Kimisi…
Çözemeden gelip çatıyor ahir ömür… Neymiş arkadaş bu topraklarda yaşıyor olmanın bedeli? Nedir dostum dünyalık bir ömrü vatanımızda huzurla yaşamak istemenin ederi? Ne olursak memnun olursunuz ey müstevliler? Neye benzersek biter derdiniz bizimle?
Yok, öyle kolay değil, “hele bir durun” diyesim geliyor da kime göre diyeceğim?
Kimisi, amansız bir savaş verdiğimizden söz açıyor ve ne işimiz var elin toprağında diyerek bitiyor lafını. En güçlü orduya sahip olalım istiyor lakin ordu asli görevini yapsın deyince “şüpheliyim” diyor.
Kimisi, patlayan bombaların kime yaradığına bakıyor, bu patlamadan kim kârlı çıkacak onu bulup söylemenin derdine düşüyor. Onlara göre bomba patlayınca şu an devletin başındakiler götürecek işi. Halka kabul ettirilmek istenen şey için patlatılıyor bombalar. Bu işi yapmak isteyen bombalar patlamasa da yapacak güce sahip değil mi sorusunu sormuyor.
Kimisi takmış etrafımızdaki sınır komşularına. Biri diyor karışmayalım ne halleri varsa görsün kimi diyor komşu yanarsa ben de yanarım. Komşularımızdan hangisi ile işbirliği yapacağız diye sormak lüzumsuz geliyor çünkü herkesin bir hesabı var bizimle.
Kimisi iş tutuş biçimini beğenmiyor. Biri Rusya ile iş tutulmaz diğeri Avrupa bizi sildi diyor. Amerika zaten sattı bizi İslam âlemi desen bize bakıyor zaten. Hangisi diye soracak oluyorsun, hangi benzemezle hangi işi götüreceksin ki?
Kimisi düşmüş hükümet derdine. Ne sadra şifa bir cümle kuruyor ne yapılandan razı… Yapana karşı oldun mu tamam. Kimisi de tüm söylemini, düşünce temelini hükümette olana, yanında durana karşı olmak üzerine kurmuş.
Kimisi tüm olanın enerji ile para ile ilgisi olduğunu söylüyor. Buna göre sisteme tam olarak giremedik, onların istediği gibi harcayamıyoruz, onların istediği gibi yaşayamıyoruz. İşin başındakiler enerjiye çevrilecek ne varsa kontrolleri altında olsun istiyor bu yüzden burada bize rahat vermiyor.
Kimisi tüm olanları dine bağlayıp Müslümanlara saldırıyor kimisi Müslüman’ım diyerek Müslüman kanı döküyor. Kimisi ayrılıktan söz açıp yeni bir topluluk oluşturuyor kimisi din adına tarihine, hadislere, âlimlere savaş açıyor.
Kimisi düşmüş gitmiş bir intikam peşine, neye kanmış nasıl kanmış bilmediğim bir heyula dünyanın tek dava adamı sanki. Ölümden öldürmekten korkmuyor ve bu korkusuzluğun karşılığında ne bulacak bilmeden yemin ediyor.
Kimisi küçük hesapların peşinde oradan oraya savrulup dev aynası taşıyor yanında kimisi kendinden başka kimi varsa göndermek gerek diyor darağacına. Kimisi kesip biçmekte görüyor çareyi kimisi sınırsız bir hoşgörü davasında.
Kimisi mağdur kimisi mazlum kimisi yalnız kimisi mağlup… Biz bu kimlerden hangisi olarak duracağız divana?