Macit Uluçamlıbel
Macit Uluçamlıbel Düşün yakamızdan!

Düşün yakamızdan!

İlkokul, Ortaokul, Lise, Üniversite sınavları sonrada meslek sahibi olmak için yine yeniden sınav maratonu…

Anlayacağınız küçücük yaşlarda başlayan sınav kaygısı bu ülkede neredeyse emekliliğe kadar devam eder.

Peki sınav kaygısından nasıl kurtuluruz, neler yapmalıyız falan filan gibi soruların cevabı ise yazılı ve görsel basının bize altın çanakta sunduğu uzmanların anlattıkları olur hep…

Peki fayda gören var mı? Belki vardır…

Fayda beklentim anlattıkları mevzular değil muhakkak anlattıkları konular önemlidir. Ben neden hep bu konuları bu insanlar anlatıyor medyamız neden hep bu şahısları ön plana çıkarıyor kısmındayım…

Malumunuz ülkemizde tesadüflere pek yer yok…

Bu uzmanlardan en ünlüsü geçtiğimiz günlerde bir sosyal medya kanalında yeniden arzı endam etmiş…

“Başörtülü psikolog, başörtülü psikiyatrist, başörtülü PDR uzmanı olması, meslek etiğine aykırıdır. Çünkü nötr olamazlar.”

Bu sözlerde şahsa ait…

Bu zihniyetin bir gün de çıkıp yahu bu milleti biz anlayamıyoruz bize sormayın aralarında başörtülüler var biz onlara nötr olamayız dediklerini duydunuz mu?

Ya da başörtülü bir danışana kusura bakmayın hanım efendi ücreti iade edelim ben size karşı nötr olamam dediğini duydunuz mu?

İstiyorlar ki onlar konuşsun, onlar yönetsin, onlar ahkam kessin… Ve inançlarını yaşamaya çalışanlar sadece onların kurallarına göre şekillensin…

Bir düşün yakamızdan yahu…

Hep söylüyorum dertleri din değil… Çünkü hristiyanlardan ya da Yahudilerden yana bir sıkıntıları yok. Tek dertleri İslamla…

Ben zaman zaman değiniyorum. Yine kısaca yazayım. Bakın bu devlet bir kurtuluş savaşı sonrasında kuruldu.

Kimden kurtulduk?

Onlarca milleti kendi bünyesinde yüzyıllarca adaletle bir arada tutmuş bir devleti haçlı ittifakıyla parçalara bölen batıdan kurtulduk.

Peki şimdi kim düşmanımız?

Kendi bünyemizden batının saldırıları ve işbirlikçi hainlerle bizden kopardığı yüzyıllarca bizimle yaşamış olanlar…

Ve biz kurulduğumuzdan beri bizi parçalayanlarla dost parçalarımızla düşmanız…

Neden?

İslama, inançlarımıza, tarihimize, örf ve adetlerimize, bize karşı nötr olamayan zihinler yüzünden …

Kendimize gelelim… Yirmi yıllık fiili bir iktidarın onca çabasına, yıllardır başörtüsünün toplumun her kesiminde her kademede normalleşmesine rağmen hala bu köhne zihinlerde yeri bu…

Biz kendimizi ispat etme çabasından vaz geçmeliyiz…

Başörtülü psikolog ve psikolojik danışmanların din, dil, ırk, görüş ayrımı yapmaksızın her danışanlarına mesleki hassasiyetle yaklaştıklarına eminim.

Lakin kendilerini hala bu milletten Üstün gören alçak zihinlere karşıda nötr olmayalım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi