Hüseyin Taşkıran
Hüseyin Taşkıran İMZA: AYKUT KOCAMAN

İMZA: AYKUT KOCAMAN

Başın sağ olsun Alanya...

Konyaspor - Galatasaray karşılaşmasından daha önemli bir haber ile başladık haftanın ilk gününe. Kayseri deplasmanından kiraladıkları minibüs ile dönen Alanyaspor oyuncularının trafik kazası geçirdiği ve maalesef Josef Sural'ın hayatını kaybettiği haberi derinden üzüntüye boğdu hepimizi. Bu vesile ile Alanyaspor camiasına başsağlığı diliyor, kazada yaralanan oyunculara acil şifalar diliyorum.

*                            

Gelelim maça...

Bizim de içinde bulunabileceğimiz, fakat fırsatları peş peşe teperek gerilediğimiz ve dahi haftalarca galibiyet yüzü göremediğimiz bir sezonda Şampiyonluk yarışının iddialı isimlerinden İstanbul takımı Galatasaray'ın o heyecan ve istekle geldiği, Konyaspor'un ise gücünü fazlasıyla sergilediği bir maçı izledik.

İlk 20 dakikasında Galatasaray'ın oynadığı Konyaspor'un savunma yaptığı, bizim de iki kez net pozisyon bulduğumuz ama şanssız bir şekilde değerlendiremediğimiz yarı golsüz biterken, ikinci yarının karşılıklı gol ya da gollerle geçeceğini düşünüyorduk.

Fakat Galatasaray gibi güçlü bir takım karşısında alınan 1 puanın bile kıymetli olacağı gerçeğini en başından hesabeden Aykut KOCAMAN oyunu şekillendiren ana isim olduğunu tüm Türkiye'ye izletti. Skor tabelasına da Aykut KOCAMAN imzasını attı.

Sağ, sol, orta alan, uzun top, ara pas, hızlı oyun, oyuncu değişikliği ne yaparsa yapsın Terim ve öğrencileri bileğimizi bükemedi. Her ne kadar ulusal basın, ve çok şampiyon olmuş takımları destekleyenler "Galatasaray liderliği Konya'da bıraktı" dese de Konyaspor; "Bizi şampiyon kim olur ilgilendirmiyor, kırabilirsen defansı buyur at" şeklinde oyunu elinde tutarak, son günlerde belki de en kıymetli puanı aldı.

Bu puan Galatasaray camiasını üzerken, her İstanbul takımı ile oynanan maç için stadyuma gelen arafta kalmışları daha da üzdü.

Kimse kusura bakmasın 3 puan kadar kıymetli bir 1 puan aldık. Maç bitimiyle sahaya yaydan fırlamış ok gibi atılan Terim, son 20 dakika tribünleri tahrik seviyesinde hareketleri bulunan Galatasaray yedek kulübesi için de bir nevi ders oldu bu oyun ve bu puan.

*

Ankaragücü maçında sergilenen iyi oyun, bu maç ile daha da kendini belli etti. Haftalardır sıklıkla bahsettiğimiz; "Bu sezon geçti ama seneye biz ne kadar güçlü bir takım ve ne kadar güçlü bir kadro olacağız" inancı şimdi daha da anlam kazandı.

Gelecek sezon yapılacak "Kesin" değişiklikler, gerçekleşecek transferler ile bu sezon teptiğimiz bir sıralamada olacağımızın sinyallerini verdiğimizi düşünüyorum.

Takım olarak birlikte hareket edebildiğimiz nadir maçlardan biri olan Galatasaray maçı, istenildiği zaman bunu sahaya yansıtabilecek bir Konyaspor'un varlığını gösterdi.

Kısır bulduğumuz atakları gol ile buluşturabilsek galibiyeti bile görebileceğimiz bu maçta en etkili oyuncumuz Ömer Ali olurken, yine maçı değiştirebilecek bir kaç atağı başlatmayan Yatabare maçın iyi olmayan sınıfında yer aldı bana göre. Zira Jahovic ile başlamayan Kocaman, Yatabare'nin performansına güvenmek zorunda kaldı, onda da bizden daha iyi görüp analiz ettiği herkesin malumudur.

Oyuncular üzerinden performans değerlendirilmesi yapılamayacak kadar etkili bir maç, anlamlı bir oyun, güzel bir sonuç oldu. Hepsini tebrik etmek gerekli diye düşünüyorum...

*

Maç sonu basın toplantısında Terim, "Maç öncesi Galatasaray camiasının hakem hakkında çekinceleri vardı. Sizce bu çekinceleri haklı gördünüz mü?" sorusuna bilindik tavrı ile "Cevap vermek istemiyorum" dese de haksız bir yönlendirmeye imza attı.

Herkesin çekindiği bir isim maçı yönetirken iki taraf aleyhine de büyük hatalar yapmadığı herkesin ortak görüşü olmalıydı. Oryada giden oyunu ortada yönetti diye düşünüyorum.

Son olarak; Kocaman'ın bahsettiği özgüven ile kalan maçları daha iyi tamamlayacağız inancına hakimim. Seneye daha güçlü olmalıyız olacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hüseyin Taşkıran Arşivi