Dr. Ramazan Tuzla
Dr. Ramazan Tuzla Devleti yaşatan kanaatkârlık işte budur!

Devleti yaşatan kanaatkârlık işte budur!

“Ümit fakirin ekmeğidir” derler ya; biz de demeye devam ediyoruz mütemâdiyen.

Bugünlerde ümit, Ermenek’teki kömür karasına boyanmış yüzleriyle eşlerine, evlatlarına, babalarına ve kardeşlerine kavuşmayı bekleyen gerçek fakirlerin hakkıdır ve her öğünlerindeki katıksız ekmekleridir.

Anadolu insanı vefanın sultanıdır, kanaatkârlığın piridir ve devletine sadakatin en güzel timsâlidir.

Torosların geçit vermez dağları, kaç zamandır ağlatmakta anaları, ana kuzularını…

Ekmek parası için ter akıtmak zorunda olduğunu bilen Toros insanı, helâl kazanç kaygısının zirvesinde sultanlığına devam etmektedir

Daha önce yazmıştık bu satırlarda, yine yazalım:

Zenginliğin itibar kriteri olduğu toplumuzda kiri ter olan insanlara ne çok ihtiyacımız var.” Terine kömür karasını da eklemiş olan maden işçisi, belki de sahip olduğumuz nimetlerin devamındaki hikmetin ardındaki hazinedir.

Bebekler, çocuklar, yaşlılar ve dilsiz hayvanlar Allah’ın rahmet nazarının temel noktaları ise, terine kömür karasını eklemiş helâl kazanç kavgasının kahramanları da, bu milletin bekâsındaki kanaatkârlığın sultanlarıdır.

Bir Toros evladı olarak, duamız Ermenek’teki kardeşlerimizledir ve henüz ümidimizi yitirmedik.

Kadir Mevlam nelere kadir” diyen ak saçlı ninemizin oğlu için ümidi her öğünündeki ekmeği ise, o ümide dualarla destek vermektir bize düşen hisse.

Hepimiz şahit olduk Toros insanının fakirliğine. Ayaklarında hâlâ lastik ayakkabılar ve bellerinde örme kuşaklar… Her halleri, fakirlik dilinin farklı bir lehçesinden şiir okur gibi…

Toros insanının saf ve temiz kalpliliğine “oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?” sözünden daha güzel bir örnek olamaz.

Güzel olan şudur ki, bu saflık ve kanaatkârlık ilelebet devam edecektir o topraklarda. Oraların insanından Devletine ve askerine sıkılmış tek bir kurşuna rastlayamayacaksınız.

Geçit vermeyen Toros dağları ihânete de hiçbir zaman geçit vermemiştir ve Toros insanının kucağındaki fakirlik onu hiçbir zaman hâin yaftası ile yan yana getirememiştir.

Hain olanlar yanaşamamıştır, kucağındaki fakirlik korunu, kor ateşi taşıyan Toros insanına.

Hakkı olmayan tek kuruşa dahi tenezzül etmeyen Toros insanı, kaçak elektrik kullanmak şöyle dursun, yılandan kaçar gibi kaçmıştır haramdan, hayırsızdan.

Kulluğun onda dokuzunun helâl rızık mücadelesinden ibâret olduğunu söyleyen büyüklerin bu sözüne, kömür karasını yüzüne sürmüş olan ama yüz karası tek bir işi olmayan bu insanlar kadar sadık kalanlar var mıdır?

Helâl lokmaların onları getirdiği nokta, kucağındaki fakirlikle ve tertemiz bir dünya ile ukbâsını imar eden kanaatkârlıktır.

Kanaatkârlık dile kolay, fiile zordur. Bu zorluk Toros insanında bir alışkanlığın adıdır. Beş çuval un ve beş çuval patates, o dağların insanının kışı geçirmesine yeter de artar bile.

Sihirbazlık sanmayın bu yaptıklarını. Bu bereketin tek kaynağı kanaatkârlıktır.

Eline geçen ile yetinmek değil, eline geçen ile geçinmek”tir Toros insanının yaptığı. Yetinmede beklenti, geçinmede kanaatkârlık vardır.

Eline geçen ile geçinen Toros insanının bu kanaatkârlığının köklerinde Horasan Erenlerinin mânevi imarlarını, Seyyidlerin dualarını aramak gerekir.

Askerine kına yakan ak saçlı analar…

Madendeki oğluna yakım yakan analar…

Helâl kazanç deyince akan suya dur diyen,

Bu toprakların senedi pak ve temiz analar…

 

Biliyoruz ki Devletimiz yalnız bırakmayacaktır Ermenek’teki anaları, ana kuzularını. Devletine ayrılmaz bir bağ ile bağlanan bu insanlar, vefayı da yine İnşaallah Devletinden görecektir.

Bugünlerde onlara en çok lazım olan ümittir. Çünkü ümit fakirin ekmeğidir. Temennimiz odur ki, bu zamana kadar ömürlerini verdikleri kömür yığınları maden içindeki suya dur demiş olsun ve bulundukları alana suyun geçmesine izin vermemiş olsun.

Hava ve oksijen de cömertliğini yaptıysa, neden 18 cana canlı bir şekilde sarılmayalım?

Yaşatacak olan Yaratandır. Buna sonsuz inanıyoruz.

Bu yazı Perşembe sabahı kaleme alınmıştır ve ümitlerimizin kalp atışları devam etmektedir.

Duâlarımız ve ümitlerimiz, fakirliğin sultanları ile beraberdir.

Duânızı eksik etmeyin efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dr. Ramazan Tuzla Arşivi