demet Nikbay
Demet Nikbay Kış Aylarında Beslenme

Kış Aylarında Beslenme

     Kasım  ayını bitirmek üzereyken sonbaharı geride bırakıp yavaş yavaş kışa geçiş yapıyoruz. Hava sıcaklığının hızla  düştüğü bu günlerde kapıda bekleyen grip, nezle, soğuk algınlığı, broşit gibi hastalıklardan korunmak  için yeterli ve dengeli beslenmek oldukça önemlidir.

Bu hastalıklardan korunabilmek için güçlü bir  bağışıklık sistemine ihtiyacımız var. Güçlü bağışıklık sistemi de sağlıklı kış ayları demek olduğu için, ilk olarak yapmamız gereken, yeterli ve dengeli beslenip bağışıklığımızı güçlendirmektir.

      Vücudumuzdaki bağışıklık hücrelerinin % 70 i sindirim kanalımızda, bağırsak mukoza hücrelerinin duvarında bulunur. Bunun nedenle bağırsaklarımızda bulunan dost bakterilerin sayısını artırmak için besin seçimlerimize dikkat etmeliyiz. Çünkü bu dost bakteriler vücudumuza giren hastalık etkenlerini yok etmek için bağırsak mukoza hücrelerine antimikrobiyal maddeleri üretme sinyalini gönderirler. Yağ ve şeker içeriği yüksek besinlerin bu hücrelerin sayısını olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Bunun aksine  bu bakterilerin sayısını artırmak için yoğurt, kefir gibi probiyotik ürünlere beslenmemizde sıkça yer vermek, onlara yaşam alanı oluşturmak için yeterince prebiyotik almak iyi bir seçim olacaktır.

     Bağışıklığı güçlü tutmak için gerekli olan vitamin, minerallerin ve antioksidan ögelerin (A, E, C , Selenyum, Magnezyum gibi) temel kaynağı olan sebze ve meyvelere beslenmemizde sıkça yer vermeli, günde 2 porsiyon meyve, 3 porsiyon sebze yemeye dikkat etmeliyiz.

     Haftada en az 1 kez omega 3 yağ asitlerinden zengin somon, sardalya, uskumru gibi balıklardan tüketmeli, beslenmemizde badem, fındık gibi yağlı tohumlardan bulundurmalıyız.

     Kış aylarında günler daha kısa olduğu için öğün düzenimizde bir dengesizlik oluşur. Ara öğünlerin yapılmaması kan şekerinde dalgalanmalara, geç saatlerde tüketilen akşam yemeği sindirim sistemimizde çeşitli rahatsızlıklara neden olabilir. Öğünlerin üç ana, iki ara öğün şeklinde, yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmesi bu sorunlara büyük ölçüde çözüm olacaktır.

      Yine havaların soğumasıyla birlikte su içme isteği azalabilir. Fakat vücudumuzun suya olan ihtiyacı aldığımız enerjiyle orantılıdır. Bu nedenle su tüketimini ihmal etmemeli, günde 8-10 su bardağı su içmeye dikkat edilmelidir. Yeterli miktarda sıvı tüketimiyle mevsim geçişlerinin neden olduğu kabızlığı, stresi ve yorgunluğu önleyebiliriz.

     İçecek seçimlerimizi çay, kahve gibi kafein içerikli sıvılardan yana kullanmak yerine porsiyon kontrolüne dikkat ederek vitamin ve mineral deposu olan sebze ve meyve sularıyla değiştirebiliriz.

    Yine havaların soğumasıyla birlikte aktivitemiz azalır ve metabolizma yavaşlamaya başlar. Bunun önüne geçmek için de her gün yapacağımız 1 saatlik tempolu yürüyüşlerle metabolizmamızı hızlandırabilir, kış yorgunluğunu önleyebilir, kilo kontrolü sağlayabiliriz.

     Grip, nezle ve soğuk algınlığında sıkça başvurduğumuz bitkisel tedaviler elbette ki çok önemlidir. Bunun için soğuk kış günlerinde içimizi ısıtacak, hastalıklara karşı koruyucu kış çaylarından bir tarifle yazımı noktalamak isterim. Deneyip tüketeceklere şimdiden afiyet olsun.

 

METABOLİZMA HIZLANDIRAN KIŞ ÇAYI

1 DİLİM TAZE ZENCEFİL

4-5 ADET KARANFİL

1 ADET ÇUBUK TARÇIN

4-5 ADET TANE KARABİBER

1 DİLİM LİMON (İÇMEDEN ÖNCE, ÇAY ILIKKEN İLAVE EDİLMELİDİR)

İSTEĞE GÖRE 1 ÇAY KAŞIĞI BAL EKLENEBİLİR

 LİMON VE BAL HARİÇ DİĞER MALZEMELER KAYNAYAN SUYA EKLENİP 5 DK KAYNATILIR. 5 DK KADAR SOĞUTULUP LİMON VE BAL EKLENDİKTEN SONRA TÜKETİLİR.

Ömrünüzün en huzurlu ve en sağlıklı kışı olması dileklerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Demet Nikbay Arşivi