Eksiklerimizin farkında değiliz
*Kullandığımız bütün sayılar gerçek bir üslü sayıdır. Gelişmeyi en kolay şekilde anlatmak için basitçe 1’den 10’a kadar her sayının kendi üssünü yazınca ortaya çıkan sayılar nasıl büyüyorsa gelişmede bu şekilde büyüyor. 1, 4, 27, 256, 3.125, 46.656, 823.543, 387.420.489, 10.000.000.000 (10milyar). Konumuz matematik değil. Bir daha ve son kez anlatmak istediğim matematik hayatın tam ortasında olduğudur. Öğrenmemiz gereken en önemli ders ise günümüz ile geçmişi kıyaslarken 1’den 10’a kadar sayarken çoğu sektör ise üslü sayılar gibi büyüyor. Bu gelişmenin temelinde ar-ge ve inovasyon var. Eksiklerimizin farkında değiliz.
**Eleştiri yaparken kıyaslama yaparken öyle bariz hatalar yapıyoruz ki mantık yok. Kıtalar bazında, ülkeler bazında, şehirler bazında hatta kişiler bazında bile aynı değiliz. Eşit hiç değiliz. Hindistan ve Çin toplam nüfus bazında %36’lık büyüklükte. Her 3 insandan 1’i ya Hintli ya Çinli. 207 Ülkeye bakınca çok büyükler. Sadece nüfus olarak değil teknolojik bakımdan da önümüzdeki 10 yıl net bir şekilde göreceğiz.
***Şirket bazında bakıldığı zaman teknoloji şirketlerinin büyükleri çoğu gelişmekte olan ülkelerden bile büyükler. Haber sitelerinde, gazetelerde şaşılacakmış gibi sunulan geceden sıraya girildi, yeni teknolojik ürün fiyatlarına şunlar şunlar alınabilirdi, satışlardan elde edilen gelirlerle neler neler yapılabilirdi… ve benzeri haberler boş vakti olup bir şey üretmeyenlerin işidir. Mevcut üretimlere dolar/kg olarak bakmadığımız zaman bu tarz haberler bizi her zaman meşgul edecek. Türkiye’nin ihracat değeri 2010’da 1.02 dolar/kg düzeyindeydi. Yani 1 kilogram ihracat için 1 dolar civarında gelir sağlanıyordu. Bu rakam, 2014’te 1.59 ile tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı. Sonra düşüşe geçti; önce 2020’de 1.1’i buldu, 2021’de ise 1.2 dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamlar Çin’de 2.34 dolar/kg ve Almanya’da ise 3.78 dolar/kg düzeyinde. En can alıcı nokta ise bu fark. Bu hesaptan yola çıkacak olursak, ortalama kg değeri 1.2 dolar yerine 1.3 dolardan ihraç edebilseydik, toplam ihracatımız 244 milyar dolara ulaşacak, 100 bini aşkın ihracatçı şirketin hesaplarına 20 milyar dolar daha fazla kaynak girmiş olacaktı. 15 Yıl öncesine kadar ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin payı Türkiye gibi %3’lerde olan Polonya’da, bu oran %20’ye yaklaştı. Yüksek teknolojinin payının artışıyla birlikte ihracat değeri 1 kilogram için 2.35 dolara yükseldi. Türkiye’de ise ileri teknoloji sınıfına giren havacılık-savunma sanayi, değer açısından en yüksek rakamları yakalayan sektör olarak öne çıkıyor. Buradaki kg değerleri 40 doların üzerinde seyrediyor. Buna karşılık, çimento-cam, demir çelik, yaş meyve-sebze gibi ürün gruplarında ihracat değeri 1 doların altında kalıyor. Türkiye açısından ortalamayı yükselten sektörler arasında mücevherat dışında havacılık, savunma, hazır giyim, deri ve makine öne çıkıyor. Bu sektörlerde ise bazı şirketlerin kilogram başına ihracatta ulaştıkları değer, genel ortalamanın çok üzerine çıkıyor. İşin sırrı 4 önemli faktörde inovasyon, tasarım, mühendislik ve Ar-Ge.
****Yarın gazetemizin 10.Yılı. 1’den 10’a kadar hesabı iyi denk geldi. Nice 10 yılları olsun. Bu köşede yıllarca özellikle belirttiğim konu, tarzının olması, karakterin olması, çalışmadan üretmeden bir yere gelinemeyeceğidir. Ülkemiz genç nüfusu ile çoğu ülkeden iyi. İyi bir planlama ile 5 yılda yapılacak ve 20 yılda ortaya çıkacak ürünlerle iyi noktalara geleceğiz. Az iş çok laf üretiyoruz. 2022 Dünya dijital rekabet gücü endeksinde 63 ülke arasında 54. olduk. İnstagram kullanmada nasıl 1. oluyoruz biraz araştırılsa hizmet sektörü ile işler yürümez.