Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş Hükümetin arkasında muhalefet var

Hükümetin arkasında muhalefet var

Ülkemizdeki her şey bize özgü. Dünyayla kıyaslanmayacak bir farklılığa sahibiz. Örneğin muhalefet dediğin iktidarı yıpratmak, halkın gözünde kendi değeri artırmak için sürekli proje geliştirir. Sırtında yumurta küfesi olmadığı içinde zaman zaman abartabilir. Bizim muhalefetimizin ise kendi arasında uyum olmadığından soyut sözlerle günü kurtarmaya çalışıyorlar. Somut projeden anladıkları ise devlet kadrolarını biraz daha şişirmek. Bu muhalefet olduğu sürece hükümet daha çok seçim kazanır. Muhalefet ise aynaya bakmadan halkı aşağılamaya devam eder geçmiş seçimlerde olduğu gibi(!)

Dünya genelinde yaşanılan ekonomik sıkıntıları biz daha fazla hissediyoruz. Hükümetin attığı iyi niyetli adımlar tam anlamıyla bir çözüm olmuyor. Yaraya yapılan pansuman gibi dönemlik iyileşmeler olsa da yara ortadan kalkmıyor. En önemli sorun döviz kurunun aşırı yüksek olması. Alâkası olsun ya da olmasın bizde her şey döviz kurlarına endekslidir. 18 lirayı gören dolar kur korumalı hesapla birlikte 11-12 liralara düşerken yeniden 16 lirayı geçti. Düşmesi için ise radikal adımlar atılmadığı sürece bir neden görülmüyor. Merkez Bankası’nın faiz politikasını gözden geçirmesini söylemek bile tepki çekiyor.

Faize karşıyız, bunun içinde kendi çapımızda bedel ödüyoruz. Zamanında konut kredisi çekseydik abartısız şu anda ikinci evimizin kredisi bitmek üzere olurdu ama halihazırda bir evimiz bile yok. Faizin kendisi haramdır. Bu insanın duruşuyla alâkalı bir şeydir. Devletin ise olaya daha farklı pencereden bakabilmesi gerekiyor. Elbette yapabiliyorsak faizi sıfırlayalım. Fakat bu mümkün değilken faiz oranı yüzde 14 olmuş, 16 olmuş değişen bir şey yok. Ekonomimizin biraz olsun toparlanabilmesi için döviz kurlarının kısa sürede aşağıya inmesi gerekiyor. Bu faiz politikasıyla mı olur, yoksa yeni sunulacak ekonomik enstrümanlarla mı bilmiyorum ama dövizin düşmediği bir noktada ekonomik başarıdan söz edemeyiz. Öyle dolar dört- beş lira olsun bile demiyoruz. 10 liraya düşecek dolar kuru bile bir süre nefes almamızı sağlar.

İşte bu ekonomik şartlarda mantıklı olan muhalefetin daha fazla topa girmesi, mümkün olduğunca somut örneklerle halka daha iyi bir geleceği nasıl sağlayacaklarını açıklamaları. Fakat muhalefetin böyle bir kaygısı yok. Onlar bütün politikalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerine inşa etmeye çalıştıkları nefretten yürütmeye çalışıyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan gitsin her şey düzelecek fikrine inanacak amigolar, Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanları olabilir ama bu kitle tek başına seçim kazandırmaya yetmez. Vatandaş, tamam kardeşim bu hükümet gitsin, siz iktidara gelin ama ekonomiyi nasıl iyi hale getireceksiniz sorusuna tatmin edici bir cevap alamıyor. Şartlar bu kadar hükümetin aleyhine olmasına rağmen bile hâlâ AK Parti birinci parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan en yüksek oyu alan lider oluyor.

Muhalefet, vatandaşın kılçıksız bir şekilde iktidarı kendisine teslim etmesini ve gerisine karışmamasını istiyor. Kusura bakmasınlar ama milletimiz feraset sahibidir. Öyle her tarafa ayrı ayrı boncuk dağıtan muhalefeti bir noktaya kadar destekler. Somut projeden anladıkları şeyi ise Kılıçdaroğlu tekrarladı. Daha önce büyük bir buluşmuş gibi ortaya attığı her muhtara üniversite mezunu yardımcı fikrinde ısrarcı. Liyakate çok önem verdiklerinden KPSS ile atama yapacaklarmış. Ülkemizde her eğitim durumundan muhtar var. Ortaokul mezunu muhtarın yanına üniversite mezunu yardımcı fikrinde mi mantık arayalım yoksa maaşı asgari ücret olan muhtarın yardımcısının en az altı-yedi bin lira maaş alacak olmasında mı? Emin olun mantı kelimesinde bile daha çok mantık vardır. Muhalefetin sırtında yumurta küfesi yok dedik. Her şehre fabrika açacağım 100 bin gence istihdam sağlayacağım falan deseler daha inandırıcı olurlar ama böyle bir ufukları yok. Kılıçdaroğlu bir ara da her ev hanımına asgari ücret maaş bağlayacaklarını falan söylüyordu. İstihdamdan anladıkları tek şey devlet kadrolarını şişirmek. Çünkü ömürleri devlet memurluğuyla geçmiş başka vizyonları yok. Devlet kadrolarını şişir, bütçe yetişmezse IMF’den borç al. Etliye sütlüye bulaşmayınca batı zaten destekler. Ne güzel cennet gibi bir ülke bizi bekliyor…

Adayları belli değil, oturdukları masa her gün çatırdıyor. Ekonomi başta olmak üzere ülkenin geleceğine dair somut projeleri yok ama vatandaşın desteğini bekliyorlar. Tek stratejileri Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı. İşin sonunda geçmiş seçimlerde olduğu gibi sonuç istediği gibi çıkmayınca vatandaşa edecekleri hakaretleri şimdiden hazırlasınlar. Kendilerini desteklemeyen vatandaşa geçmişte bidon kafalı, kısa kıllı bacaklı diyorlardı, şu günlerde koyun, çomar diyorlar. 2023 seçimlerinde Z kuşağının anlayabileceği yeni afili hakaretler bekliyoruz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi