Davutoğlu Konya'da kalır
Oy kaybının en önünde zikredilen yanlış adaylar… Neydi kural; “Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklememek…” AK Parti listesinin tamamı aynı adaylarla şekillenirse farklı bir sonuç çıkmayacaktır, elbet… Özellikle de Aday adaylığı, adaylık ve vekillik sürecinde halktan, partiden, mücadeleden, özünden, Anadolu’dan ve Konya’dan tamamen uzak vekillerle… Buda hali hazırdakilerin en az yüzde 40’ının değişmesi gerekir anlamı taşıyor…
Değişmez ise bu bir numaralı hata olur…
……..
Adaylar bizi başarısızlığa götürdü diye daha yanlış tercihlerle sahaya çıkılması… Özellikle de tabanından ve değerlerinden daha uzak, savaşçı, mücadeleci, omurgası, hedefleri ve idealleri olmayan ve tüm bunlar için insanüstü gayretler gösterme cesareti bulunmayan isimlerin aday gösterilmesi…
Kefenini hazırlamadan yola çıkanlar ve Partiye güç getirmek yerine şu anki gücünden eden adaylar…
Belki de en büyük tehlike…
…….
Bir diğer hata ise aynı şeyleri söylemek… Aynı kesimlere aynı mesajları vermek… Açılamamak… Özüne dönememek… Ve en önemlisi MHP tabanına yönelik geliştirilen söylemler… Size kendi söylemleriniz yetecektir… Onların söylemleri onların olsun…
……
Aday gösterilmedi diye Ak Partiye oy verilmemesini salık veren, öğütleyenlerin ilişiklerinin bir daha dönülmemek üzere kesilmemesi… Hatta daha ilerisi hala itibar görmeleri…
…..
Konya’dan aday olmayacağını düşünmek Davutoğlu’nun kendi felsefesiyle çelişen bir durumdur… Hemen hemen her fırsatta “pergel” örneği vererek, bir ayağın sabit kalıp diğerinin dünyayı dolaştığı bir dünya görüşünü tekrarlayan bir ismin diğer ayağını da kaldırması düşünülemez… Tıpkı Mevlana’nın düşündüğü gibi… Onca olana rağmen o Konya’yı terketmedi, Konya’da onu…
………
Konuyla tamamen alakasız ama değinmeden geçememek gerek; Çiçeği burnunda Başörtülü Bakan’ın “Kadın-Börek yapımı” ilişkisi bağlamında Aile, Evlilik ve Kadın-Erkek ilişkileri üzerine getirdiği yorum bence son dönem ilişkilerinin analizi bakımından oldukça önemli…
Modernizm yolunda köklerinden uzaklaşan bireylerin batılı gibi davranabilmeyi de başaramamaları bugünkü bütün ilişkilerimizi asıl dinamitleyen faktör… Ne batılı ne doğulu, ne eski ne yeni, ne dün ne bugün, ne birey ne sosyal… Bunların hiçbiri olamamış kadınlar ve erkekler asıl sorun…. Bu nedenle Bayan Bakan’ın ne eleştirilmesi doğrudur, ne kendini savunması… Aile’den sorumlu Bakan olarak doğru bir çıkış noktası yakalamış…
Devam…
