Kılıçdaroğlu ve CHP’nin Konya ilgisi
Geçtiğimiz iki haftada CHP yöneticilerinin Konya açıklamaları gündem oldu. Önce, 2024 Mart’ında yapılacak yerel seçimlerde Konya’yı alacaklarını açıkladılar, arkasından Afgan terör örgütü mensuplarının bu şehirde eğitildiklerini söylediler.
Bütün bu sözleri edenler partinin yetkilileri olunca ister istemez gündem oluşturdu.
Birinci açıklamaya dair yorum yapma gereği duymuyorum. Nihayetinde demokratik ortamda yapılacak seçimi kazanmayı istemeleri ve buna dair yorum yapmaları bir ana muhalefet partisinin en tabii hakkıdır.
Kazanıp, kazanamayacaklarını beraberce göreceğiz. Adayları kim olacak, seçimde hangi söylemlerle öne çıkacaklar, seçmeni ikna edip, edemeyeceklerine dair şimdiden peşin hükümlü olmak doğru değil.
Yerel seçim önemli gelişmelere gebe. Farklı bir atmosferde ve seçmenin nispeten rahatça oyunu kullanabileceği bir seçim dönemi yaşayacağımızı düşünüyorum. Yani, seçmen ideolojik düşünce ve kalıplarından ziyade adaylara ve söylemlere yoğunlaşacak.
Bu bakımdan çok ciddi sürprizler beklediğimi ifade etmeliyim.
Sürprizler her iki kanadın adayları bakımından da gerçekleşecek. Çok güvenilen yerlerin kaybedilebileceğini ve beklenmeyen yerlerinse kazanılabileceğini ifade etmekle yetineyim.
Siyasi partiler ve adaylar yoğun bir dönemden geçiyorlar.
Kimse yerini ve seçimi garanti görmesin.
Beni endişeye sevk eden CHP liderinin Afganlılarla ilgili açıklamaları oldu. Konuya dair hangi bilgi kaynaklarında hangi bilginin geldiğini açıklamak zorunda Sayın Kılıçdaroğlu.
Bir ana muhalefet partisi lideri sokak ağzıyla ve dedikodu kabilinden konuşma yaparak bir şehri, şehrin güvenlik ve asayişinden sorumlu görevlileri ve belli bir etnik kesimi hedef alarak konuşuyorsa mutlaka bir bildiğinin ve delilinin olması gerekir.
Konya kozmopolit bir şehir değil. En küçük dedikodular, en gizli konuşmalar çok kısa süre içinde ifşa olur burada.
Hele de bir etnik kökenden bir araya gelerek talim yapmaları iddiası ihtiyatla karşılanması gereken bir iddiadır.
Böyle bir durum varsa bunu devletin görevlileri bilirler. Eğer biliyorlar ve işlem yapmıyorlarsa bunun da bir hesap sorma süreci mutlaka yaşanır.
Konyalılar olarak böylesi iddia ve söylemlerden o kadar fazla bıktık ki, en son açıklamalara ne diyeceğimizi şaşırıyoruz.
On yıllardır şehri karalamak, masum insanlarını kötülemek isteyenler sürekli olarak hikaye uydururlar, sürekli iftira atarlar.
Yerel seçim sathı mailine girildiğimiz bugünlerde bu açıklama hiç yakışmadı. Hele de bu şehrin belediye başkanlığını kazanacakları iddiasının hemen akabinde.
Siyasilere sesleniyoruz: Lütfen kendinize başka hikâyeler bulun. Nüfusu iki buçuk milyonu geçen ve ülkenin diğer şehirlerindeki varlığıyla beş milyonluk bir kitleye dönük iddialarınızı sağlam temellere dayandırın.
Beklentim Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kılıçdaroğlu’ndan olaya dair bildiklerini öğrenmek üzere Adliyeye davet etmeleridir.
Ayrıca, Konya Emniyet Müdürlüğü de ana muhalefet liderinin görüşüne başvurmalıdır.
Şimdi seçim dönemine girildiği bugünlerde olayın peşini bırakmamak gerekiyor. Ben söyledim, siz araştırın demekle olacak bir iş değil bu.
Herkes eteğindeki taşları döksün; elinde ne varsa bizlerle paylaşsın.
Şehri yönetenler de bu iddialara bigâne kalmasınlar. Toplumun beklentileri bu yönde.