Prof. Dr. Önder Kutlu
Prof. Dr. Önder Kutlu FARKLI ŞEHİRLERDE DÜZENLENEN SEMA TÖRENLERİ

FARKLI ŞEHİRLERDE DÜZENLENEN SEMA TÖRENLERİ

Bugün başlayacak olan Hz. Mevlana’yı Anma ve 742. Vuslat Törenleri şehirde çok ciddi bir hareketlilik meydana getiriyor. Kentimiz bu vesile ile hem yerli ve yabancı devlet erkânını hem de yurtiçi ve dışından ciddi bir kitleyi misafir ediyor.

10 gün devam edecek etkinlikler yüzbinlerce insana ulaşacak. Bunu, arınma ve kardeşlik hukukunun yeniden tahkim edilmesine adına, bir vesile olarak değerlendirmemiz en büyük dileğimiz.

Bu hususta göze çarpan en önemli noktalardan biri sema törenlerinin son dönemlerde sadece Konya’da değil, ülkenin her köşesinde önemli bir etkinlik haline geldiği hususudur. Önceki yıllarda böyle bir durum vaki değildi. Sema ve Vuslat yıldönümleri Konya ile özdeşti. Başka bir şehir, bölge veya etkinlik hatıra gelmezdi.

17 Aralık Şeb-i Arus, yani Düğün Günü törenlerinin bu kadar yaygın hale gelmesi ve herkesin törenlere sahip çıkmasını farklı şekilde değerlendirenler oluyor. Önemli bir grup Konya’dan başka bir yerde tören yapılmasının çok yanlış olduğunu ifade ederken, bir başka grup törenlerin görünürlüğü ve etkisinin artması için pozitif etki yapacağını düşünüyor.

Sema törenlerinin aslına uygun biçimde yürütülmesi ve yanlış algının düzeltilmesi için Konya İl Özel İdaresi çok ciddi adımlar atmıştı. Tereyağlı, peynirli ‘Mevlana’ böreğinin adı Konya böreği olarak değiştirildi.

O gün bugündür börekteki Mevlana ismi düştü. Şeker de aynı durumda.

Olup, bitenleri dışarıdan izleyenler olarak bizler nasıl düşünmeliyiz?

İstanbul Şeb-i Arus için önemli bir merkez haline geldi. Geçmiş yıllarda benim de davet edildiğim Çanakkale’deki törenler çok ciddi bir katılımla icra ediliyor. Buradaki Mevlevihane Rumeli’dekilerin en büyüğü.

Başka şehirlerse sırada…

Sadece Türkiye mi? Balkanlarda da yoğun bir Mevlana aşkı mevcut.

Bu aşkı olumlu biçimde değerlendirmek durumundayız. Törenlerin farklı şehirlerde icra edilmesini engellememiz mümkün değil. Önemli olan, aslına uygun biçimde yürütülmesi. Ruhunu kaybetmeden ve Hz. Pir’in mirasına uygun bir faaliyet haline getirilmesi.

Selçuklu Belediyesi Saraybosna’da bir Mevlevihane restore etti. Burada haftalık sohbetler ve aslına uygun çalışmalar yürütülüyor. Bosna kültürel hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Önümüzdeki günlerde, Saraybosna Mevlevihane’sinde belediyemiz bir Sema töreni düzenleyecek.

Bu törene Evlad-ı Fatihan Kardeşlik Köprüsü Projesi kapsamından Konya’dan buraya gidecek olan ekip de iştirak edecek.

Konya bu törende güçlü bir şekilde temsil edilecek. Önemli olan da bu değil mi zaten? Konya ve değerleri şehre sığmıyor. Yakın coğrafyadan başlamak kaydıyla dünyanın farklı bölgelerine dağılıyor.

Yoksa otellerde, barlarda ve meze kabilinden bir yaklaşımla uygunsuz mekanlarda ve aslına aykırı biçimde icra edilen törenlerin çok yanlış olduğunu söylemeye bile gerek yok herhalde. Ama bu bir vakıa. Sema’yı sadece ‘dönme’ olarak değerlendiriliyorlar.

Bunun önlemenin en doğrudan yolu Hz. Mevlana felsefesini topluma anlatmak. Onun öğütlerini yeniden hatırlamak ve hatırlatmak. ‘Bende İslam’dan başka bir şey aramayın’ diyen Hz. Pir iyi anlaşıldıkça, hurafeler ve safsatalar da izale olacaktır.

Şunu da itiraf etmeliyiz ki Hz. Mevlana’yı öncelikle şehrimizde anlatmalıyız. Konyalının onu tam olarak anladığını söylemek mümkün değil. Öyle olsaydı sokaklarda her gün cereyan eden olumsuz hadiseler, şiddet ve kullanılan kötü dil olmazdı.

Bu ortamda kalkıp da başka şehirlerdeki törenlere karşı çıkmanın bir anlamı yok. 17 Aralığa giden dönemde toplumun dikkatine sunulacak bir söz, bir fikir ve aracılık yapılacak bir iyilik her şeyi telafi eder.

Kısıtlama yerine bize düşen onu daha da yaygınlaştırmak. Dışa açık olmakla kalmamalı kendi fikirlerimize dayanmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi