Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş İlk yarının Z raporu

İlk yarının Z raporu

Kaç zamandır Konyaspor üzerine yazı yazmıyoruz. İlk yarının değerlendirmesini yapıp, ikinci yarının başladığı hafta sezon sonu beklentilerimizi söyleyelim. VAR uygulamasıyla çehresi değişen ligimizde çok rahat bir şekilde yeniden üst sıraların mücadelesini verebiliriz.

Yıllar sonra yeniden düşme korkusunu hissettiğimiz sezonun ardından bu sezona yine bir hoca değişikliğiyle başlamıştık. Rıza Çalımbay, bana göre dürüst, çalışkan, ligimizde belli bir marka değeri olan değerli bir hoca. Geçen yıl yaşanan travmanın etkilerini kısa sürede silip sezona iyi bir başlangıç yapmıştık. Daha sonraki süreçte yönetimle, taraftarla hocanın beklentileri, hedefleri noktasında bir uyumsuzluğun olduğu ortaya çıktı. Geçen yıl gördüğümüz kâbusa rağmen Konyaspor’un vizyonunda son 4-5 yılda önemli değişimler yaşandı. Ligde kalma mücadelesi verelim, ilk 10’a girelim yeter anlayışı şu saatten sonra bizi artık kesmez. Konyaspor’un uzun vadeli hedefi şampiyonluktur. Eğer şampiyonluk gelmiyorsa da bir şekilde ilk beşin içerisinde yer almalıyız. Gerisi başarısızlık, sezonu idare etmektir. Yaşanılan vizyon probleminin temelinde işte bu yatıyordu.

Rıza hoca takımın başındayken veya ayrılık sürecinde onu aşağılayan, kendi çapında dalga geçmeye çalışan yorumlarda kimse kusura bakmasın terbiyesizliktir. Rıza hocayla beklentilerimiz uyuşmayabilir ama hoca öyle enkaz bir takım da bırakmadı. Sezona başlamak her zaman sıkıntılı olur, yine geçen sene yaşadığımız sıkıntıları yaşayabilirdik. En azından ortada hedeflerinden uzaklaşmamış, yukarıya doğru hamle yapabilecek bir takım var. Hoca belki özellikle ayrıldıktan sonra çok fazla açıklama yapmayıp, ağırlığında durabilirdi. Yine de bu kimseye yıllar önce Fenerbahçe taraftarının düştüğü hatayı tekrarlayıp, hocanın zamanında kapıcılık yapmış babasına gönderme yaparak “Rıza Efendi” diye dalga geçme hakkını da vermez. Buna tenezzül edenlerde kendi çaplarını ortaya koymuşlardır, Rıza hocanın kaybettiği bir şey olmadı.

Rıza hocanın ardından takımın başına taraftarın eski sevgilisi, bitmeyen aşkı koca yürekli adam geldi. Koca yürekli adam bu kez yarım bıraktığı hikâyeyi tamamlamaya, şehrin hasretini gidermeye geldi… Aykut hoca gitmemeliydi, gittiyse de en azından sezon başında dönmeliydi falan bunları bir kenara bırakmalıyız. Demek ki bazı şeylerin yaşanması gerekiyormuş ki yaşanmış. Önümüze baktığımız zaman, şehri, takımı çok iyi bilen bir hocamız ve iyi motive edildiğinde büyük işler başarabilecek bir takımımız var. Transfer dönemi devam ediyor. Yapılan, yapılacak olan birkaç transfer ve gönderilecek oyuncularla takımın havası olumlu anlamda değişebilir.

 İkinci yarıya yapacağımız iyi bir başlangıç ve yakalanacak seriyle bir anda kendimizi yukarılarda bulabiliriz. Ligin atmosferi buna müsait. VAR sistemiyle geçmiş sezonlarda yaşanılan adaletsizliğin, büyük takımları kayırmanın büyük ölçüde önüne geçildi. Üç büyüklerinde hali ortadayken başarılı olmamamız için bir sebep yok. Keşke Türkiye Kupası’ndan da elenmeseydik ama olsun seneye yeniden alırız.

Şehrin, takımın ve hocanın havası yerindeyken başarı mutlaka gelecektir. Bu noktada yönetime de önemli sorumluluklar düşüyor. Yönetimin ne olursa olsun Aykut hocanın arkasında durması gerekiyor. Sezon içerisinde inişli çıkışlı grafik, istenmeyen sonuçlar olabilir. Önemli olan böyle dönemlerde krizi yönetip geçmişten ders çıkarabilmektir. Aykut hocanın ayrılmasının ardından bir yılda 4 hoca değiştirdiğimizi unutmayıp hocamızın arkasında duralım. Arkasında duralım ki şampiyonluğu göreceğimiz günlere ulaşalım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi