Haydi yazalım
Başlıkta kullandığımız ifade, bir yarışmanın adı olarak kullanıldı şu günlerde. Esasen çağrıya kulak verip, kâğıda kaleme sarılmamız gerekir. İnsanın kendini ifade etme yollarından biri olarak yazmak, zor lakin tesiri çok güçlü eylemdir nitekim.
Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Haydi Yazalım” yarışması belki de yazma konusunda ürkek ve biraz ilgisiz davranan çocuklarımızın harekete geçirecek kıvılcımı çakmış olacaktır. Öğrencilerimizin okuma konusunda bir an önce üzerlerindeki durgunluğu atıp, yazmanın gücü ve özgürlüğüne kavuşmaları gerekiyor kanaatimce.
Üçüncü eğitim Bölgesi Koordinesinde gerçekleşen “Haydi yazalım” yarışması farklı formatı ve uzun süre devam eden süreci ile sonraki çalışmalara da rehberlik edecek şekilde düzenlenmiş. Buna göre; her okulda üç ayrı yarışma düzenlenmiş ve bu elemelerde dereceye girenler okulun “yazar takımı” olarak seçilmişler.
Yarışma şartnamesine göre, yarışmaya katılacak öğrenciler, önceden bilmedikleri bir konuyu ders saati içinde istenilen türde yazıya döküyorlar. Bu durumda öğrenci, herhangi bir kaynak ve yardıma ulaşamadan kendine verilen ipuçlarından yola çıkarak, kendi bilgi ve birikimi ile süreyi de göz önüne alarak bir yazı yazıyor. Oldukça zor ama heyecanlı olduğu gerçek…
İlkokullarda öğrencilere verilen üç anahtar kelime var, bu üç kelimeden yola çıkarak, yaşlarından büyük eserlere imza atmış öğrenciler. Yazmanın gücü, sözün imkânı çocukların kaleminde vücut bulmuş. Yarım bırakılan bir öyküyü kendi dünyalarınca tamamlamış ortaokul öğrencileri. Liseli öğrencilerden anı yazmaları istenmiş. Sonuçta ortaya çıkan ürün, okumanın ve yazmanın dokunduğu öğrenci ve onun eseri…
Yazmak zor ve meşakkatli bir iş, çetin bir uğraş, yaman bir cesaret… Yazmak için yazıya, söze, sözün gücüne tutkulu olmak gerekiyor. Bu bile yetmiyor tek başına, okumak çok okumak gerekiyor. Zihni, yüreği yani kalemi okuyarak doldurmak, beslemek lazım geliyor.
Okumanın ve yazmanın gereğinden, bereketinden uzak kaldığımız aşikâr. Yazan değil, izleyen, okuyan değil seyreden, tesir altında kalan bir toplum olma yolunda süratle ilerlediğimiz bir gerçek. Gençlerimiz hızla tüketip tüketildiğinin farkına varacak mı acaba? Etkili ve isabet eden cümleler kurmak yerine bolca laf ve güçsüz cümleler kuruyoruz. Ve bunların çoğu henüz kâğıda düşemeden buhar olup gidiyor.
Başkalarına söyleyebilecek düşüncelerimiz, bildiklerimiz, duygularımız varsa, bunları söylemenin yollarından birisidir yazmak. Söylemek istediklerimizi tesirli ve ikna ederek söylemek istiyorsak, onlarla konuşmak istiyorsak yazmaktan başka hangi yol kalır geriye?
Bu soruyu soran sadece biz değiliz, cevabını ve çözüm üretmenin gereğine inananlar bu projeyi hayata geçirerek bir adım atmışlar. “Haydi Yazalım” projesi, sonraki çalışmalara ve nesillere iyi bir örnek olacak besbelli. Yarışmanın ödül töreni de coşkulu ve heyecanlı geçti. Tüm herkes bu farklı ve özgün projenin büyütülmesi gerektiğinde hemfikirdi.
Bu vesile ile projede katkısı olan başta fikir sahibi ve düzenleyen olarak Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne, İlçe Milli Eğitim Müdürü Turan Kayacılar ve Şube Müdürü Mehmet Sarıtaş olmak üzere herkese teşekkür etmek gerekir. Özellikle de “yazmak” denince ben de buradayım diyen ve dereceye giren öğrencileri tebrik etmek gerek vesselam.