DEVİR İLİŞKİ DEVRİ
Marka ile insan arasında ciddi benzerlikler olduğunu her fırsatta söylüyoruz. Markalar da tıpkı insanlar gibi doğar, büyür ve belirli bir yaşam eğrisini geçirir. Markaların da kişilikleri ve çevresi vardır. Nasıl ki bizler insan olarak çevremizle kalıcı ilişkiler kurmak için çabalıyorsak markalar da kendi çevreleriyle sürekliliği olan ilişkiler kurmalıdır. Sonuçta unutulmamalıdır ki dostun eskisi makbuldür. Bizlerin arkadaş çevreleri, iş çevreleri olduğu gibi markaların da kendilerine ait çevreleri vardır. Bir firmanın çevresi müşteriler, çalışanlar, tedarikçiler, dağıtımcılar, bayiler, perakendecilerden meydana gelir. İşletmeler kendi çevreleriyle ilişkilerini iyi kurmalı ve bu ilişkilerin sürekliliğini sağlamalıdır. Pazarlama literatürüne ilişkisel pazarlama kavramıyla giren ilişki yönetimi şirketlerin en değerli sermayelerinden birisidir.
İlişki pazarlaması ciddi bir strateji ve yönetim gerektiren bir kavramdır. Eğer bir firma çevresi ile olan ilişkilerine zarar verirse bu tüm marka performansını riske atar. Bu nedenle işletmeler ilişki yönetimini sürekli planlamalı, takip etmeli ve ciddi bir yönetim anlayışıyla sürdürmelidir. Pazarlamanın satış anlayışı döneminde ilişki pazarlaması önemsenmiyordu. Önemli olan ürün satmak ve daha çok müşteri kazanmaktı. Fakat artık daha çok müşteri kazanmak yerine eldeki müşterilerden elde edilen kârı arttırmak için çaba sarf ediliyor. Geçmiş dönemlerde bir firma tedarikçi firmasını bir anda değiştiriyor, o firmadan o firmaya geçiş yapabiliyordu. Çünkü o firmalar için önemli olan daha ucuz maliyetle alınan hizmetti. Fakat artık dünyanın ticaret anlayışı değişti. Bugün iyi bir üretici olabilirseniz fakat çevrenizde size güvenecek uzun süreli ilişkilerinizin olduğu bir lojistik firması yoksa dağıtım kanallarınız ciddi bir aksamaya uğrayabilir. Dolayısıyla dağıtımda yaşadığınız problem direk olarak son tüketici ile olan ilişkinize zarar vermeye başlıyor. İyi bir reklam veren olabilirsiniz. Reklama ciddi bütçeler ayırabilirsiniz fakat reklam sizin çevrenizle olan ilişki bağlarınızı güçlendirmez. Reklamınızı görerek işletmenize gelen bir kişi eğer buradaki satış personeli ile bir problem yaşarsa emin olun ki yaptığınız tüm reklam yatırımları sadece beş dakika içerisinde çöpe gidebilir.
Bu nedenle markalar ilişki pazarlamasının gücünden faydalanmalı ve çevreleriyle uzun süreli ilişkiler kurabilmelidir. Şu bir gerçek ki artık yeni müşteriler bulmak eski müşterileri kaybetmemekten çok daha zor bir süreç. Bu nedenle artık işletmeler ellerindeki müşterilerin kişi başına düşen kârı arttırmak için uğraşmalı, bir gelen müşteriyi tekrar işletmesinden alışveriş yaptıracak deneyimi sağlatmalıdır.
Markaların uzun süreli ilişkiler kurabilmesi pek çok iletişim kanalının özellikle birebir ilişkilerin iyi yönetilmesine bağlıdır. Bu konuda halkla ilişkiler firmaların uzun süreli ilişki temeli atmaları için önemli bir iletişim aracıdır. Kısaca artık devir ilişki devri. İsterseniz dünyanın en büyük reklam bütçesi harcayan firması olan işletme olun ama çevrenizle ilişkileriniz kötüyse fazla ömrünüz yok demektir.