Beyşehir Belediyesi örnek(!) oldu, başkası sakın olmasın
Beyşehir Belediyesini en son geçen yıl yazmıştım…
Ellerine aldıkları yarım ekmekle göldeki martıları besleyen yetkililer sebebiyle…
…
Bir haber daha…
Yine Beyşehir Belediyesinden…
Yine şaka gibi… Ama vahim bir şaka…
…
Tabi şaka olup olmadığını anlamak için defalarca okudum… Kelime kelime, hece hece…
Gerçekti ne yazık ki. İşte haber, aynen şu şekilde;
“Konya’nın Beyşehir ilçesinde, kimsenin oturmadığı camları kırık bir evde yaşayan kişiye Belediye yardım eli uzattı. Beyşehir Belediyesi ekipleri, Beytepe Mahallesi’nde iki katlı camları kırık olan bir evde soğuk kış şartlarına rağmen yaşam süren ve günün büyük bölümünü sokaklarda dolaşarak geçiren bir kişi olduğu bilgisi gelmesi üzerine harekete geçti. Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, Belediye Başkanı Murat Özaltun’un talimatı üzerine ihbar edilen adrese giderken camları tamamen kırık olan iki katlı bir evle karşılaştı. Evde kimseyi göremeyen ancak camları battaniyeyle kapatıldığı dikkat çeken, kapısı açık birinci kattaki daireye giren ekipler, içerisinde soba kurulu etrafta kıyafetler ve yatmak için kullanıldığı gözlenen bir kanepe gördü. Ekipler, yakacağı olmadığını belirledikleri kişinin kaldığı eve yanlarında getirdikleri torba kömür ve odun çuvallarını bıraktıktan sonra adresten ayrıldı.”
…
Haber mi bu şimdi?
Haberse şayet; Güler misin, Ağlar mısın? Cinsinden…
Neresinden tutacağınızı bilemediğiniz türünden…
…
Bir ihbar almışlar, oradaki evden de orada kalandan da haberleri de yokmuş yani…
Beyşehir büyük şehir elbet, her neyse…
Gitmişler bakmışlar birinin yaşadığına kanaat getirmişler…
Adam ya da aile ortada yok… Bütün gün dışarıda dolaşıyormuş ya o yüzden galiba bekleyelim ya da bulalım şu adamı dememişler…
Neden burada yaşıyorsunuz?
Sıkıntın ne?
Hasta mısın?
Yiyeceğin var mı? diye sorma fırsatı bulamamışlar bu yüzden…
…
Ama Başkan’ın talimatıyla (tabi ismin geçmesi son derece önemli, reklamsız olmaz) hemen kömür vermişler… Pardon vermemişler, oraya yani adamın yaşadığını sandıkları yere kömürü bırakıp tüymüşler… (Ben demiyorum haber diyor)
‘Binanın camlarını takalım da verdiğimiz kömür bir işe yarasın’ diye düşünmemelerinin sebebi; Adam ya da aile karbonmonoksitten zehirlenmesin diye sanıyorum…
Bu kadar da ince bir düşüncenin eseri…
Camları olmayan bir binada bir insanın kaç saat sıcak kalabileceğini hesaplamak için zaten fizik mühendisi olmak gerek…
Ama şu gerçeği unutmamakta yarar var; O adam bir şekilde orada donarak hayatını kaybederse, Beyşehir daha yaşanabilir bir kent olsun diye yaptığınız hizmetler hatta çaktığınız bütün çiviler sizi ahirette kurtarır mı bilmiyorum? Hatta bütün bir şehri?
Camları kapatsaydınız verdiğiniz kömür daha çok işe yarardı?
Kapatamıyorsanız o adamı o yaşamdan kurtarmayı deneyebilir diniz?
Kabul etmiyorsa tedavi için yollar denerdiniz?
Ya da en azından kapıları, camları olmayan binaya kömürü bırakıp geldik, adam evde de yoktu ya neyse, bunun talimatını da Başkan verdi diye haber göndermeseydiniz…
…
Anafikir;
Hizmeti de, haberi de akılla ve mantıkla süslendiğiniz sürece bir şey ifade eder…
Beyşehir Belediyesine tavsiyem, Halep için başlattığınız yardım seferberliğinden bir kısmını da o adam için ayırmanız… Bu mümkün değilse onun için bir kampanya başlatmanız…
Yoksa bazı veballeri tüm kent bir araya gelse ödeyemez bir daha…
Biz böyle biliyoruz…
Niyet iyi belki ama akıbetin de iyi olması için biraz daha dikkat!
