Ev ve aracı da köpükten kurtarın!
Ekonomistlerin deyimi ile kurdaki köpük bir gecede gitti ve şu anda gerçek fiyatlamanın olduğu bir noktaya doğru gidiyoruz. Herkes gibi ben de döviz kurunun iyi bir yerlerde dengeye geleceğini umuyorum. İnşallah öyle de olacak.
Ama döviz kurlarındaki bu bahar havasının günlük hayatımıza hala tam anlamıyla yansıdığını da ne yazık ki söyleyemiyorum. Şu an için bunu hiç kimse söyleyemez.
Arife tarif gerekmez. Marketler hala fırsatçılık yapmaya devam ediyor.
Hem de dibine kadar.
Özellikle ulusal yaygın marketler bu konuda büyük bir dersi kesinlikle hak ediyorlar.
Market fiyatları noktasında hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem MHP cephesi hem MÜSİAD gibi sivil toplum kuruluşları hem de iş dünyasının değişik temsilcileri vatandaşın yanında yer alıyor, indirim çağrılarını yineliyorlar.
Vatandaşın yanında yer alanların hakkını elbette teslim etmemiz gerekiyor.
Fakat sadece çağrı yapmanın yetmediğini, açgözlülük yapanlara yaptırımın da gerekli olduğunu geçtiğimiz günden bugüne kadar değişmeyen raf fiyatlarıyla bir kez daha öğrendik.
Yani bu konuda hala denetimlerde çok büyük bir eksiklik olduğunu hatta market raflarında değişen neredeyse hiçbir şeyin olmadığını söylememiz lazım.
Birkaç yerel marketimizi saymazsak durum bu şekilde…
Günlük hayatımızı çok fazla etkilediği için hepimiz market fiyatlarına kilitlendik ama market fiyatlarındaki fahiş artışlara benzer sıkıntılar bazı başka sektörlerde de yaşanıyor.
Döviz kurundan daha beter bir köpürmenin olduğu başlıca sektör araç piyasası mesela.
Araç satış sitelerine bakıyorum, ikinci el araçların fiyatları geçtiğimiz haftadan bugüne kadar pek çok kez değişiyor. Çok az bir düşüş, yer yer de fiyat artışı olduğunu görüyorum. İlan sayılarında da büyük bir artış oluyor. Herkes elindeki aracı, fiyatı düşmeden elden çıkarmanın peşinde gibi. Fakat fiyatlarda aynı oranda bir düşüş görünmüyor.
Sıfır araçlarda 100 bin TL’ye kadar düşüşler olurken, ikinci el araçlarda durum böyle değil. Şu anda pek çok ikinci el araç, sıfırından daha pahalı hale geldi.
‘Bayilerde sıfır araç yok ki indirim olsun’ dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız. Ellerinde yeterli sayıda araç olsaydı acaba yine bu indirimi yaparlar mıydı orası da şüpheli gerçi ama ne olursa olsun, ikinci el döküntü araçlara bile dünyanın parasının istenmesini kimse bana anlatamaz.
Burada da denetim ve düzenleme eksikliğinden kaynaklanan bir sıkıntı var.
Araç satış siteleri ile alakalı olarak bir düzenleme şart mesela!
2019 yılında ikinci el alım satım sitelerine bir düzenleme yapılacak, ikinci el araçlarında ki keyfi artışların önüne geçilecekti. Ancak bu sözde kaldı. Herhangi bir çalışma yapılmadığı gibi araçlar 2019’da bu yana fiyatlarını 5’e katladı.
Dolayısıyla burada da suni bir artış, bir köpürme olduğu aşikar.
Bunun en önemli sebeplerinden birisi, denetimden uzak, araç alım satım siteleri…
Herkes kafasına göre fiyat yazıyor. Piyasayı şişiriyorlar.
Benzer durum konut fiyatlarında da geçerli.
Bir yıl öncesine kadar Konya’da 300-350 bin lira olan konut fiyatları ikiye, hatta üçe katlandı. Ya emlakçılar ya da ev sahipleri bu internet sitelerinde fiyatları artırdıkça artırdılar.
Hepsi de aynı şeyi bahane ediyor. Dolar fırladı, maliyetlerimiz arttı.
Eee şimdi dolar düştü, fiyatlar düşmedi. O ne olacak?
Haydi sıfır daireleri anladım da 10-15 yıllık dairelere ne oluyor?
Yahu haydi onu da anladım diyelim, peki kira fiyatlarına ne oldu? Nedir bu vicdansızlık Allah aşkına!
Doların düşmesi ile fahiş fiyat uygulayanlara planlanan cezalar sadece marketlere değil, ev ve araç piyasasına da geçerli olmalıdır! Devletimiz bu konunun üzerine acilen gitmelidir.
Eğer bu fırsatçıların önüne geçilmezse, dolar ne kadar düşerse düşsün fayda etmez.
Yoksa bu fiyatlarla bırakın asgari ücretliyi, memurların dahi otomobil ya da konut almaları imkansız!
Evet, döviz kurunun düşmesini ülke olarak olumlu karşıladık. Ancak bu bahar havası piyasalara yansımazsa çalışanın aldığı yüzde 50.4’lük zam Ocak ayı itibarıyla eriyecektir.
