Fatmanur Bektaş
Fatmanur Bektaş Günahı teşhir etmek

Günahı teşhir etmek

"Ümmetimin hepsi affa mazhar olacaktır, günahı alenî işleyenler hariç. Kişinin geceleyin işlediği kötü bir ameli Allah örtmüştür. Ama, sabah olunca o: "Ey falan, bu gece ben şu şu işleri yaptım!"der. Böylece o, geceleyin Allah kendini örtmüş olduğu halde, sabahleyin üzerindeki Allah'ın örtüsünü açar. İşte bu, günahı alenî işlemenin bir çeşididir." (Buhari)

Günahın açıktan yapılması veya açıklanması suretiyle başka insanlarla paylaşılması Allah katında çok büyük bir yanlış ve edepsizlik olarak değerlendiriliyor. Yaptığı hatadan olayı zaten günahkar olan kişi, işlediği günahı açık ederek ikinci bir sefer günahkar olmuş olur. Hatta yaptığını alenileştirmek daha büyük bir günahtır.

Gizli işlenen günahları açığa vurmak, başkalarına anlatmak, Allah ve Resûlünü hafife almaktır. Hadis-i Şerifte belirtildiği gibi Allah’ın günahını örttüğü kimsenin, onu insanlara söylemesi, günahından utanmadığını gösterir. Allah'ın örtme lütfunu hiçe saymak, O'ndan korkmadığını ve utanmadığını göstermektir.

Günahın açıktan işlemesi, başka insanları da aynı hataları işlemeye teşvik eder. Yanlış olan bu hareketler zamanla yaygınlaşır ve meşru görülmeye başlanır.

Allah azze ve celle kulunun dünyada işlediği günahtan utanarak gizlemesini ister. Böylece affa mazhar olmanın daha kolay olacağı umulur.

Peygamber efendimiz (sav) "Kim, bir Müslümanın ayıplarını örtüp gizlerse, Hak teâlâ da, dünya ve âhirette onun günah ve kusurlarını örter" buyurarak başkalarının ayıp ve kusurlarını açık etmememiz gerektiğini vurgulamıştır. Bu hadis-i şerif de gösteriyor ki Allah'u Teâlâ günahların açık edilmesini istemiyor. Gizli işlenen günahı söylemek ayrıca gıybet etmektir ki gıybette büyük günahlardandır. Allah'u Teâlâ Hucurat süresi 12. Ayet-i Kerime de:

"Birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın ve birbirinizi arkadan çekiştirmeyin. Biriniz ölü kardeşinin etini yemek ister mi?" buyuruyor.

Bu hususla alakalı Hz. Ömer ra. döneminde yaşanan bir hadise şöyledir:

Hz. Ömer zamanında, bir kızın zina ettiği duyulur. Kızın ailesi ve akrabaları çok mahcup olurlar ve kızı da alıp başka bir memlekete göç ederler. Kız, orada samimi bir tevbe edip, kendini tamamen ibadete verir ve ahlaken güzelleşir. Bu yüzden birçok talibi olur. Ancak kızın babası, durumu bildiği için kızını evlendirmeye çekinir ve Hz Ömer'e danışmak için huzuruna gider.

"Ya Ömer, kızımın başıma geleni biliyorsun. Kızım tevbe etti ve Allah yolunda çabalayan dindar bir kimseye dönüştü.

Şimdi birçok talibi var. Kızımın kusurunu söylesem, isteyenler vazgeçer, söylemezsem günaha girerim diye korkuyorum. Ne yapayım?" diye sorunca Hz. Ömer (ra): "Resulullah, büyük günahları hep örterdi, sen de sakın söyleme!" buyurur.

İnsanlığımızın gerekliliği olarak hepimiz hatalar işliyoruz. Ancak kötülükleri ve günahları teşhir etmemeli ve samimi bir tövbeyi Rabbimize niyaz etmeliyiz. Kendi günahlarımızı gizlediğimiz gibi başkalarının günahlarını da araştırmamalı ve açık etmemeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatmanur Bektaş Arşivi